Televizyonlarımızın komedi dizilerinde şöyle bir gezinti yapalım. Kanal D’de ‘Akasya Durağı’ her zaman olduğu gibi hikayesine devam ediyor. Geçen sezonun istikrarını sürdürme amacında. ‘Geniş Aile’de her diyaloğa espri, bu sezon galiba biraz terkedilmiş gibi geldi bana. Ben bu ‘komedi halinden’ pek hoşnut kaldığımı söyleyemem geçen sene de yazmıştım. Ama bir gerçeği de vurgulamak lazım ki oyuncu seçimi en iyi komedi dizilerinden biri.
Star’da ‘Papatyam’ günlük yaşamın esprileri içinde devam ediyor. ‘Dürüyemin Güğümleri’nde bir inek hikayesidir gidiyor. Konu daraldı. Düriye tek başına diziyi alıp götürecek durumda değil. Okullarda ağa konulu oyunlar oynanırdı. Orada köylü kızı rolünde öğrenciler olurdu. Bana o müsamere yıllarını hatırlattı Dürüye performansı!
Atv’nin ‘Yahşi Cazibe’ ve ‘Şen Yuva’ dizileri için yer yer espri kırıntıları var diyebilirim. Oturmamış, bir telaş içinde, birkaç karakter dışında gerçekten keyif almadığım iki dizi. ‘Çocuklar Duymasın’ ‘olmaz’ denileni başardı. Zaman zaman baysa da genelde ekip olarak bir bütünlük arz ediyor. Daha önce hangi tarz espriler tutmuşsa karakterlerle oynamadan aynı yolda devam etmişler. ‘Yenilik yapacağız’ dememişler eskiyi uygulamışlar. Bu da yetmiş.
Ve TRT. Gizli kalmış bir dizi var orada; ‘Zoraki Başkan’. Klasik bir laf olacak ‘özel kanalda’ olsaydı daha farklı yerde olurdu. Ahmet Uğurlu özellikle çok başarılı.
15 EYLÜL’DE GELİYOR 15 BÖLÜMDE BİTİYOR
Nihayet! Ali Rıza Bey, Mimar Sinan Köprüsü’nün yan tarafında durmuş ufak bir tümseğin üzerinde. Balıkçı kayığı yavaş yavaş geçiyor. O ileriye doğru bakıyor. Akşam çökmüş. Köprünün ışıkları zarif köprünün kemerlerini aydınlatıyor. Halil Ergün’ün tok sesi Ali Rıza Bey’in geçmişinden anıları anlatıyor. Fragmandan görüntüler. Son 15 bölüm. Neyse diyorum. Ohh rahatlayacağız.
GENÇLER BU ESPRİLERE GÜLÜYOR
Bunu anlamanın somut yolu Osman Tan Erkır TV programı. Fox’ta başladı. İnternet dünyasında gençlerin esprilerinin yer aldığı videolar dönüyor. Buralarda güncel konular ya da akıllarına gelen küçük parodiler yer alıyor. Osman Tan bunları programına taşıyor. Mesela genç bir arkadaş ‘Kavak Yelleri’ni tiye alan bir senaryo yazmış. Bu dizinin fanı olduğunu söyledi. Genç oyuncular da bunu oynadı. Ne diyeyim sadece ‘standart’ bu. Gençler bunlara gülüyor. Neye güldüklerinin çapını görmüş oldum. Sanal dünyanın genç konuşmaları açısından gülenler olmuştur. Frekans tutmuyor galiba benimle sanal dünya arasında. Onun için yorum yapmayacağım. Sadece beni açmadığını dile getiriyor, programı da sanal dünyayla baş başa bırakıyorum.
İKONCAN NASIL ORTAYA ÇIKMIŞ
Üzerine çok yazıldı çizildi. Ama ben ilk ağızdan televizyondan duymuş oldum. Eda Taşpınar Alaçatı yollarında CNN Türk adına gezen Fatih Türkmenoğlu’nun programındaydı. Yürürken Fatih denk gelmiş Eda Hanım ile Bora Kozanoğlu çiftinin masasına. ‘İkoncan’ nasıl ortaya çıktı? diye sordu Fatih Türkmenoğlu. Efendim İstanbul’un gözde(!) mekanlarından Buz Bar’ın sahibi sevdiklerinin adının önüne ‘can’ sözcüğünü koyarmış. Bana da ‘İkoncan’ dedi. Bu aralarında bir espri konusu olurken birden sosyal bir fenomene dönüşmüş. ‘Tarifi yok yani’ dedi Eda Taşpınar. Onun nezninde farklı giyinmek, belli mekanlara gitmek, statü sahibi olmak(!) vs. ile ‘İkoncan’ özdeşleşti. Yani bir barda takılan ad, gün gelmiş sosyolojik bir terim olup çıkıvermiş. Merakımı böylece gidermiş oldum hep düşünürdüm bu laf nereden çıktı diye!
FATMA GÜL’ÜN SUÇU NE?
Facebook’ta ‘komik videolar’diye bir grubun şu sloganı pek revaçta. ‘Fatma Gül’ün Suçu Ne?’. Cevap: ‘Daha önce Bihter olması’!
