Genel Müdür İbrahim Şahin, Yeni Akit Gazetesi’ne verdiği söyleşide çocuklara Osmanlı padişahlarını anlatacak çizgi filmler hazırlayacak- larını söyledi. “Çınar isimli bir çalışmamız var. Burada Osmanlı padişahlarının anlatacağız. Osman Bey’den başlayacağız, II. Abdülmecid’e kadar geleceğiz. Bu çizgi filmlerle çocuklar tarihimizi öğrenecek” dedi. Ben de tarih üzerine epey kitap yazmış amcam Orhan Koloğlu’na sordum; “Bu çizgi filmlerde neler anlatılamaz?” diye. “İlk on padişah (Kanuni’ye kadar) dünyanın en güçlü devletini kurmada başarılıdırlar” diyor Koloğlu. Mesela bu bölümde, Fatih Sultan Mehmet’in o zamanın şartlarında aile içi kavgaları engellemek için diğer şehzadeleri idam hakkını koyduğu kanundan bahsedilecek mi diye soruyor.
Kanuni’den sonraki padişahlar saraya kapanır
Orhan Koloğlu şöyle diyor; “Kanuni’den sonra padişahlar saraya kapanır ve nadiren sefere çıkarlar Bu çizgi filmlerde söylenecek mi? Osmanlı ailesi içindeki dengesizliklere örnekler veriyor; “III. Mehmed 1595’te tahta geçince 19 şehzade idam edilir ve törenle gömülür. 1603’te ölünce yerine 14 yaşındaki I. Ahmed çıkar o yaşta henüz sünnet olmamıştır. Tek kardeşi Mustafa’nın idamına izin vermez. Aksi halde varis kalmayacaktır. Ondan sonra tahta geçen IV. Murad ise 12 yaşındadır. Bunlar Osmanlı ailesi içindeki dengesizlikleri anlatır. Bunları mı anlatacaklar çocuklara tabii ki değil. Nasıl dünyayı fethettiklerini anlatırlar.”
Son altı padişah için ne söylenir?
“Son altı padişahın (Abdülmecid, Abdülaziz, Murad, Abdülhamid, Mehmed Reşad, Vahidettin) tuğralarında ‘’Muzaffer Daima’’ kaydı vardır. Yani hep savaş kazanırlar. Oysa Osmanlı Devleti bu padişahlar döneminde batıyordu.”
Mesela böyle bir yorum olacak mı çizgi filmlerde?
Şöyle bir dip not vereyim Koloğlu, “Osmanlı’nın ileri yanlarını da neden geri kaldığını da görmeliyiz” diyen bir tarihçi. Çizgi filmlerin bu “objektiflikte” olup olmayacağı konusunda şüphelerini dile getirdi.
REKLAMDA ÖĞRENCİLERE ETEK BOYU GÖNDERMESİ
Bonus “alsak alsak ne alsak” reklamında Gülse Birsel’in rüyası görüntüde. Öğretmeni bonus kafaya takmış. Öğrenci, “Hocam boşver onu, bak giyim kırtasiye ürünlerinde ne çok bonus var” diye akıl veriyor. Reklamın sonunda iki adet gönderme mevcut. Biri öğretmenin “O etek boyu kısa hemen uzatıyorsun çocuğum”. Malum valilerin zaman zaman başvurdukları kendilerine şöhret sağlayan genelgedir. Diğeriyse fazla ayran içtiği için rüya gördüğünü söyleyen Gülse Birsel’in “Ayol rüyaymış son ayranı içmeyecektim” demesi. Reklamda bir üçüncü gönderme daha var tabii ki; 375 liralık alışveriş yapana 50 lira bonus. O rüya değil, ayran içmeye de gerek yok, etek boyunu uzatmaya da!
İLK BÖLÜME SANSÜR TEKRARINA ÖZGÜRLÜK
FOX’da yayınlanan “Umutsuz Ev Kadınları”nın yeni bölümleriyle tanıştık. İki bölüm arka arkaya yayınlandı. Çarşamba günü yeni sezon ilk bölüm. Yıllar geçmiş Tekin’le Çetin büyümüşler. Babaların mekanında içki ve kumar partileri verecek kıvama gelmişler. Elif, çocukları iş üstünde basar. Bir fırça kayar... Ekmek teknesinde kumar oynatıp bir de “....” içildiğini bağırarak söyler. Bu “içki” biplenir. Diğer yeni bölüm perşembe yayınlandı. Malum olduğu üzere tekrarı da unutanlar ya da izlemeyenler için bir kere daha verildi. Aynı sahne gelince baktım bipleme gitmiş “içki” diye bağırıyor Elif. Bu sene böyle örneklerle geçecek gibi. Benim de yeni uzmanlık alanım “buzlama ve biplemeler” oldu...
