ASLANTUĞ DİZİDEN NEDEN AYRILDI?
Seçim gündemi içinde çok dikkat çekememiş olabilir. Meryem Uzerli’nin rol aldığı ‘Gecenin Kraliçesi‘ adlı dizinin başrollerinden Mehmet Aslantuğ projeden ayrılmaya karar verdi. “Rolün hakkını veremem, inandırıcılık sorunu yaşarım vs.” gibi açıklamalarla bırakmış. Yapım şirketinin de “Karadenizli sert bir karakter” olmasından dolayı, anlaşmalı bir ayrılık olduğunu açıkladığı yazıldı.
Mehmet Aslantuğ, ‘Bir İstanbul Masalı’nda romantik bir iş adamını, ‘Hanımın Çiftliği’nde Adanalı sert bir toprak ağasını, ‘Racon’da kabadayıyı, ‘Yengeç Sepeti’nde psikopat bir polisi, ‘Gerilla’da bir militanı oynadı. Karadenizli, sert mizaçlı bir iş adamını oynayamamasında mantıklı bir gerekçe yok.
‘Karmaşık İlişkiler’ reyting alır mı?
Evlatlık alıp evinde büyüttüğü çocuğuyla kızını evlendiriyor. Hem evlatlığı hem de damadı olan genç (Murat Yıldırım) Meryem Uzerli’ye aşık oluyor, hatta ondan bir çocuğu oluyor. Dizideki ilişki durumu bayağı bir karmaşıklaşıyor yani. Evlatlığıyla kızı aynı evde büyüyor, bir anlamda kardeş gibiler ama büyüdüklerinde evleniyorlar. Aslantuğ’un canlandırdığı karakter evlatlığının aşık olduğu kadına, yani bir anlamda gelinine aşık olmuş oluyor. Eğer sevdiği kadına kavuşursa üvey torununun üvey babası oluyor. Meryem Uzerli Aslantuğ’u seçerse, çocuğunun babasının hem cici kayınvalidesi hem de üvey annesi oluyor.
Şimdi bu role Uğur Polat geldi. Sorun çözüldü gibi görünüyor. Asıl mesele seyircinin bu hikayeye ve karmaşık ilişkilere nasıl bakacağı. Anlaşılan o ki, 2008 - 2010 arasında yayınlanan ‘Aşk-ı Memnu’ örnek alınarak reyting tahmini yapılmış. O günlerden bugüne seyircinin çok değiştiğini unutmamak gerek. ‘Gecenin Kraliçesi’ne dönersek, hikayesindeki ilişkiler bayağı karışık ama Aslantuğ’un neden ayrılmak istediği çok açık değil mi?
MUHALEFETİN İLK VAZİFESİ NE?
CNN Türk ile IPSOS Araştırma’nın 7 Kasım sonrası yaptığı çalışma önemli fikirler veriyor. Seçmenin yüzde 88’i “Partimi değiştirmem” diyor ve 7 Kasım’da yüzde 13’ü parti değiştirmiş. Seçmenlerin ortalama yüzde 80’inden fazlası seçime 2 ay kala kararını veriyor.
“Oy vermede sizi en çok etkileyen şey nedir?” diye sorulduğunda yüzde 50 liderlerin TV konuşmaları, yüzde 42 medya haberleri, yüzde 24 sosyal medya, yüzde 18 televizyon reklamları diye cevaplamış.
Cumhurbaşkanı konuşmaları yüzde 49, mitingler yüzde 27, broşür afiş yüzde 10.
İktidar partisi gerekeni yaptı ve birinci oldu. Muhalefet de yapması gerekenleri buradan çıkarsın artık. Medyaya, özellikle de televizyona yüklenmeliler.
Liderler televizyondaki görünürlülüğe, oradaki konuşmalara çok iyi hazırlanmalılar. Medyada çok daha var olmaya çalışmalılar. Bir an önce propagandalarını yapabilecek televizyon kanallarına sahip olmalılar. Gelecek seçimin mücadele meydanı medya olacak!