‘EGE’NİN HAMSİSİ’ KARDEŞLİK DİZİSİ OLUR MU?

'Ege’nin Hamsisi', bize Karadeniz’in incisi Çamlıhemşin’den, Ege’nin gözde kasabası Seferihisar’a bir yolculuk yaptırdı. Karadeniz ve Ege’nin güzelliklerini, yemeklerini, müziklerini ve danslarını sergiledi birinci bölümde... Hikayeden çok, sanki iki bölge kültürünü anlatan bir bölüm izledik.

Karadenizli bir ailenin Ege’ye yerleşmesinin ardından, çocuklarının birbirine aşık olması kadar bölge yemeklerinin rekabetini de izleyeceğiz yapımda...

Projeyi, Ege dizileri deyince, akla gelen isim, Mustafa Şevki Doğan yönetiyor ve Filiz Ekinci yazıyor. Oyuncu kadrosunda İclal Aydın, Uğur Çavuşoğlu, Uraz Kaygılaroğlu, Bestemsu Özdemir, Asuman Dabak ve Eser Eyüboğlu yer alıyor.

Dizi, lezzetini nereden alacak?

İki bölge çok farklı birbirinden. Siyasal görüşler, günlük hayatlar, yemekler, müzikler, mimari, danslar ve iklimi... Bütün bu farklılıkların aşk, dostluk ve komşuluk potasında buluşması güzel olacak.

Bu kadar farklı inanç, kültür, milliyet çok az ülkeye nasiptir. Biz bu konuda çok zenginiz ama hayırsız evlat gibi çar çur ediyoruz servetimizi. En büyük gücümüzü kardeşlikle büyüteceğimize, ayrımcılıkla zayıflatıyoruz.

Bu dizi umarım birbirine ön yargılarla bakan iki bölge insanını kaynaştırmak için vesile olur. Hep beraber birbirini tanır ve birlikte gülebilirler. İşte o zaman ‘Ege’nin Hamsisi’ televizyonların en lezzetli işi haline gelir. Yolu açık olsun!

‘ESKİ KÖYE YENİ ADET’ FIKRA GİBİ

Türkiye, trajikomik hikayelerin cenneti. Bunlardan biri de 90’lı yıllara ait, fıkra gibi bir olay. Güneydoğu’da bir vali, en az üç çocuk doğurmuş kadınlara doğum kontrol aleti spiral taktırıyor. 90’lı yılların gergin ortamında tedirgin oluyor köylüler. Dinleme cihazı sanıyorlar. Devletin onları dinlemek için taktırdığını düşünüyorlar. Bazı kadınlar reddediyor bu nedenle... Takmayı kabul edenler de dinlendiğini düşünerek ne konuşacaklarına dikkat ediyor.

Tam olarak böyle yaşandı mı bilmiyorum. Biraz rivayet haline de getirilmiş olabilir dilden dile aktarılarak. Ama “olmaz” diyebileceğimiz bir şey değil. Devletin vatandaşına ve vatandaşın devletine güvenmediği bir ortamda neden yaşanmasın ki?

İşte bu olay bir sinema filmine esin kaynağı oldu; ‘ Eski Köye Yeni Adet’. Açıkçası yakın tarhimize ait olan böyle bir olayın sinema filmi haline gelmesi çok iyi fikir. Geniş kitlelere aktarılması da çok faydalı. Biz unutmayı seven bir milletiz. Unuttukça da aynı belalar hep başımıza geliyor.

Siyasi mizah filmlerini de özlemiştik. Hem gişe kaygısı hem de mizaha tahammülsüzlük nedeniyle suya sabuna dokunamıyor kimse... Oysa böyle çok hikayemiz var.

Umarım gişesi iyi olur

Ferit Karahan ile Gülistan Acet’in hem yazıp hem yönettiği filmde, Bülent Emrah Parlak, Füsun Demirel, Nail Kırmızıgül, Haki Biçici, Burcu Gönder Parlak, Gülhan Tekin ve Meltem Yılmazkaya rol alıyor. Bu arada Demirel’i de özlemiştik, en kısa zamanda ekranda da görmeyi isterim. Umarım filmin gişesi tatminkâr olur da, bu tür filmleri yapmak isteyenlere cesaret verir. Komedi filmleri zekâ seviyesini iyice düşürdü. Eskiden güldürürken düşündürmek diye bir kavram vardı. Şimdi ise ‘Aman ha düşündürmeyelim’ kaygısı hakim. El birliğiyle yazık ediyoruz ülkemize ve genç jenerasyona...