KADIN BACAĞI ÜZERiNDEN SiYASET YETTi

Önceki gece yine olay ve gerilim vardı twitter’da...
TRT’nin 7-23 Şubat tarihleri arasında Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenecek 22. Kış Olimpiyatları’nda yer alan kadınlar buz pateni yarışlarını ‘kıyafet hassasiyeti’ nedeniyle yayınlamayacağı iddia edildi.
Ufak çaplı bir heyecan dalgası, ufak çaplı atarlanmalar derken...
TRT yönetimi sabah açıklama yaptı:
“TRT 2014 kış olimpiyatlarını yayınlayacaktır. Bu konuda tüm spekülasyonlar kötü niyetlidir çünkü TRT bu yayın plan taslağını bir ay önceden planlamıştır ve söz konusu yayın taslağında bayanlar artistik buz patinaj şampiyonası da yer almaktadır.”
Niyet baştan buydu, sabah mı çark ettiler bilmiyorum ama TRT’nin bayan sporcuları ekrana getirmediğini iddia edenler için; açıklamaya daha önce yayınladıkları spor müsabakalarını da eklemiş, sitem ediyorlar:
“TRT’nin sansürcü olduğunu iddia edenleri önce özür dilemeye, sonra TRT Spor ekranlarında kış olimpiyatlarını izlemeye davet ediyoruz.”
Hay hay... İzleyelim ve takipçisi olalım tabii. Zaten, bir spor müsabakasının böyle tuhaf ve sapık bir gerekçeyle yayınlanmaması saçmalığın daniskası olurdu. Zararın neresinden dönülse kârdır.
Bir taraftan da “insanlar paranoyak olmakta haksız mı?” diye düşünüyorsun.
İnsanların kılık kıyafetine, göğüs dekoltesine, bacağına, saçına, başına bu kadar takarsanız olacağı budur!
Bu tamamen sizin yarattığınız algı; yasakçı zihniyetiniz yüzünden geldiğiniz noktadır. Bırakın artık kadınların yakasını, göğsünü, bacağını.
Yıl 2014 olmuş, konuştuğumuz mevzulara bakın...
Gerçekten paralel evrende yaşadığımızı düşünüyorum bazen.

Haberin Devamı

BİR OYUNCULUK ŞOVU

American Hustle (Düzenbaz) 70’lerin sonunda Amerika’da yaşanan ve birçok politikacıyı içeri attıran bir dolandırıcılık skandalını anlatıyor. Politikacılar, belediye başkanları, rüşvetler, düzenbazlıklar derken hikaye bir yerlerden tanıdık gelebilir...
Film, 10 adaylıkla Oscar yarışına ağırlığını koymuş durumda, bahislerde de açık ara önde. Gösterime girdiği cuma günü, salonlarda en ön koltuklar dışında yer yoktu. Uzun zamandır salonları dolduran, insanları böyle heyecanlandıran bir film olmamıştı, valla gözlerim yaşardı!
Filme gelirsek... Zeki ve eğlenceli diyaloglara sahip, çok başarılı bir anlatım ama hikayeden çok karakterler öne çıkıyor; tam bir oyunculuk şovu. O yüzden Oscar’da oyuncularıyla işi götürür. Bu senenin en iyi kastı, orası kesin.
Başroldeki Amy Adams’a söylenecek tek kelime var; müthiş.
Ama o noktada Blue Jasmine’deki (Mavi Yasemin) Cate Blanchett’e haksızlık olmasın! Al birini vur ötekine durumu, Oscar ikisinden birinin olacak.
Düzenbaz’ın erkek oyuncuları da başka bir ders konusu...
Batman’i oynayan, bu kel ve şişman Christian Bale miydi gerçekten?
Romantik filmlerin şahane erkeği Bradley Cooper desen, permalı saçlarıyla karakterini oynamamış, yaşamış resmen.
İzledikçe, bizimkiler biraz feyz alsa demekten alamıyorsun kendini.
Son not: Düzenbaz da ‘en iyi film’de Gravitiy (Yerçekimi) ile yarışacak gibi.
Tek mekan olarak uzayın derinliklerini seçen, çok az konuşmanın olduğu, neredeyse tek kişilik filmle zoru başarmış bir filmden bahsediyoruz neticede.
Yabana atmayalım onu da.

Haberin Devamı