Cadde Soko ilk kez İstanbul’da

Soko ilk kez İstanbul’da

10.04.2013 - 19:13 | Son Güncellenme:

Fransız şarkıcı ve oyuncu Soko, cuma akşamı Efes Pilsen sponsorluğunda gerçekleştirilecek konseriyle Türk müzikseverlerle ilk kez bir araya gelecek. Müzik piyasasının çekingen ama savaşçı kızı olarak anılan 26 yaşındaki Soko’yla, erken başlayan müzik hayatını konuştuk.

Soko ilk kez İstanbul’da

Röportaj: Fatma Uyar

Haberin Devamı

Müzik hayatınız nasıl başladı?
Yaklaşık 4 yıldır oyunculuk yapıyordum ve bu işi yapmaktan sıkıldığımı fark ettim. Daha etkin olacağım bir şeye ihtiyaç duydum. Bana kendimi her gün yaratıcı hissettirecek bir şeye... Aslında ben tam bir işkoliğimdir. Dolayısıyla beni kamçılayan bir işe ihtiyaç duyarım ve her gün bir şeyler yaparım. Şiir ya da şarkı yazmak olur, resim yapmak olur, video filmi çekmek olur... Bunların arasında müzik, benim için en önemlisi. Kafamda durmadan dönüp dolaşan çılgınca fikirleri boşaltmama yardımcı oluyor.
Nelerden ilham alırsınız?
Kelimenin tam anlamıyla müzik bağımlısıyım. Sabah kalktığımda ilk iş müziği açarım ve yatağa giderken yaptığım son iş de müziği kapatmaktır. Yani daimi olarak müzik dinliyorum. Bu çok ilham verici bir şey. Ve sonra... Bildiğiniz üzere... Aşk her zaman kaygı, depresyon ve yalnızlık taşır. İşte tüm bu kilit altına sokan duygular, sanatçı olmama olanak sağlayan hisler.
Şarkılarınızda neler anlatıyorsunuz?
Kelimelerle ifade edemediğim yoğun hisleri anlatıyorum. Şarkı yazarken, hayatımda ne olup bittiğini hatırlama fırsatım oluyor. Yazıyorum; çünkü unutmaktan korkuyorum. Dolayısıyla şarkılarım daha çok korkular, ölüm, terk edilmek hakkında. Sizin ait olmadığınız hislerden bahsediyor. Uzaylılar, yalnızlık hissi, şeffaf hissetmek gibi... Oldukça iç karartıcı, değil mi? Biliyorum... Ama ikinci albümümüm daha az karanlık olacak, inanın. Sıkı bir çalışma oldu!
Siz ne dinlersiniz?
Doğru hisseden ve kalpten gelen her müziği dinlerim. Suicide, Brian Johnstown Massacre, Electrelane, Yo La Tengo, Young Marble Giants, The Monochrome Set dinliyorum epeydir... Ve bir sürü post punk grubunu. Tabii bir de Deerhunter, Unknown Mortal Orchestra, Tame Impala, Kurt Vile, John Maus, Atlas Sound, Youth Lagoon gibi daha yeni olanlar var.
Gezgin bir hayatınız var... Zor olmuyor mu? Evinizi özlemiyor musunuz?
Seyahat etmeye bayılıyorum. Yeni kültürler, insanlar tanımak, değişik maceralar yaşamak, çok ilham verici şeyler. Ama bazen kendimi köksüz hissediyorum tabii. Tüm eşyalarımın, enstrümanlarımın tek bir yerde olmasını özlüyorum. Bütün seyahatlerimden topladığım en sevdiğim şeylerin olduğu küçük ve huzurlu bir
dairem var. Yüksek sesle müzik yapabileceğim bir müzik odam da var. Bu kullanışlı hayatı ve günlerin rutinliğini özlüyorum, evet. Buzdolabını doldurmak ve ev yemekleri yapmak gibi şeyler... Ama ne zaman bir yerde bir hafta kalsam hemen sıkılıyorum, yeni maceralara atılma dürtüsü geliyor.
İstanbul hakkında ne biliyorsunuz?
Azra adında bir arkadaşım var. İstanbul’da yönetmenlik yapıyor ve beni birçok kez davet etti. Ama hiç gidemedim. Yani bu onu ziyaret etmenin en iyi yolu. Gerçekten orada olmak için sabırsızlanıyorum. Grubumda da olan erkek kardeşim, İsveç’ten bir arkadaşım ve kız arkadaşımla geliyorum. Hepimiz için bu ilk olacak. Güzel camilerinizi görmeye gitmek istiyoruz ve şehirde maceralara devam etmek...
n Gelecek projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Şu sıralar ikinci albümüm üzerine çalışıyorum. Neredeyse bitti. Albümün adı, ‘My Dreams Dictate My Reality’. İlk albümden çok farklı. Daha az üzücü, daha fazla sentez. Akustik enstrüman yok. Daha fazla illegal elektrik gitarlar var. Ve hepsi düşlerle ilgili. İlk albümüm
‘I Thought I Was an Alien’ sonunda ABD’de çıktı. Yani biraz da bunun için turlayacağım.
3 tane filmim var sıralanmış beni bekleyen. Bir sürü iş var yani. Çok heyecanlıyım. Bir de ikinci albümüm için kliplere başlıyorum yakında. ‘Kendi işini kendin yap’ en sevdiğim şeydir. Gelecek parlak görünüyor!

Haberin Devamı

iÇiNDEN GELDİĞİ GİBİ

Haberin Devamı

Fransız şarkıcı ve oyuncu Soko, ‘I’ll Kill Her’ parçasıyla tanındı. Konserlerine repertuar hazırlamadan çıkan ve sadece içinden geldiği gibi müzik yapan Fransız şarkıcı, 2010 yılında Cesar Ödülleri’nde ‘Yılın Gelecek Vaat Eden Aktrisi’ ödülüne aday gösterildi. İskandinavya, İngiltere ve Avustralya’da pek çok önemli festivalde performasıyla tam not aldı. Aykırı duruşu ve dolambaçsız sözleriyle içinde bulunmaktan korktuğunu itiraf ettiği müzik sahnesinin unutulmazlarından olmaya aday Soko’nun perfomansı, ilk kez Türkiye’deki müzikseverlerle buluşacak. 24 yaş üzeri müzikseverlerin katılabileceği Ghetto konserin biletleri, Biletix’te.