Soyunanlar akıl FUKARASI

Esra Özmen, “Sergileyecek başka yetenekleri olmadığı için böyle yapıyorlar" diyor


       Müzik dünyasına, Sıra Bende adlı ilk albümüyle “merhaba" dedi. “Hadi Güzelim" parçasına çektiği kliple, sesi ve güzelliğiyle bir anda bütün dikkatleri üzerine çekti. Şarkıcılıkta, kendine özgü bir yer edinmeye kararlıydı. Planlarını hep, vücudunu değil, sesini ön plana çıkarma üzerine kurdu. Birçok şarkıcının düşlerini süsleyen Maksim Gazinosu’nun assolistliğine, profesyonellikle tanıştığı ilk yılda başlayacağı açıklanınca dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.
       Özmen'in en büyük düşü, saygın bir sanatçı olarak sokakta insanların kendisine gıpta ile bakması ve çevresini sarması.
       Önümüzdeki günlerde Maksim'de assolist olarak sahneye çıkmaya hazırlanan Özmen’le hedeflerini, kızgınlıklarını ve hiç bir zaman taviz vermeyeceğini söylediği ilkelerini konuştuk:
       l Kaset çıkarmaya nasıl karar verdiniz?
       Başlangıçta kaset çıkarmak gibi isteğim yoktu. İstanbul Üniversitesi'ne girdikten sonra çalışmaya da başladım. Okuyabilmem için çalışıp para kazanmam gerekiyordu. Babam vefat ettiği için sırtımı sadece anneme dayamadım. İçine girdikten sonra işin pisliğini biraz gördüm. Başıma bir şey gelmedi. Ama okuduklarım, duyduklarım beni birazcık soğuttu bu işten. Kent Fasıl’da çalışırken kaset teklifi alınca, Allah'ın bana sunduğu bir şans deyip, kabul ettim. Sahnede tanınıp teklif almak çok güzel.
       l Daha önce demo kaset doldurup firma firma dolaşmadınız mı?
       Asla böyle bir şey yapamazdım. Kimseden bir şey isteyemem. Çok gururluyum. Çok az paralara, on sene daha çalışırdım. Okula da gider, öğretmenlik de yapardım. Ama gidip bana kaset yapın demezdim. Beni en çok mutlu eden, bu albümün kaşımın gözümün hatırına yapılmış olmaması. Müzikte çok iyi olduğum konusunda kendime güveniyorum.
       l Konservatuvarda hocalarınızın size yaklaşımı nasıl?
       Konservatuar öğrencileri çok ukala oldukları için, okula gittiğimde insanların tuhaf bakışlarıyla karşılaşıyorum. Biz biliriz, eğitimsiz sanatçı nasıl bilir, gibi tavırları vardır. Belki bizde öğrenciyiz niye bizim albümümüz yok diye bir kıskançlıkları da olabilir. Ama hocalarım bana destek oldu. Sonuçta bana etim için değil sesim için kaset yapıldı.
       l Dekolte ve erotik fotoğraflar çektirmekten kaçınıyorsunuz. Soyunarak kısa sürede şöhret olan şarkıcılar hakkında neler düşünüyorsunuz?
       Bence soyunarak bir yerlere gelmek zeka fukaralarının, aklı olmayan, yeteneksiz insanların işi. Onların böyle bir şey yapmalarını hiç yadırgamıyorum. Çünkü, yapacağı başka bir şey yok. Soyunmak zorunda. Elindeki tek avantajı o. Açacak gösterecek ki, zeka eksikliğini giderebilsin. Boş, seviyesiz ve basit insanlar bunlar. Kültürsüz ve erdemsiz oldukları için para kazanmak için soyunacak, para kazanınca da hanımefendi gibi davranıp kendince asalet kazanacak. Ben okuyorum, benim hiç bir yerimi açma zorunluluğum yok ama onların var. Ben evimde, ailemle birlikte bu insanları izleyemiyor, kardeşime sen artık yat, bu playboy kuşağına giriyor, diyorsam piyasa kötüye gidiyor demektir.
       l Sizin isim yapmak konusundaki ilkeleriniz neler?
       Verdiğim pozlar yüzünden bakkalın, giydiğim kazakların altında bir şeyler aramasını istemem. Ya da, “Ben biliyorum, bunun içindeki model, aynen şu şekilde", demesini istemem. Çok aşağılayıcı. Önceden çok zıpırlıklar, hoppalıklar yapıp da seneler sonra halkın gözüne hanımefendi kesilmek niyetinde de değilim. Başımızda böyle insanlar var. Eskiden nasıl anılan insanlar, şimdi hanımefendi oldu. Halkın bu insanlara verdiği değeri de anlamıyorum. Yuva yıkmış, katil olmuş olmak önemli değil. Bu basit insanların içinden sıyrılmak istiyorum. Bir yandan da ödün vermeden isim yapmanın zor olduğunu bildiğim için savaşım daha ne kadar sürer konusu beni korkutuyor.

‘Kral’ın yeni gözdesi

ESRA Özmen'i önümüzdeki günlerde Maksim'de sahneye çıkarmaya hazırlanan ünlü gazino kralı Fahrettin Aslan, artık Maksim'de okullu şarkıcıları tercih ettiğini belirtiyor. Sanatçı seçerken sesi, fiziği, Türk sanat müziğini sevmesi ve kültürüne önem verdiğini belirten Aslan şunları söyledi: "Artık orasını, burasını gösterenleri, oyuncu diye sahneye çıkarmayacağım. Hande Ataizi'ne de teklif götürdük. Ama onun kendisini yetiştirmesi gerek. Fiziği iyi diğer özellikleri topallıyor. Esra gibi eğitimli bir sese sahip olması için çalışması şart. Eğer kendini iyi geliştirmezse vazgeçerim."
       Maksim'de sahneye çıkacağı için çok heyecanlı olan Özmen ise şöyle konuştu: Her şeyden önemlisi ben sesimle oraya çıkıyorum. Bana rüya gibi geliyor. Maksim'e yakışır, eski gazino kültürüne yaraşır bir sahne repertuarı hazırladım. Etiler ve bar muabbetine kaçmak istemiyorum. Kostümlerde sırt dekoltesine aşığıyım. Bu çıplaklık değil. Estetik bir dekolte şart bir sanatçıda. Kadın olduğunu hatırlatmalı. Erkek gibi kadınları sevmem."

Ersoy’un izinde

       GENÇ şarkıcı, kendine “Nostalji kraliçesi" Muazzez Ersoy’u örnek aldığını söylüyor.
       Esra Özmen, neden Ersoy’un yolunda yürümek istediğini ise şu sözlerle anlatıyor:
       "Pek çok sanatçı nostalji yaptı. Ama sadece Muazzez Ersoy'unki tuttu.
       Bu işi o başlattı. Kolaycılığa kaçtığı söylensede ben buna katılmıyorum. Şimdi üretilen şarkıların o kadar iyi olmadığını anladığı için seneler sonra nostaljik albümler yaptı.
       Çok doğru bir adımdı. Tavrına tarzına çok yakıştı. Üstelik çok da lezzetli okuyor.
       Bana bu piyasada en çok destek veren sanatçı, benim idolüm o. Onunla konuşmak bile bana zevk veriyor. Hiç bir zaman taviz vermeden bir yerlere geldi. Tanıdığım zaman da, gözümde büyüttüğüm kadar değerli olduğunu gördüm. Benim yolum onun gittiği yol. Muazzez Ersoy’un başarısı bana cesaret veriyor

ESRA ÖZMEN kimdir?

      

1977 yılında İzmir'de doğdu.

Babası vefat etti, annesi PTT emeklisi.

Liseyi bitirdikten sonra üniversite ve Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sınavlarını kazanamayınca Bodrum Askeri Kampı'nda sahneye çıkmaya başladı.

İkinci denemesinde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarını kazandı.

Okurken maddi sıkıntıları yüzünden sahne çalışmalarına devam etti.

Harbiye Ordu Evi'nde sahne aldı.

Konservatuvardaki eğitimine, üçüncü sınıfta işlerinin yoğunluğu yüzünden ara verdi.

Magazin Gazetecileri Derneği’nden “1999’un umut veren şarkıcısı" olarak Altın Objektif Ödülü aldı.

Sahne çalışmalarının yanı sıra squash yapmayı, kitap okumayı seviyor.