'Ters köşe roller istiyorum'

‘Hareket Sekiz’ sinema filminin heyecanını paylaşan Ali Sunal, aynı zamanda babalık mutluluğunu da yaşıyor. Oyuncuyla yeni filmini, projelerini ve ailesini konuştuk.

- ‘Hareket Sekiz’ nasıl bir film oldu?

‘Hareket Sekiz’in heyecanı bir başka... Çünkü iş yoğunluğundan, hayattaki koşturmadan sinema geri planda kalıyor gibi hissediyorum. Sinemaya çok açım, hem seyirci hem de oyuncu olarak... Bunu dindirecek bir film yaptık. Gülmekten ve kahkahalardan ne ara başladı, bitti anlamadım.

- Genelde aynı ekiple çalışıyorsunuz, bu sizin için avantaj oluyor mu?

Yaptığımız işlerde güzel arkadaşlıklar kuruyoruz, bu sebeple bizi ayrı düşünmüyorlar. Profesyoneliz, aynı ekiple anlaşmak, benim için iyi bir şey... O yüzden keyif aldığım insanlarla rahat ediyorum.

- Canlandırdığınız karakteri nasıl buldunuz?

Hayat verdiğim Bünyamin karakterine üzülüyorum, kıyamıyorum ona... Özel ve iş hayatında istediğini becerememiş, başaramamış, basiretsiz, zeki ve kabiliyetli olmayan biri...

- Sizinle çalışmak nasıldır?

İşini doğru dürüst yaparsan, çok kolay. Ama yapmazsan, bence de zor ve çekilmez! Belli disiplin içinde huzurlu bir ortam kurulmuşsa, varımı yoğumu akıtırım oraya... Sahiplenmeyi seviyorum.

- Bu filmle ilgili gişe beklentiniz nedir, manevi haz mı yoksa maddiyat mı sizi tatmin eder?

En büyük riski yapımcı alıyor. Onun memnun olması gerekli. Hele böyle keyifli çalıştığım yapımcının maddi açıdan başarılı ve kazançlı olması önemli. Gişe beklentim yok, kaç kişi gelir sayı da önemli değil. Elimden geleni yaptım.

- Sizce yapımlarda küfür ne kadar olmalı?

Çok ihtiyaç olduğunu düşündüğüm bir şey değil. İncitmeden, zarar vermeden ağır küfürler olmadan, ‘Bak küfür ediyor, gülün’ gibi durumlar yaşanmadan... Bizim konuşma dilimizin içinde argo var zaten...

- Genelde komedi işleri yapıyorsunuz, dram teklifleri daha az mı geliyor?

Gişe düşündüğünüz zaman, sinemada komedi ağır basıyor. Hazıra konduğumuzu düşünüyorum. Sektörde çok isterim ki ters köşe bir şeyler yapayım, ama tutmuş bir şey varsa, herkes oradan yürüyor. Kimse ‘o riski göze alayım’, ‘bir de bunu buradan göreyim’, derdinde değil. Kimler ağlıyor, o tarz rollere onları koy, kimler gülüyor, onları oraya koy gibi şey var.

- Babanızla karşılaştırılmak sizi nasıl motive ediyor?

Karşılaştırıldığımı düşünmüyorum. Ali Sunal olarak iş yapıyorum ama bir gerçek var Kemal Sunal’ın oğluyum.

- Bu durumun psikolojik ağırlığını hissettiniz mi ?

Muhakkak hissetmişimdir. Şimdi öyle bir şey yok, aklıma babamla ilgili gelen tek şey, özlemdir, sevgidir ve ona duyduğum ihtiyaçtır. Çok güzel bir adamın oğluyum, ona layık olmaya çalışacağım.

- Siz de çocuk sahibi oldunuz nasıl gidiyor babalık?

Eşime dedim ki: “Şu an karşımızda Kemal Sunal’ın torunu var biliyorsun değil mi?” İşe o açıdan baktığında, bu kadar hayran olduğum adamın torunu, benim kollarımda... Kızım, dünyanın en güzel şeylerinden biri... O doğuyor ama sen yine doğuyorsun gibi. Çok istiyordum bir aile olmayı. Geçenlerde ilk pusetini taşırken belim ağrıdı ve korktum pilatese başladım. Kaslarımı ısıtıyorum kızım için. Gayet sağlıklı, dinç bir şekilde onu büyütmek istiyorum.

Çok başarılı kadın komedyenler var

- Komedi yapan kadın oyuncuları, erkekler kadar başarılı buluyor musunuz?

Evet, erkekler ön planda ama kalite olarak bakıldığında tartışılır. Çok başarılı kadın komedyenlerin olduğunu da düşünüyorum. ‘Güldür Güldür Show’dan yola çıkın, neden olmasın, neden o cevheri kaşımayalım? Kendi projelerini üreten başarılı kadın komedyenler var, onlarla gurur duyuyoruz.