Aylin Aslım’ın Twitter trollerine açtığı dava sonuçlandı. Aslım’ın davası tehdit ve küfür içeren twit’ler atan organize zorbalarla ilgili davalara emsal teşkil edecek. İşte olayın perde arkası ve Açık Sahne etkinliğimizin ardından notlar...

Her şey Aylin Aslım’ın “ortaya” yazdığı bir twit’le başladı. Aslım; “Abazan trollerin en neşeli saatleri bunlar...” yazmıştı. Twitter’da kimileri “dijital profesyonel” olan troller fırsatı değerlendirip bu durumdan vazife çıkarmaya karar verdiler. Kendilerinin sözünden çıkmayan twit’daşlarını organize ederek #AylinAslımAbazanlardanOzurDilesin hashtag’ini günlerce TT listesinde tuttular. Amaç aslında bir sosyal medya deneyi yapmaktı. Kendilerince “başarılı” oldular. Televizyon programlarında bu “başarı”larını anlattılar.
Bu büyük “zafer”den söz etmek isterim. Müzisyen Aylin Aslım’a karşı Twitter’da örgütlenirken bakın neler yazmışlar: “Bitiricez işini”, “İlk hedef bu k*ri olsun... sinirden ağlamalı”, “Ö’ya haber salalım müdahale etsin, büyük yerden halleder O”, “Aylin Aslım’ın malum twitini RT yapan 13 adamı otele sokup yakmak düşer bize”, “Konserine gidip orak fırlatmak gerek kafasına”, “Arkadaşlar, arkadaşım Aylin Aslım’ın ev adresini bulmuş yüzüne kezzap atmaya gidiyor”...

Küfür ve tehdit özgürlük müdür?
Ahaliyi böyle gaza getirdiler. Küfürle, toplu hakaretle, sözlü tacizle ve tehditle... Trollük böyle bir şeydi. Sanal kışkırtma ve zorbalık alamet-i farikasıydı.
Geçtiğimiz hafta Aylin Aslım konuyla ilgili açtığı davayı kazandı. Mahkeme; Cihat Akbel’i 5 ay hapis cezasına çarptırdı, cezayı erteledi. Cezanın sebebi tehditle huzur ve sükûnu bozmak. Bu cezanın simgesel önemi var. Çünkü benzer davalar için emsal teşkil edecek. Tek suçlu Akbel değildi belki, ama diğer arkadaşlar da gereken dersi çıkarmıştır diye ummak istiyorum.
İstiyorum ancak karar sonrası görüyorum ki, arkadaşlar Aylin Aslım’a sanal ortamda saldırmaya devam ediyorlar. Özetle diyorlar ki; “Nerede senin Gezi ruhun, solculuğun, ifade özgürlüğü savunuculuğun?” “Biz şaka yapmıştık, bir şey yapmayacaktık; sen ciddiye aldın!”, “Böyle yaptın ama şimdi Twitter’la ilgili sürekli dava açan Sayın Melih Gökçek’ten ne farkın kaldı?”
Sosyal medyada bu tür saldırılara, küfürlere, tehditlere maruz kalan bir tek Aylin Aslım değil. Ama bu davayı açmakla doğru olanı yaptı. İşin içinde küfür ve tehdit varsa ve bu iş sistemli olarak yapılıyorsa siz de dava açmaktan
çekinmeyin.
Çünkü sosyal medyadaki dezenformasyonun ve zorbalığın önüne geçmek için hukuk yolu çalışmak zorunda. Çünkü trollüklerini “paraya çevirme” hayali kuran kimi aklı evvel arkadaşlar hoyratlığın ölçüsünü kaçırıyorlar. Ünlü, ünsüz “insan” harcamaktan” zerrece çekinmiyorlar. Bunun ne hoşgörüyle, ne ifade özgürlüğüyle ilgisi var. Sapla samanı
karıştırmayalım.

Haberin Devamı

AÇIK SAHNE’DEN HAT TRICK

Haberin Devamı

Geçen cuma akşamı Ghetto İstanbul, Beyoğlu’na veda ederken Açık Sahne’mizin üçüncüsünü gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi Açık Sahne’nin amacı çıkacak sahne bulamayan yeni ve iyi müzisyenleri ünlü konukların desteğiyle geniş kitlelere ulaştırmak oldu hep. Yaptığımız üç etkinlikte de bu hedefe ulaştığımız için çok mutluyum. Birçok yeni grup Açık Sahne sonrası konser teklifleri aldı.
Cuma akşamı Control+Z, Piiz, Esin İris, Mutrib gibi isimlerin sahnesini desteklemek üzere maNga’dan Ferman Akgül ve Yağmur Sarıgül; Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin, Gripin’den Birol Namoğlu ve Arda İnceoğlu; Vega, Kolpa, Ege Çubukçu ve Multitap,; Tuna Kiremitçi ve Atlas; İrem Derici; Kenan Vural ve Tuncer Tunceli; Hediye Güven ve Miya gibi önemli isimler sahne aldı.
Samimiyetle söylüyorum, başka yerde izleyemeyeceğiniz özel bir sah-neydi. Her üç etkinlikte de sadece iyi müziğe ve yeni müzisyenlere destek olmak için işini gücünü bırakıp Açık Sahne’ye koşan müzisyen dostlara;
bu fikirle gittiğimde bana inanan Ghet-to’ya; işin layıkıyla yapılması için des-teğinden ötürü muzikicinefes.com’a çok teşekkürler. Açık Sahne eylem-lerine devam edecek!

Haberin Devamı