‘İĞNE’ BU KEZ ACITMIYOR!

Altın İğne; ince kırışıklıkları azaltıp, akne ve yara izleri gibi sorunlara çözümler sunuyor. Ayrıca gözenekleri küçültüp, cildi sıkılaştırıyor. Vücudun farklı bölgelerinde uygulanan tekniği Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gökhan Haytoğlu’na sorduk.

Altın İğne yöntemi nasıl uygulanıyor?

Radyo frekans cihazının altın iğneli başlığı cilde temas ettirildiğinde, otomatik olarak ayarlanan derinlikte deriye ani bir giriş yapar. Çok sayıdaki altın uçlu mikro iğnelerle cilt üzerinde fraksiyonel mikro delikler oluşturur. Bu sırada radyo frekansla dermiste kolajen ve elastinüretimini tetikler. Epidermisve yüzeysel cilt tabakalarınatermal hasar verilmez.

Hangi amaçlarla kullanılıyor?

Cilt gençleştirme ve kırışıklık

Boyun ve dekolte bölgesini toparlama

Sivilce gibi izlerin giderilmesi

Kol ve bacaklardaki sarkmalar

Gözenek sıkılaştırma

Aşırı terleme

Hangi bölgeler için tercih ediliyor?

Özellikle alın, kaş arası, göz çevresi, dudak üzeri, yanaktaki kırışıklıkları tedavi etmede sık kullanılır. Radyo frekansın yüzde gerginliğe yol açan ve sarkmayı toparlayıcı etkisi vardır. Bu nedenle boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıklarda kullanılır.

Sivilce tedavisinde nasıl etki gösteriyor?

Altın İğne tekniğiyle sivilce izlerinin çapları küçülür, derinlikleri azalır, derin olan sivilce izleri hafifler, gözenekler daralır ve cilt daha canlı hale gelir. Bu amaçla fraksiyonel lazerle kombine edilerek kullanmak tedavinin verimliliğini artırmaktadır.

Uygulama sonrasında neler yaşanıyor?

Altın İğne’nin en büyük avantajı; Fraksiyonel Lazer’de yaşanan kızarıklık, pullanma ve soyulmanın olmaması. Hastada 3-5 saat kadar hafif bir pembelik olur ve sonra normale döner. Dolayısıyla hastanın günlük yaşantısında kısıtlama yapmayan bir tedavi çeşididir. Uygulama sonrasında ödem gelişebilir, bu da kısa sürede geçer. Tedavinin en önemli özelliği, yazın yapılabilmesi.

Kol ve bacak sarkmaları

Özellikle kilo alıp vermekten kaynaklanan deri sarkma ve gevşekliğinin tedavisinde Altın İğne tercih edilir. Uygulama kolların iç yüzeylerine, bacak içlerine yapılabilir. Bir ay aralıklarla üç seans önerilir. Ortalama bir ay içinde derinizin gerginleştiğini fark edersiniz.

KABIZLIĞI HAFİFE ALMAYIN

İnsan vücudunun ikinci beyni olarak nitelendirilen bağırsakların doğru çalışmasının genel sağlık üzerinde büyük etkisi var.

Her beş kişiden birinde görülen kabızlık, depresyondan kolon kanserine pek çok hastalığı tetikleyebilir. Dr. Sinan Akkurt; dengeli beslenme, hareket, günde kilo başına 40 cc su içilmesi, lifli gıda tüketimi ve stresi gidermeye yönelik tekniklerle kabızlığın önlenebileceğini söyledi. Bağırsak florasının sağlığı için ev yapımı yoğurt, sirke, turşu gibi probiyotikler hazine değerinde.

Kronik hale gelen kabızlık şikayetinin muhakkak doktora başvurmayı gerektirdiğinin altını çizen Akkurt, “Nedeni bulunmalı ve tedavi edilmeli. Kabızlık pek çok çevresel faktöre bağlı olarak gelişebilir. Özellikle vücudumuzdaki zararlı toksinlerin temizliği, bağırsak sağlığını tehdit eden mantar ve parazit gibi oluşumların üzerinde durulmalı.” dedi.

Dr. Akkurt, yetersiz su tüketimi, hareketsizlik, aşırı yemek, bağırsak hastalıkları, stres,
hatalı diyetler ve bazı ilaçların yan etkilerine bağlı olarak da kabızlığın gelişebileceğine işaret etti. Bağırsak şikayetlerinin başında gelen Candida mantarının şekerle beslendiğine dikkat çeken Akkurt şöyle konuştu: “Şekerli, yağlı, karbonhidrattan zengin bir beslenme şekli yerine lifli ve posalı gıda tüketimi artırılmalı. Lifli yiyecekler, dışkının bağırsakta kalış süresini kısaltır; bağırsaktaki toksinlerin, maya mantarları ve hastalık yapıcı bakterilerin oluşma riskini azaltır.”

Kabızlık durumunda elma, kayısı, muz, avokado, pancar, lahana, kereviz, kızılcık, keten tohumu ve baklagillerin tüketi- mine ağırlık verilmeli.

Göz çevresine lazer dokunuşu

Göz kapağı ve çevresi, yüzümüzün mimik hareketleri açısından en aktif bölgedir. Buranın ince bir deriye sahip olması ve aktif kas tabakası bulundurması, her mimik hareketinde kasılan kas üzerindeki deride çizgilenmelere yol açıyor. Zamanla bu çizgilenmeler, kalıcı kırışıklığa dönüşüyor. Bazılarında deri açık renkli ve çok ince olduğu için genç yaşta dahi kırışıklık gelişiyor.

Emerge Lazer; sıkılaşma, kolajen dokuda artış, deri altında yenilenme, renkte açılma, ince kırışıklıklarda düzelme gibi göz çevresiyle ilgili birçok soruna çözüm getiriyor. 7-10 gün arayla 3-4 seans öneriliyor. Her cilt tipine uygulanabilen bu yeni teknik, ihtiyaç duyulduğunda ağız çevresi, yanak ve alındaki ince kırışıklıklarda da tercih ediliyor. Minimal ağrıyla yapılabilen işlem sonrasında 1-3 gün içinde kişi normal yaşantısına dönebiliyor.