Tüm dünyayı etkisi altına alan kanser, global bir sorun olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre, bu hastalıkla savaşmak için ortak hareket edilmesi gerekiyor. Amerika ve Kuzey Avrupa; araştırmalar, sunulan kaynaklar ve tedavi olanakları açısından ilk sırada yer alıyor. Çin ve Hindistan’daki çalışmalar da umut veriyor. Ancak durum, dünyanın her yerinde aynı değil. Düzenli kayıt tutulmasından fon eksikliğine, kaliteli ekipmandan insan gücüne kadar pek çok detay kanserin yeterince tanınmasının ve tedavi edilmesinin önüne geçiyor.

Haberin Devamı

‘KANSER PLANINIZ MÜKEMMEL’

Polonya’nın başkenti Varşova’da, Pfizer ev sahipliğinde düzenlenen Kanser Medya Eğitimi Toplantısı’nda, farklı ülkelerden gelen onkoloji doktorları ortak bir çağrı yaptı: Her ülkenin ulusal kanser planı olmalı! Bilim insanları, bu planlarla hem tıp dünyasının hem de hastaların daha fazla erişime ulaşabileceğini söylüyor.

Slovenya Ljubljana Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Tit Albrecht, kanser programları konusunda Türkiye’nin en iyi ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti. Albrecht, “Pek çok ülkede geçerli ve aktif ulusal kanser kontrol planları bulunmuyor. Kanser yönetimini; koruma, tarama, erken teşhis, iyi tedavi merkezleri ve hastalara destek olarak tanımlayabiliriz. Ulusal kanser kontrol programlarıyla hepsini bir arada tutmak mümkün. Bir kamu sağlığı programı, vaka sayısını ve ölüm oranlarını azaltmak, hastaların hayat kalitesini arttırmaya yönelik bir halk taahhüdüdür. Kanser en karmaşık sağlık problemlerinden biri, dolayısıyla, farklı tıbbi ve sosyal hizmetlerin koordinasyonu şart. Yenilikçi kanser tedavilerine erişim ve hastanın oryantasyonu, ulusal sağlık sisteminin içinde bulunmalı” dedi.

“Türkiye, çok iyi bir kanser planına sahip” şeklinde konuşan Prof. Albrecht, “Kılavuzlara göre yapılandırılmış, mükemmel bir program sunuyor. Hastalığa dair tüm uygulamaları içine alan ve hastaları önemseyen bir plan. Yüksek standartlar sağlıyor. Ülkenizin bu alanda ön sıralarda olduğunu söyleyebiliriz” açıklamasını yaptı.

‘Bütçe yeterli değil’

Budapeşte Onkoloji Hastanesi’nden Dr. Katalin Boer, meme kanserinin dünya genelinde kadın ölümlerinin en büyük nedeni olduğunu söyledi. “Her yıl 131 bin 260 kadın bu kanser türü ve metastazları nedeniyle hayatını kaybediyor” diyen Boer, farklı ülkelerden örnekler verdi: “2014 yılında İngiltere’de hastaların yüzde 5-6’sı dördüncü evrede tanı aldı. Hırvatistan’ın oranı, İngiltere’ye çok yakın. Polonya, Slovakya ve Türkiye’de oranlar daha yüksek ama genel olarak yüzde 10’un altında.”

Haberin Devamı

Dr. Boer, ülkelerin sağlık harcamalarına da değindi: “Slovenya ve Slovakya, Avrupa’da en üst sırada yer alıyor. Gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 9.2’sini sağlığa ayırmış durumdalar.

Üçüncü sırada gelen Hırvatistan’da bu oran, 7.8. Çek Cumhuriyeti ile Macaristan da yüzde 7.4. Polonya’da oran, yüzde 7.1. Romanya ve Türkiye ise sadece yüzde 5.6 oranında bütçe ayırıyor.”

‘Amerika ve Kuzey Avrupa öncülük ediyor’

İrlanda, Belfast Queen’s Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mark Lawler, dünya genelinde sekiz kişiden birinin ve Avrupa’da dört kişiden birinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Ölüm oranlarının yüksek olduğunu anlatan Lawyer, Avrupa genelinde yaşadıkları sorunları sıraladı: “Erken teşhis konusunda sıkıntılar var. Ayrıca finansal engellerle karşılaşıyoruz. Bunun içinde; fon eksikliğinden kaynakları etkin kullanmaya, ekipmandan insan gücüne pek çok detay bulunuyor. Tüm Avrupa ülkelerini kapsayan, kanserle ilgili kayıtlarda eksikler bulunuyor. Eğer doğru bilgiler elimizde olmazsa, sağlık politikaları hazırlamak çok zor. Her ülkenin ulusal kontrol planı olmalı. Böylece bu kararlara yatırım yapıp, uygulanmalarını sağlayabiliriz. Kanseri tedavi etme şeklimizi değiştirmek açısından araştırmaların rolü çok büyük. Araştırma olmazsa, yeni tedavileri hastalara sunmamız mümkün değil. Kuzey Amerika ve Avrupa kanser araştırmalarının öncülüğünü yapıyor.”

Haberin Devamı