Cadde TÜRKiYE’DE 100 KiŞiDEN 7’Si DiYABET HASTASI

TÜRKiYE’DE 100 KiŞiDEN 7’Si DiYABET HASTASI

15.11.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Türkiye’de diyabet, 20-80 yaş grubunun en önemli sağlık sorunu. Ülkemizde her 100 kişiden 7’sinde diyabet var. Önlem alınmazsa, 2030 yılına gelindiğinde her 100 erişkinden 12’sinde diyabet görülecek

TÜRKiYE’DE 100 KiŞiDEN 7’Si DiYABET HASTASI

Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıkladığı kararda, insanlık tarihinde ilk kez diyabet gibi bir kronik sağlık sorununun, AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların neden olduğu salgınların boyutuna ulaştığı vurgulandı.
Dünya genelinde 2010 yılında erişkin nüfusun yüzde 7’si diyabet hastasıyken, 2030’da bu oranın yüzde 9’a ulaşacağı öngörülüyor.
Türkiye’yle ilgili istatistikler de diyabetin 20-80 yaş grubunda en önemli sağlık sorunu olduğunu gösteriyor. Halen ülkemizde her 100 kişiden 7’sinde diyabet var. Önlem alınmazsa 2030 yılına gelindiğinde erişkin nüfusta 100 kişiden 12’sinde diyabet görülecek.
Tüm dünya için tehdit oluşturan diyabet hakkında Medicana International Ankara Hastanesi’nden Prof. Dr. Cem Sungur, sorularımızı yanıtladı.

Diyabet nasıl bir hastalık?
Diyabet vücutta insülin adlı hormonun üretiminde veya sunumunda bir sorun olması sonucunda ortaya çıkan ve süreklilik gösteren (kronik) bir sağlık sorunudur.

Tip 1 ve Tip 2 diyabetin farkları nelerdir?
Tip 1, bağışıklık sisteminin insülin üreten hücreleri hedef alması ve onları tahrip etmesiyle gelişir. Tip 1 diyabeti olanlar ya çok az miktarda insülin üretirler veya vücutlarında hiç insülin yoktur. Hastalık her yaştaki bireyde ortaya çıkmakla birlikte daha çok çocuklarda veya gençlerde görülüyor. Tip 1 diyabetliler, kan şekerlerini denetim altında tutabilmek için hergün kendilerine düzenli olarak insülin enjeksiyonları yapar. Tip 2 diyabet, bütün dünyada en çok görülen diyabet tipidir ve tüm diyabetiklerin yüzde 90-95’ini oluşturur. Bu kişilerin insülin enjeksiyonlarına gereksinimleri yoktur.

Neden diyabet önemli bir sağlık sorunu olmaya başladı?
Dünyada ve ülkemizde diyabetin önemini en iyi şekilde Dünya Sağlık Örgütü özetledi. Örgüt, diyabeti sadece bireyler değil, aileler, ülkeler ve tüm dünya için tehdit oluşturan kronik, sağlığın yitirilmesine neden olan, maliyeti yüksek bir hastalık olarak tanımladı. Diyabetin artık bir salgın hastalık hızıyla yayıldığı ve tüm ülkeleri etkilediği açıklandı.

Neden bu hızla artıyor?
20’nci yüzyılın ikinci yarısında yaşanan sosyoekonomik değişikliklerin yaşam biçimimiz üzerine olan etkileri, diyabetin artış nedeni olarak gösteriliyor. Ulaşımın çoğu kez yürüyerek yapıldığı, gün içinde daha fazla enerji harcandığı, düzenli ve ölçülü öğünler tüketilen bir yaşantıdan günümüz yaşantı biçimine hızlı bir dönüşüm yaşandı. Tüm dünyada ve ülkemizde en olumsuz şekilde etkilenen gruplar gelir düzeyi sınırlı olanlar. Kısıtlı gelirle yaşamak zorunda olanlar, beslenmek için ucuz ama yüksek kalorili ve sağlıksız gıdaları daha çok tüketiyor.

Coğrafi dağılım göze çarpıyor mu?
Tarama çalışmalarının çoğunda bölgesel veri analizleri de yer alıyor. Marmara ve Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan bireyler diyabet açısından çok daha yüksek risk altındalar. En riskli şehir, İstanbul. Özellikle bu iki coğrafi bölgedeki kadınlar daha fazla diyabet riski altında. Diyabet sıklığı orta yaşla birlikte artıyor. Daha önemlisi, son 10 yılda, tip 2 diyabet ergenlerde hatta çocuklarda giderek artan oranlarda görülmeye başlandı.

Kimler tehdit altında?
Bir kişinin ailesinde diyabetli bireylerin varlığı ve sayısı risk altında olduğunun bir göstergesi. Kişi, öğünlerini atlayarak besleniyorsa, uzun açlık süreleri varsa, yüksek kalorili gıdalar tüketip fiziksel hareketliliği azsa ve sürekli kilo alıyorsa risk altında demektir.