Cadde TV starları tel tel dökülüyor

TV starları tel tel dökülüyor

18.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

TV starları tel tel dökülüyor

TV starları tel tel dökülüyor



TV starları tel tel dökülüyor
Efendim, şükür kavuşturana. Çok yorucu bir yolculuk oldu. Şimdi bana diyeceksiniz ki "Yahu hep geziyorsun, ondan sonra da ağlıyorsun". Bakın size anlatayım. Bir kere salı günüm ve gecem yollarda geçti. Bir de inat ettim, kendimi seferi saymayıp oruç tuttum. Amerika’ya gittiğimde bile orucumu tutmazlık etmemiştim. Kendime göre ayarlamıştım saat farkını. Salı günü saat 13.00’de havaalanında Etur yetkilileriyle buluştuk. Uçak aktarmalı. Önce Amsterdam’a, ardından Barcelona’ya uçtuk. Otele vardığımızda geceyarısıydı. Barcelona maceralarını sizlere haftaya aktaracağım. Neyse. Televizyonlarda büyük kriz var. Bazı dizi, yarışma ve eğlence programları teker teker yayından kaldırılıyor. Hem de kadrolardaki ünlü isimlere rağmen. Benim bir kez izlediğim, İzel’in konuk olarak katıldığı ‘Ti Show’ bunlardan biri. Hande Ataizi’yi "Kalitemizi düşürür" diye programa konuk etmek istemeyen Zuhal Olcay-Haluk Bilginer çiftinin buna çok üzüldüğünü duydum. "Acaba" diyorum "Hande’nin ahı mı tuttu?" Cenk Eren’in de aralarında bulunduğu, tiyatrocuların oynadığı, Bennu Yıldırımlar, Zerrin Sümer, Tardu Flordun gibi isimlerin hevesle başladığı ‘Bir Tatlı Huzur’ ikinci bölümde izleyiciye veda etti. Son dönemde Yılmaz Erdoğan ile yaşadığı aşkla gündeme gelen sevgili hemşerim Sinem Güven ve Mehmet Çepiç’in sunduğu ‘Ballı Pazar’ da belki siz bu satırları okurken ‘kalk’ değil, ‘veda’ borusunu öttürmüş olacak. Bence buna en çok Mehmet Çepiç üzülmüştür. Adamcağız o program uğruna güzelim bıyıklarından olmuştu. Daha ne ünlü isimlerin dizileri var sırada. Ama ucu birilerine dokunacağı için fazla deşmemekte yarar var. En iyisi, ben kendi işime bakayım. Sonunda Maksim Laila’ya yemeğe gittim. Yanımda can dostum İzzet Çapa ve sırdaşım İsmail Akkaya vardı. Güzeldi. Eyüp Kosif ve Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi’yi gördüm. O kalabalığa rağmen sevgili Şefik Öztek bizi yalnız bırakmadı. İki dostumla ilgili bir sürprizim var size. Yazmak zorundayım, can dostum ve kankam kusura bakmasınlar; bayram sonrası bu ikiliden güzel bir ortaklık doğabilir. O gece önümüze kocaman bir mönü geldi. Daha önce yazmıştım; Laila’nın mutfağını Chef’s yapıyor. Chef’s’in yemekleri lezzetlidir. Ama biz o gün yanlış seçimler yaptık. Örneğin; oruçtan çıktığım için karnım çabuk doydu, ana yemeğe yer kalmadı. İsmail de ördeğini pek beğenmedi. Ama mezelerin hepsi çok lezzetliydi, kutlamak gerek. Bir de sunum çok iyiydi. Minicik porselen beyaz kaseler içinde geldi her şey. Minik hamburgerler çok güzeldi. East, West ve East-West; yani Doğu, Batı ve Doğu-Batı sentezinde sunulan yemek listesinde çeşit çoktu. Ben ‘sıcak buluşmalar’dan hamsili mücver istedim. Kusursuzdu. Yoğurtlu etli yaprak dolması harikaydı. İzzet noddle, İsmail ise mandarin usulü pan cake’li Pekin ördeği yedi. Ördek biraz yağlıydı. İzzet, İsmail’e takılarak "Ben sana bilmediğin yemeği yeme demedim mi?" dedi. En çok tercih edilen yemekler; California sushi çeşitleri, Tayland usulü çıtır tavuklu yengeç salatası, tavuklu Çin mantısı, erişteyle sunulan kızarmış deniz ürünleri, muz yapraklarında ızgara levrek, asma yaprağında domatesle hazırlanan ızgara lüfer, ev yapımı patates püresi ile ızgara köfte, makarna ve risotto çeşitleri, New York usulü kızarmış patates ve hardallı-tereyağlı antrikot. Bir dahaki sefere inşallah. O gece masaya şef Ali Ayten, garson Erdal Şanlı ve komi Eren Tatar baktılar. İzzet, tatlıyı Friends&Trends’de yememizi önerince çok istediğim halde çikolata defilesi ve böğürtlen püresiyle sunulan su muhallebisinden mahrum kaldım. Melissa her zamanki gibi Şefik’in sağ kolu olarak mekanı sahiplenmiş. Müzik iyiydi, rahatsız etmiyordu. Şefik ortadaki büyük VIP koltuğu kaldırıp yerine kocaman bir bar yapmış. Daha hoş olmuş. Sevgili Fahri Bey (Fahrettin Aslan) o akşam erken gittiği için sohbetinden mahrum kaldık. Bayram sonrası gidip Şefik’le içki içecek, açılacak diğer yerleri size anlatacağım. Hesap mı? Pek çok kişi "Pahalı" diyor ama mönüde fiyatlar olduğu için sürpriz yaşanmıyor. Kişi başı 30 milyona da çıkabilirsiniz, 100 milyona da. Telefon numarası (0212) 293 41 10. Efendim, daha önce sözünü etmiştim; Ortaköy’deki Kethuda’nın işletmesinde değişiklik olmuş. İzmir’den tanıdığım, yıllarca eğlence dünyasında başarıyla çalışan İbrahim Ömür müdür olarak başlamış. İbrahim; Hammam, Sellam, Ginger’da çalışmıştı. Ortaköy’deki Türk Hamamı’nın aslına sadık kalınarak yapılan dekorasyonla şık bir görünüm kazanan Kethuda’yı şimdi Bora Soyalp ve Kadir Çokyapıcı işletiyorlar. Uğradım. Karnım tok olduğu için mönüye göz atmakla yetindim. Akdeniz mutfağından örneklerin yanında İtalyanlar’ın leziz makarna ve risottoları da var. İbrahim’e bir gün yemeğe geleceğime söz verdim. Telefon numarası (0212) 327 41 53.

Bu yaz Hammam’da büyük ilgi gören, işletmesini Sanem Çapa’nın yaptığı Douche Club, Be Project Organizasyon tarafından bugün Maçka’daki Çapamarka’nın yerine açılıyor. İlk parti aynı gece olacak. Dört DJ, 5 Show Grubu bu partiye renk katacak. Efendim, tüm dünyayı etkisi altına alan sushi çılgınlığı son yıllarda ülkemizde de alternatif lezzetler arasında ilk sıralarda. Sadece Türkiye’de değil, dünyada tanınan bir marka olan Dardanel Grubu da Japon ortaklığıyla kurduğu Sushida ile pek çok çeşit sushiyi hipermarketlerde satışa sundu. Dileyenler www.yemeksepeti.com /sushidaexpress’den veya (0212) 283 95 57’den arayarak sipariş verebilirler. Seba Grubu’ndaki arkadaşlarım, Güneydoğu mutfağına olan merakımı bildikleri için Antakya yemeklerinin yer aldığı Daphne (Defne) diye bir yere davet ettiler beni. Yeniköy’de. Merak ettiğim için teklifi seve seve kabul ettim. Minik bir yer. Üç bayan patron masada oturuyorlardı. Kusura bakmasınlar ama patroniçeler biraz suratsızdı. Bereket şef güleryüzlü. Mönüye baktım; oooo, neler yok ki. Zeytinyağlı biber ve yaprak dolması, ekşi aşı, minik içli köfteler, humus, çiğ köfte, taze çökelek salatası, zahter (kekik salatası), içli köfte oruk... Bunları söyledik, ardından da tuzlu yoğurt, biber salçası, peynir ve baharattan meydana gelen ıspanaklı-katkılı ekmek geldi. Yanında da sızma zeytinyağı ile hazırlanan, rezene, çöreotu, çökelek, susamlı külçe adı verilen minik ekmeklerden söyledik. Tabii ana yemeğe yine yer kalmadı. O nedenle ortaya da içi bademli et ve Antakya usulü pideli kebap istedik. Mumbar varmış ama işkembe kokusuna tahammülüm olmadığı için engel oldum. Neredeyse mor havuç pilavı (keşir) istediğimizi unutuyordum. Gerçekten hoş bir yer. Antakya ev kurabiyeleri, yine Antakya’ya özgü künefe, taş kadayıf gibi tatlı çeşitleri olan Daphne’ye bir daha gideceğim. Şubesi olmayan lokalin telefon numarası (0212) 262 75 55.

Geçen sezonun popüler mekanı BarLane yeni sezona Niş adıyla girdi, Nişantaşı’na renk geldi. Niş’i yazın Bodrum Havana’nın yemek operasyonlarından sorumlu çifti Gül-Kaya Demirer açtı. Ekip, sevgili Emre Ergani’nin deneyimli çalışanları. Zaten Emre de ortak. Demirer çiftini Ankara Karaf’dan tanıyorum. Karaf, Ankara’nın en nezih ve yemeklerinin lezzetiyle meşhur restoranıydı. Aynı başarıyı öğle ve akşam yemeklerinde Niş’de göstereceklerine inanıyorum. Mutfakta Akdeniz esintileri ve füzyon ağırlıkta. Alt kat gece kulüp havasına giriyor. Demirer çiftinin en büyük iddiası öğle yemeklerinde Nişantaşı’ndaki hanımları, iş sahiplerini buraya çekmek ve bar saatini oturtmak. Öğle yemekleri için mönüden tercihiniz ne olursa olsun, kişi başı 15-20, akşam ise 35-40 milyon lira. Müdür Fahri Çağlayan, şef Oğuz Türkmen’i yıllardır tanırım, işlerinin ehli isimlerdir. O gün masamıza ikisi baktı. Ön yemek olarak iştah açıcılardan otlu, peynirli ızgara börek ve saçaklı karides salatası istedik. Ben patlıcanlı penne, konuğum ise bacon ve kremalı pırasa eşliğinde verilen somon ızgarayı tercih etti. Finali kek dondurma ile verilen çikolatalı sufleyle yaptık. Fiyatlara baktım, biraz pahalı gibi. Salata çeşitleri 6-10.5 milyon, ana yemekler 6-18, pasta ve risottolar 9-12 milyon lira. Alkol almadık ama içenler için baktım. Bira 6, kalitesine göre şarabın kadehi 6-12, standart votka ve viski ise 12.5 milyon. Ben diet cola içtim, 4 milyondu. Telefon numarası (0212) 296 95 55. Hazır Nişantaşı’na gitmişken Beyoğlu’ndaki Karafaki’ye uğradım, şarkıcı Kurtuluş’un büyük prim yaptığını öğrendim. Kurtuluş, The Mix’de de her kitleye hitap eden bir performans sergiliyordu. Pazar, pazartesi ve salı geceleri Karafaki’de Kurtuluş fırtınası var. Adam, hafta arası bile büyük iş yapıyor. Sevgili Göksel, deneyimli işletmecisi Ertün Yıldız ve sağ kolu Ergun Turgut nedeniyle dükkana çok az uğruyor. Çarşamba ve perşembe geceleri ise Semiha Yankı var. Yankı’yı sanatçı dostları Harun Kolçak, Mine Çayıroğlu, Asena, Mezdeke, Sibel Barış yalnız bırakmamışlar. Zaten ne zaman gitsem Karafaki’de ünlüler oluyor. Vaçe ve Rita’nın sahne aldığı gece ise yeni albümünü çıkaran sevgili Gökhan Güney, Alişan, Kibariye vardı. Yani Karafaki eğlenceli oluyor. Telefon numarası (0212) 292 73 90. Uzun süredir spor yapamıyorum. Vakit olduğunda yeni yerleri keşfetmek ve spor olsun diye yürüyorum. Geçen gün Bebek’de, Küçük Bebek Caddesi’nde çok şık, üç katlı bir bina gördüm. Alt katın vitrinindeki çiçekler adeta "Gelin, alın" diyor. Girdim, tanıdık bir yüz; sevgili Fatih Ürek’in ablası Selvi. Etiler girişindeki dükkanı buraya taşımış. Giriş katında canlı ve yapay çiçekler. Orta katta düğün, davet organizasyonu için show room. Üst katı da Fatih kendisine ofis yapmış. Dekorasyon Selvi, Fatih ve kız arkadaşları Banu’nun. İnternet kanalıyla sipariş verebiliyorsunuz. Her türlü kredi kartı geçerli. Ayın belli günlerinde de kampanya ve indirimler var. Fatih Ürek yorulduğu için gece çalışmasını bırakmış. Artık ekstra işlere gidip yeni çıkaracağı albüm için çalışacakmış. Ürek Çiçekçilik’in telefon numarası (0212) 287 84 84. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla, en kötü gününüz benimkinden iyi olsun.

Yazara e-mail: