Cadde Ürdün Sarayı, Toner’e emanet

Ürdün Sarayı, Toner’e emanet

10.08.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ürdün Sarayı, Toner’e emanet

Ürdün Sarayı, Toner’e emanet



Ürdün Sarayı, Toner’e emanet
Efendim, eğlence sektöründe yemek ve servis kadar müzik de önemli bence. Şüphesiz bunda DJ’lerin rolü büyük. Özellikle Hammam, Laila
ve Reina tarzında en az
7-8 restoran, bar, lokanta olduğu
için gelen müşterinin kalitesine göre müzik sunmak özel yetenek ister. İşte bu özel yeteneklerden birkaç tanesini tanıtıyorum. İlerde diğerlerden de
söz edeceğim. Laila’nın saat 23.00’den kapanışa kadar müzik yükünü çeken DJ Başar, 12 yıldır bu mesleğin içinde. Özel radyo istasyonlarında başlattığı kariyerini biraz da ekonomik özgürlüğü nedeniyle gece eğlencesine dökmüş. Başar’la birlikte DJ Emre Karakurt da müziğiyle Laila’ya gelenleri coşturarak atmosfere büyük renk katıyor.
1976 doğumlu olan DJ Emre, 8 yıldır profesyonel olarak bu işi yapıyor. İstanbul gece yaşamına hizmet
veren birçok barda, kulüpte çalışan Karakurt geçmişte prodüksiyon sorumlusu ve özel bir dans müzik istasyonunda da DJ’lik yapmış. Nişantaşı Circus’tan sonra Laila’da çalışmaya başlamış. Aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi Radyo-TV Sinema Bölümü öğrencisi. ‘İstanbul’da eğlencenin tarihi’ konulu bir belgesel için var gücüyle çalışıyor. Laila’da bu yaz sezonunda Nez’den ‘Turkish Delight’, Dejavu’dan
‘I Can’t Stop’, Shakedown’dan
‘At Night’ın en çok çalınan parçalar olduğunu belirtiyor. Yıllardır Şamdan’dan tanıdığım iki pırıl pırıl genç yetenektir Ayhan Kıray ile Burak Yontarkol. Bu yıl Etiler Şamdan’ın Hammam’ın içinde yer alması nedeniyle Hammam’ın müzik direktörlüğünü yürütüyorlar.
Ayhan 1988 senesinden beri Etiler Şamdan’da, bu işi de başarıyla yapıyor. Bir sezon Çubuklu 29
ve Taksim Night Park’da çalışmış, radyolarda çeşitli programlar yapmış. Ayhan üç yıl önce kurduğu müzik organizasyon şirketi ile pek çok mekanın müzik işlerini de başarıyla yürütüyor. Ayhan ile birlikte 7 yıldır Etiler Şamdan’ın müziğinde başarıya imza atan Burak Yontarkol da bu yıl Hammam’ın farklı konseptine müziğiyle hizmet veriyor. Burak 1973 yılında İstanbul’da doğmuş ve pek çok ünlü mekanda çalışmış. Küfe, Escobar, Reşatpaşa Konağı bunlardan sadece birkaçı. 7 yıldır da Etiler Şamdan’da çalışan Burak, 105.7 Hot Station’da Hotmix adlı radyo programını yapmış. Hem de 2.5 yıl süreyle. 32 yaşında olan Selim Sertkaya ise aslında Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu.
17 yıldır profesyonel olarak DJ’lik yapıyor. Reina’dan önce Havana, Escobar, Bodrum Ginger gibi yerlerde müzik yapmış. Reina’da çaldığı müziğin tarzının ‘commercial’ olduğunu ama erken saatte lounge ve etnik tarzda müzikler çaldığını söylüyor. İlerleyen saatlerde ise ortama göre club sound’a dönüyor. En büyük amacının gelenleri coşturmak olduğunu söyleyen Selim’in müziği zamanla oturdu ve başarısını katladı. Bodrum Sasha, Antalya Ally, Kuşadası X-cam gibi mekanların da müzik sorumlusu olan Selim, dünya müziğini takip ettiğini ve yarışının kendisiyle olduğunu belirtiyor.

Ürdün Sarayı, Toner’e emanet
Efendim, bizim Seba’da komşuluk ilişkileri gerçekten çok güzeldir. Ama ara sıra nazara geliyoruz herhalde; çirkin dedikodular oluyor. Ben kendimi hep dışarda tutmaya çalışıyorum.
Neyse, geçenlerde, Türkiye’nin genç tekstilcilerinden sevgili Melih Menase’nin dünya tatlısı eşi Linda’nın doğumgünü vardı.
Hep birlikte son günlerin popüler mekanlarından olan Hisar’daki Donjon’da buluştuk. Yaklaşık 20 kişiydik. Buranın işletmesini yapan sevgili
Erdal Erdinç bu parti için özel bir
mönü hazırlamıştı. Şefin özel sosu ile yapılmış, içinde mititi köfte, patates kroket, sigara böreği, sosis olan bar tabağı geldi önce. Ardından mevsim salatası.
Ana yemekte üç seçenek sunuldu; Köfte, sebzeli şinitzel ve Cafe de Paris soslu steak. Göksel Arsoy’un güzel kızı Aşkım Sağıroğlu ve kocası Ferit, benim kankam ve ünlülerin saç doktoru Veysel Şenel ile karısı Aynur, Dr. Mahir Kenduşim,
Ersin Tutman, Aziz Bahtiyar konuklar arasındaydı. Gece, Baltalimanı’ndaki Şaziye’de, yine komşumuz olan Alex’in şarkılarıyla son buldu. Bence Donjon keyfini siz de yaşayın. Telefon numarası (0212) 287 29 10. Nişantaşı Intermed’de mamografi çekimlerim vardı. Baktım sonuçlar olumlu, kendimi ödüllendirmek için Nişantaşı’ndaki en sevdiğim cafelerden biri olan Next’e gittim.
Yan tarafında 20 yıllık dostum Ergin Tanca’nın da çok şık bir ayakkabı mağazası olduğundan bir taşla iki kuş vurdum. Next’in dünya beyefendisi sahibi sevgili Süleyman Düvenci mekandaydı. Next’in butiği yeni sezona yıldırım hızıyla giriyor. Next Cafe’nin iç dekorasyonu yenilenmiş. Plazma televizyon konmuş, yeni müzik düzeni de Panasonic tarafından yapılmış. Buraya ne zaman gitsem mutlaka bir ünlü ile karşılaşırım. Hande Ataizi, Güzide Duran-İlker İnanoğlu, Kenan Işık, Canan Yaka, Gülben Ergen buranın müdavimleri arasındalar. Şef Nejat Erlüs ve salon sorumlusu Kemal Kaplan yeni mönüleri ile ilgili bilgi verdiler. Yaz için hazırlanan ‘Summer Diet Menü’ gerçekten çok başarılı. Mönünün tamamını yeseniz toplam 650 kalori almış olursunuz. Sevgili Ergin ile ne var, ne yok söyledik. Haşlanmış mevsim sebzelerinden meydana gelen ve fiyatı 5 milyon lira olan sebze tabağı
95 kalori, mevsim sebzeleri ile verilen haşlanmış piliç
105 kalori. Pilicin fiyatı 5.5 milyon.
İçinde karışık yeşillik üzerine haşlanmış piliç, dana jambon, kaşar, beyaz peynir olan çoban salatası 150 kalori ve fiyatı
6.5 milyon. Kalorisi 110 olan piliç göğüs
şiş 6.5 milyon.

Yoğurtlu, naneli, dereotlu semizotu salatası 4.5 milyon, kalorisi ise 95. 115 kalorili Next diet tabağı ise 7.5 milyon lira. Göbek marul üzerine haşlanmış piliç mozzarella, baharatlı, garnili ve soyalı peynirden oluşuyor. Nişantaşı, Teşvikiye, Osmanbey’de oturanlar, iş sahipleri, çalışanlar! Next’in diet mönüsü hem her keseye uygun hem de çok lezzetli. Telefon numarası
(0212) 247 80 43. Bu hafta bir de film izledim; "The Sweetest Thing-Ateşli
ve Tatlı". Sinema eleştirmenlerini okumadan gittim. Zaten bir-iki isim dışında eleştirmenlerin yazdıklarına
pek önem vermem. Oyuncular; Cameron Diaz, Christina Applegate, Selma Blair
gibi iyi isimler. Üstelik 2002 filmi. Ama inanın, zamanıma yazık oldu. İçinizde
bu tarz komedi filmlerinden hoşlananlar olabilir ama film bana göre değildi. Cameron Diaz’ın aşk arayışını
anlatan filmi izleme tercihini sizlere bırakıyorum. Benden no comment.

Modanın duayeni Yıldırım Mayruk sohbetinden müthiş keyif aldığım insanlardan biridir. Geçtiğimiz gece yine birlikteydik. Sağ kolu ve ortağı Barbaros Şansal ile birlikte hummalı bir şekilde
4 Kasım’da, yani seçimin ertesi günü yapacakları defile ile ilgili çalışmaları yürütüyorlar. Seçimin hemen ertesinde böyle bir defilenin olmasını aslında biraz yadırgadım ama Barbaros iddialı. Büyük bombaları varmış. 50. koleksiyonlarının sergileneceği defile, iki gündüz ve bir gece galasıyla son bulacak. ‘Yaratıcılık asla demokratik değildir’ başlığını taşıyan defilede Türk mankenler ağırlıkta olacak. Sema Şimşek, ‘Yerli Cindy’ Tülin Şahin, Cansu Dere, Aysun Kayacı... Reina’daki yemekte masaya Hande Yener geldi.

Ürdün Sarayı, Toner’e emanet
Orhan Gencebay’ın doğumgününde de karşılaşmıştık. O gece Reina’nın DJ’i Selim, Hande’nin yeni albümüne ismini veren ‘Sen Yoluna Ben Yoluma’yı patlattı. Orhan Ağabey de şarkıyı çok beğendi. Hande, Yıldırım’a "Beni hep rüküş seçiyorlar, Allah aşkına söyleyin, bu kadar kötü mü giyiniyorum?" deyince Yıldırım her zamanki kibarlığıyla "Bu gece çok şıksınız" cevabını verdi. Bunun üzerine Hande "Şenay Abla, herşey oğlum Çağın için. Amacım onu iyi okullarda okutmak ve başımı sokacak bir ev almak. Bu nedenle de acayip çalışıyorum. Şıklık, rüküşlük umrumda değil" dedi. ‘Sen Yoluna Ben Yoluma" adlı albümünü şoförüyle getirtti bana. Yemek sonrası Laila’ya geçtik. Baktım; Türkiye’nin en ünlü mimarı, özellikle sosyetenin yakından tanıdığı bir isim Mustafa Toner bir grup arkadaşıyla hararetli hararetli
sohbet ediyor. Bugün Hammam, Laila, Mirror, Şans, Şamdan gibi pek çok eğlence mekanına imzasını atan Toner
şu günlerde tam ‘köşe’ymiş. Yaklaşık
2 milyon dolara Philip Morris sigaralarının tanıtım ve bayilerinin dekorasyon işini almış. Asıl önemlisi; son günlerde dillerde olan Ürdün Kralı Abdullah Bin Al Hüseyin’in Amman’daki sarayının dekorasyonunu yapıyormuş. Kral, özel uçağını Toner’e tahsis etmiş, ünlü mimar sık sık Ürdün’e gidiyormuş. Bir arka masada sevgili Savaş Kalafat ve güzel karısı Menend’i gördüm. Savaş, İnterbil Medya Grubu’nun çıkardığı aylık sosyete ve magazin dergisi Sole’nin başına geldi. Grubun başkanı Murat Bilican çok iyi etti bence. Savaş gerçekten çalışkan, dürüst bir isim. Buradan kendisine başarılar diliyorum. Efendim, bugünlük de bu kadar. YARIN, YANİ PAZAR BİZİM DÜKKAN KEPENK İNDİRİYOR. 5 YILDIR SENELİK İZNE ÇIKMADIM, HAFTA SONLARI İŞ KAÇAMAKLARI İLE İDARE ETTİM. ARTIK MİNİCİK DE OLSA BİR DİNLENMEYE İHTİYACIM VAR. Aslında yine bir iş gezisi ama hiç olmazsa İstanbul’un keşmekeşinden uzak olacağım. O da bir şeydir. En güzel günler sizin, artanlar benim olsun, kalın sağlıcakla.

Yazara e-mail: