Gündem Cannes, güzel sahte bir canavar gibi

Cannes, güzel sahte bir canavar gibi

17.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Fransız oyuncu Vincent Cassel, Cannes Film Festivali’nde yarışacak iki filmde rol alıyor. 20 yıl önce ‘Protesto’ filmiyle geldiği festival için “Gerçekleri haykırmak istiyorduk. Burası çok güzel ama sahte bir canavar gibi” dedi

Cannes, güzel sahte bir canavar gibi

Fransız sinemasının yıldız ismi Vincent Cassel, bu yıl 68. Cannes Film Festivali’nin yarışmasında iki filmde rol alıyor. Biri İtalyan yönetmen Matteo Garrone’nin yönettiği ‘Tale of Tales’. Bu filmde kadınlara düşkün bir kralı canlandıran Cassel, yarışmada yer alan Fransız yönetmen Maiwenn’in yönettiği ‘Mon Roi’da da başrolde. Cannes’da bir söyleşide bir araya geldiğimiz ve içgüdüleriyle oynadığını anlatan aktörle filmlerini konuştuk.
Kariyeriniz son 10 yılda uluslararası oldu.
Benim için bir filmin ulusal kimliğinin bir önemi yok. Tek önem verdiğim geminin kaptanı, yani yönetmen. Mesela İtalya’da çalıştığınızda ilk kez gerçekten İtalya seti olduğunu anlıyorsunuz. Herkes yüksek sesle konuşuyor! Her yerde çalışabilirim, Güney Kore, Rusya... Her şeye hazırım. Bazı yönetmenlerden çok etkilenirim ama sete geldiğimde çok ciddiyimdir, işimi yaparım. Bir sporcu gibi. Aktörlüğün doğaçlamaya dayandığını düşünüyorum. Yarışmadaki diğer filmim ‘Mon Roi’ da doğaçlamaya yer açıyor mesela. Film çekmek organiktir ve oyuncunun görevi kendisini bırakmaktır. İçgüdülere dayanır.

‘Prens asla gelmeyecek’
Repliklerinizi öğrenmekte zorlanıyor musunuz?
Repliklerimi hiç ezberlemem. Zamanı geldiğinde tam olarak ne diyeceğimi bilirim. Bana nasıl yapıyorsun demeyin bilmiyorum. Büyü gibi. Eğer düzgün yazılmışsa o noktada denecek cümle çok açıktır.
En sevdiğiniz masal nedir?
Şimdi Cannes’da gösterilecek bir ‘Küçük Prens’ uyarlaması var, işte bu hikaye benim için özeldir. Uyarlamada bir seslendirme yapıyorum, tilkinin sesi benim. Kızlarıma sürekli ‘Küçük Prens’i dinletirim, okurum. Uyarlamayı da izleteceğim. Filmlerimin çok azını onlara gösterebiliyorum aslına bakarsanız. Bir tek ‘Güzel ve Çirkin’i izletebildim. Hep karanlık, şiddet dolu filmlerim var. Hayatın gerçekleri de bunlar aslında. Kahramanlara inanmam. Onlara prensli çizgi filmler izletince de aslında kötü hissediyorum çünkü bunlar yalan. Beyaz atlı prens gelmeyecek.

‘Fransız elçisiyim’
Mathieu Kassovitz, ‘Protesto’nun (La Haine) devamını çekeceğini açıkladı, ilkinde siz de rol alıyorsunuz. Bu konuda konuştunuz mu?
Hayır ama zaten rol alamam ilkinde ölmüştüm hatırlarsanız! ‘La Haine’i çekmek istedi çünkü haberlerde duyduğu bir şey onu şoke etti. Yakın zamanda da Charlie Hebdo onu şoke etti ve söyleyecek bir şeyleri olduğunu düşündü. Eğer söyleyecek bir şeyiniz olmadan film çekerseniz sonuç bomboş olur.
‘Protesto’nun üzerinden 20 yıl geçti. Dönüp bakınca ne hissediyorsunuz o film hakkında?
20 yıl önce ‘Protesto’yla Cannes’daydık. Bir kere tipim hiç değişmedi, zaman bana dokunmadan geçti! Şaka bir yana o zamanlar daha az bilinçli ve çekingendim. Buraya geldiğimizde hiç rahat değildim. Söyleyeceklerimiz, devrimci görüşlerimiz vardı. Gerçekleri
haykırmak istiyorduk. Burası çok güzel ama sahte bir canavar gibi. Boş bir yer. Ama filmi gösterip yankı yaratmak için iyi bir fırsattı.
Rol seçmekte zorlanıyor muydunuz?
Hayır ama ‘Güzel ve Çirkin’den sonra Brezilya’ya taşındığımda bir ara verdim. Üzerinde çalıştığım bir proje vardı. Sete dönmek istediğime karar verdiğimde hemen projeler yığıldı. O bakımdan kendimi şanslı görüyorum.
Bu yıl yarışmada beş Fransız filmi var. Siz kendiniz Fransız sinemasına bağlı hissediyor
musunuz?

Kesinlikle. Arada sırada Fransa’dan uzaklaşmak istesem de kesinlikle tam bir Fransız gibi hissediyorum. Uluslararası projelerde kendimi Fransız sinemasının bir elçisi olarak görüyorum.

Haberin Devamı

‘Çaresiz bir tip’
‘Tale of Tales’daki karakteriniz komik bir karakter.
Onun dengesini filmin çekimlerinde bulduk. Karakterimin komik olması lazımdı ama gülünçlüğe kaçmamalıydı. Karanlık, şiirsel ve metaforları olan bir film ve benim bütün bunların ortasında şarlatan gibi gözükmemem önemliydi. Dramatik ve komik olmalıydı. Bence yalnız ve çaresiz bir tip. Aşkı arıyor.
‘Tale of Tales’ın senaryosunu okuduğunuzda ne düşündünüz?
Çok cüretkar bir senaryo olduğunu düşündüm ve Garrone’nin nasıl yapacağını bilmiyordum. Ama bir güven duydum. Çok görsel bir yönetmen ve ressam kimliğinden de yararlanarak nasıl yapacağını anlattı.
İtalya’da janr filmlerinin bir geleneği var ve bu avantajı da kullandı.

Haberin Devamı

Cannes’da bugün
Bugün Cannes’da iki yarışma filmi izleyici karşısına çıkıyor. İlki ‘Polis’ ile ödüllü Maiween’in yönettiği ilişki filmi ‘Mon Roi’. İkincisi ise ‘Reprise’ ve ‘Oslo, 31. August’la tanınan Joachim Trier’in yeni filmi ‘Louder Than Bombs’. Trier’in filminin heyecanla beklenen yarışma filmlerinden olduğu söylenebilir.