Cedi Osman: "Navarro'ya gıcık oldum"

PEK çok genç sporcu için yüzlerce kez yapılan ‘yıldız’ ya da ‘yıldız adayı' yakıştırmasıyla başlamayacağım Cedi Osman’dan bahsettiğim cümlelere. Bana göre daha kıymetlisine sahip çünkü. Pırıl pırıl, gözlerinin içi gülen, sevgi dolu bir genç her şeyden önce. Son derece saygılı ve pozitif... Antrenörlerinden ağabeylerine kadar herkesin ona bakarken nasıl pozitif duygular hissettiğini görmemek gerçekten imkansız.

ŞAHSİ olarak kısa süre önce tanıdım ben ancak bu ‘altın çocuk’ bende de benzer hisleri yarattı. 2 sene üst üste kazanılan Avrupa Şampiyonaları'nda önemli pay sahibi hatta son şampiyonada MVP’ydi. Hemen ardından A Milli Takım’a davet edildi. Takımı izlediğim süre boyunca en hazır, en istekli görünen ve ciddi katkı veren isim yine Cedi’ydi.

'GENÇLERE kariyerlerinin başında çok övgü yapmak olumsuz etki edebilir' denir. Katılırım da çoğu zaman. Ama kendisine de ilettiğim gibi o her şeyden önce çok kıymetli bir genç. Dilerim neler yapabileceğinin en az bizim kadar bilincinde devam eder yoluna ve koyduğu hedeflere ulaşmakta olumlu ya da olumsuz tüm eleştiriler yalnızca ufak birer motivasyon kaynağı olarak kalır. 5 gün geçirdiğimiz İspanya kampında biraz sohbet ettik Cedi Osman’la. Ve şimdi sıra o satırlarda...

‘Aldığım şansların karşılığını vereceğim’

A Milli Takım'da içinde bulunduğun ortamı nasıl değerlendirirsin?

"MİLLİ Takım'da başta Ergin Ataman olmak üzere tüm antrenörlerim bana çok destek veriyor. Umarım verilen şansların karşılığını en iyi şekilde veririm. Takımdaki ağabeylerimle de hep konuşuyoruz. Herkes çok motive ediyor beni, çok güzel bir ortamdayım burada.”

‘Navarro gıcık etti!’

Çok önemli oyuncularla birlikte oynuyorsun. Aynı zamanda çok büyük yıldızlarla da karşılaşıyorsun. Neler hissettiriyor sana bu?

"ÇOK büyük gurur ve heyecan benim için. Örneğin Navarro’yla eşleşmek benim için çok ayrı bir duygu. Bu sene Anadolu Efes formasıyla ilk Euroleague maçımda Barcelona’ya karşı oynarken onunla eşleşmiştim ve 10 dakikada 5 faulle oyun dışı kalmıştım. Çok sinir olmuştum. Örnek aldığım bir oyuncu ama nasıl bu kadar sürede bu kadar faul aldırdı bana diye kendime kızmış, hırslanmıştım.

KÜÇÜKKEN hep bu isimlere karşı oynamayı hayâl ediyordum. O günleri yaşamaya başladım ve daha iyisini yapabilmek için de elimden geleni yapacağım."

‘Kardeşlik var bizde’

2 sene üst üste Avrupa Şampiyonu olma gururu yaşadınız ve yaşattınız tüm Türkiye’ye. Türk basketbolunun gelecekteki umudu olmak neler hissettiriyor sana?

"ÇOK güzel duygular gerçekten. 2 sene üst üste ülkemizin başarısını tüm Avrupa’ya duyurduk. 'Basketbol ekolü' denen ülkeleri yenerek o kupalara uzandık. Türk sporuna, Türk altyapısına herkes saygı duyuyor Avrupa’da ve duymalı. Kardeşlik var bizim takımda. İzin günlerimiz de bile birlikte vakit geçiriyoruz. İnsanlar da şaşırıyor bu kadar birbirimize bağlı olmamıza.

Kendimi böyle bir takımın parçası olduğum için çok şanslı hissediyorum. Ben inanıyorum ki A Takım'la da benzer başarılar yaşayacağız."

‘Ödülde herkesin payı var’

Turnuvanın MVP'si oldun. Bu da ayrıca özel bir gurur tabii...

"EN değerli oyuncu seçilmek çok mutluluk verici bir durum. Ben o turnuva performansıyla A Milli Takım'a çağırıldım. Herkesin çok büyük yardımı oldu bana, arkadaşlarımdan ekibin diğer bütün bireylerine kadar. Herkese çok minnettarım."

Ne hedefliyorsun kariyerin için? Bundan sonrası için seçtiğin büyük hedef nedir?

"NBA’de oynamayı çok istiyorum ben. Orada da büyük takımlarla büyük oyunculara karşı mücadele eden bir Türk sporcusu olmak bütün hedefim. Umarım başarırım."

‘Yanlış yapınca gıdıklıyorlar’

Takımda herkes senin ağabeyin. Seninle de biraz uğraşıyorlar gördüğüm kadarıyla, şakalar yapıyorlar sana...

"KEREM Tunçeri ağabey mesela çok uğraşır benimle. Sinan ağabey ve Oğuz ağabey de. Benim tikim var, gıdıklanırım. Kerem Tunçeri ağabey kötü bir şey yapınca hemen gıdıklamaya başlıyor. Kerem, Cenk, Ender, Barış ağabeyle de çok iyi iletişimimiz var. ('Çok tehlikeli ekibin arasında kalmışsın, tam ateş hattı' diyorum, gülüyor) Çok keyif alıyorum onlarla olmaktan. Hepsiyle çok keyif alıyorum. İnşallah bu neşemiz şampiyona sonunda da başarıyla birleşir."

‘İdmandan 1 saat önce çalışmaya başlıyorum’

"Sporda saha ve saha dışında oturtulan fiziksel-mental dengenin önemi tartışılmaz. Özel çalışmalar yapıyor musun?

"BEN antrenmandan bir saat önce gelip çalışmaya başlamaya özen gösteriyorum. Eksik yönlerimi geliştirmek adına elimden geleni yapıyorum. Biliyorum ki her gün yeni bir tuğla benim için... O tuğlalardan bir ev, sonra daha büyük binalar inşa etmem gerek.

BİZ genç takımlarla bundan önce de başarılar yaşadık Türkiye olarak ama 1 ya da 2 oyuncu daha da yukarılara çıkabildi. Bu sonuç da bizden kaynaklanıyor. Çalışmayı ve üzerine koyarak devam etmeyi alışkanlık haline getirmemiz lazım başarı için.

BEN inanıyorum ki koçlarımız genç oyunculara her zaman şans verecektir. Tıpkı Oktay Mahmuti’nin Efes’te, Ergin Ataman'ın şimdi bana verdiği gibi. Benim de görevim her zaman daha iyisini yapıp bu şansları değerlendirmek."

(Sampiy10)