Dünya Cenevre’de çözüm beklentisi düşük

Cenevre’de çözüm beklentisi düşük

08.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis’in yarın Cenevre’deki görüşmeleri öncesi iki taraf arasında hâlâ keskin görüş ayrılıkları bulunuyor

Cenevre’de çözüm beklentisi düşük

Dağ ve göl manzaralı Mont Pelerin zirvelerinde bir sonuç elde edemeyen Kıbrıslı liderler Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis yarın Cenevre’de bir araya gelecek. 9, 10 ve 11 Ocak’ta liderler seviyesinde yapılacak görüşmelere daha sonra 12 Ocak’ta garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de katılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye katılacağını açıklaması nedeniyle Cenevre büyük önem kazanmıştı. Ancak başta Yunanistan olmak üzere Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ‘Cenevre’ye sıfır asker sıfır garanti için gidiyoruz’ yönündeki yaklaşımı siyasi gerilime neden oldu. Ankara’nın ‘Cenevre’de tüm konular ele alınacak, süreci sadece garantiler ve güvenlik olarak empoze etmeye çalışmanın doğru olmayacağı’ mesajları Atina ve Güney Lefkoşa’da es geçildi ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın, “Ancak garantilerin kaldırılması ve Türk askerinin çekilmesi ile çözüm olabilir” açıklamaları devam etti.
Kırmızı çizgiler
Ankara son bir haftada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı başta olmak üzere, KKTC hükümeti ve muhalefeti ile görüş alışverişinde bulundu. Ankara ve Kuzey Lefkoşa süreci enine boyuna ele aldı. Görüşmelerde, Türkiye’nin Ada’daki ‘etkin ve fiili garantisinin olmazsa olmaz olduğuna’ dikkat çekildi; Yunanistan ve Rumların, ‘sorun sadece garanti ve güvenlik’ açıklamalarının kabul edilemez olduğu belirtildi. Hatta, Kuzey Kıbrıs’ta bu yönde yapılan açıklamalardan duyulan rahatsızlık ortaya konuldu. Güzelyurt’un Rumlara verilmemesi ve Toprak’ta geri adım atılmaması görüşü ağırlık kazandı.
Erdoğan’ın çıkışları
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’nin güvenliği Mersin’de değil Kıbrıs’ta başlar” yönündeki sözleri de önemliydi. Sayın Erdoğan’ın, son haftalarda yaptığı konuşmalarında Kıbrıs’a atıf yapması da, ‘süreci iyi takip ediyorum’ mesajı verir nitelikteydi. Bunun yanında, yeni BM Genel Sekreteri ile görüşmeden önce açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun, “Kıbrıs’ta her türlü taviz anlayışımız yok” sözlerinin zamanlaması da dikkat çekiciydi. Değerlendirmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye katılmaması öne çıktı. Sürecin Dışişleri Bakanları seviyesinde yürütüleceğini söyleyebiliriz. Son dakika bir haber çıkmazsa.
Rusya’nın seçeneği
Son olarak; Kıbrıs’ta çözüm sonrasında bir tarafta ‘Yabancı güçlerin oluşturacağı Jandarma gücü olsun’ anlayışını savunan ABD, Yunanistan, AB ve Rumlar; diğer tarafta ise buna karşı çıkan Türkiye ve Rusya var. ABD’de Donald Trump’ın başkanlığı devralmasından sonra oluşacak yeni dünya siyasetinde, Rusya’nın Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşmada desteğini Türkiye’den yana koyması bekleniyor. Esasında Kıbrıs’taki oyun Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’nin etki alanından kopararak AB’ye bağlamak olarak sürdürülmek istenirse Rusya’nın buna onay vermemesi ve Kıbrıslı Rumların destekleyen geleneksel politikasında radikal değişiklikler yapması bekleniyor.

En önemli konularda anlaşma yok

Garantiler ve güvenlik
Türk tarafı: Garantiler devam etmeli. Asker kalmalı. Türkiye’nin Ada’da İngilizler gibi bir üssü olmalı.
Rum tarafı: Garantiler devam edemez. Asker Ada’dan çıkmalı.
Yönetim ve Güç Paylaşımı
Türk tarafı: Dönüşümlü Başkanlık ve siyasi eşitlik olmalı.
Rum tarafı: Dönüşümlü Başkanlık kabul edilemez; eşitlik devletin çalışmasını engellememeli.
Toprak
Türk tarafı: Kıbrıs Rum tarafına sadece ara bölge verilebilir. Özellikle Güzelyurt’un Rumlara verilmesi kabul edilemez.
Rum tarafı: Güzelyurt olmazsa olmaz. 80 bin Rum, bizim yönetimimiz altında evlerine dönmeli.
AB
Türk tarafı: AB müktesebatı ancak bir geçiş sürecinden sonra Kuzey’de uygulanabilir. Anlaşma; AB birincil hukuk olmalı.
Rum tarafı: AB müktesebatı çözümün ilk gününde uygulansın. Anlaşmanın AB birincil hukuku olması mümkün değil.
Mülkiyet
Türk tarafı: Mevcut durumu yasallaştıracak önlemler alınmalı.
Rum tarafı: Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğunu mülklerini geri alabilmeli.