Bartın Çeşm-İ Cihan Sohbetlerinde Mevlana Anıldı

Çeşm-İ Cihan Sohbetlerinde Mevlana Anıldı

17.12.2017 - 16:44 | Son Güncellenme:

.

Çeşm-İ Cihan Sohbetlerinde Mevlana Anıldı

Bartın Üniversitesi Çeşm-i Cihan Sohbetlerinde Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile Doç. Dr. Süleyman Doğan vuslatının 744. yıldönümünde Mevlana’yı anlattı.
Bartın Üniversitesi Çeşm-i Cihan Sohbetlerinde Mevlana Celaleddin-i Rumi vuslatının 744. yıl dönümünde anıldı. Üniversiteden ve şehirden yoğun katılımın olduğu etkinliğe psikiyatri alanındaki çalışmalarıyla tanınan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan konuk oldu. Panelin ardından Şeb-i Arus Sema Gösterisi izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.
Sosyal ve kültürel zenginliklerimize farkındalığı amaçlıyoruz
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Çeşm-i Cihan Sohbetleri ile ülkemizin bilimsel, sosyal ve kültürel zenginlikleri konusunda farkındalığı artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Mevlana Celaleddini Rumi’nin varlığıyla ve “Şeb-i Arus”un manevi lezzetiyle katılımcıları zamanın sınırlarını aşan atmosferin bir parçası olmaya davet ettiğini belirten Rektör Uzun, “Sultanlardan sıradan insanlara kadar toplumun her kesimine dini değerler, kültür, tefekkür aşılamış dahası huzur ve teselli vermiş bu abide şahsiyetin Allah ve peygamber sevgisinden insan sevgisine uzanan yolu açtığını, bu yolun bütün insanlığın geçebileceği hoşgörü harcıyla yoğrulduğunu hepimiz biliyoruz. Öyle bir yol ki sevgiyi arayan herkesin önünden geçer” dedi.

Mevlana’nın öğretileri zaman ve zemin sınırlarını aşıyor
Bazı şahsiyetlerin zaman düzlemini aştığının, mekâna, inançlara, zamana ve etnisiteye dair bütün sınırları ortadan kaldırdığının altını çizen Rektör Uzun, “Her dönemin, her milletin ve her inancın sözcüsü olur. Mevlana’nın öğrettikleri de, zaman ve zemin sınırlarını aştığı içindir ki bugün dünyanın herhangi bir yerinde insanlığın dertleriyle hemhal olan bir insan da; kendi gerçekliğini arayan ve huzurun peşinde koşan modern bir birey de, öğrencisiyle insan odaklı bir iletişim kurmak isteyen bir öğretmen de Mevlana’nın zaman ve zemin sınırlarını aşan öğretilerinden yararlanabilir” diye konuştu.
Bugün dünyanın geçirdiği hızlı değişim sürecinin insanın konforla buluşmasını kolaylaştırırken, insan olmanın değerini ihmal eden bir yapılanmaya doğru ilerlediğini ileri süren Rektör Uzun, “Bu süreçte insanın varlığını hatırlatan Mevlana’ya dönmek onun öğretileri ile yola devam etmek bizi bütün toplumlardan farklı kılacak önceliklerdendir” dedi.

Mevlana ve Mevlevilik konuşuldu
Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Yazıcı’nın yönettiği panelde Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile Doç. Dr. Süleyman Doğan tarafından Mevlana ve Mevlevilik konuşuldu.
Psikolojinin yeni ortaya çıkan birçok alanının Mevlana’nın öğretilerinden ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “2009 yılında dünyada ilk defa pozitif psikoloji kongresi oldu. Burada adeta Mevlana’nın metodolojisi alınarak sistematize edilmiş yeni bir alan karşımıza çıktı. Fakat Mevlana’ya hiçbir şekilde referans verilmedi. Yine son zamanlarda üçüncü dalga psikoterapi adı verilen bir alan ortaya çıktı. Burada da Mevlana’nın öğretisinin ve tekniğinin kullanıldığı net bir şekilde görülüyor” dedi.

Mevlana insanlar arasındaki çatışmaları önlemeye çalıştı
Hz. Mevlana’nın Anadolu’da yönetim ve güvenlik sorunlarının yaşandığı dönemde insanlar arasındaki çatışmaları önlemeye çalıştığını söyledi. Hz. Mevlana’nın bu dönemde, insanlığı çatışmaya iten üç tane hastalık tespit ettiğini belirten Tarhan, “O dönemde insanlarda benmerkezcilik yaygınlaşmış. Güvensizlik oldu mu insanlarda egolar yükseliyor. O dönemde insanlarda bencillik, aç gözlülük, doyumsuzluk ve ümitsizlik var. Mevlana böyle bir durumda insanları hikayelerle ümit duygusu aşılayarak, dünyaya, mala mülke kendi derdine düşmüş insanların kalbini Allah’a bağlarken onları ahlak öğretisinden geçirmiştir. Bu da şuan bilinen terapi yöntemlerinden birisidir ” diye konuştu.
ABD ve Batı bundan 30- 40 yıl sonra eski Roma gibi çökecek
İntihar olaylarının sıklıkla yaşandığı dünyada insanların mutluluk arayışında olduğunu belirten Tarhan, Hz. Mevlana’nın, iki dünyayı aynı anda dengeli bir şekilde götüren felsefesinin olduğuna dikkat çekti. 20. yüzyılın bilgi çağı olduğunu, 21. Yüzyılın ise bilgelik çağı olması gerektiğine dikkat çeken Tarhan şöyle devam etti: “Bu duruma bu asrın da ihtiyacı var. Bu asrın bilgeliğidir. 20. Yüzyıl bilgi çağıydı, 21. Yüzyıl ise bilgelik çağı olmak zorunda. Çünkü Batı’da, şiddet artmış, suçlar artmış, boşanmalar yüzde 50’nin üzerinde. Bu nedenle ABD ve Batı bundan 30- 40 yıl sonra eski Roma gibi çökecek. Bazı ağaçlar vardır içeriden çürürler. Bir fırtınada yıkılırlar. Şuanda Batı aynı bu durumdadır. Çoğu şuan benmerkezci olmuşlar, Batı bu sendromu yaşıyor.”

Mevlana’nın cazibesinin sebebi 4 önemli vasfı
Daha sonra konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan, Mevlana’nın türbesini geçen yıl 2,5 milyon insan ziyaret ettiğini bunun en önemli sebebinin ise Mevlana’nın 4 önemli vasfı olduğunu kaydetti. Doğan şu ifadelere yer verdi: "Bu vasıflardan birincisi Mevlana felsefesinin kaynağının ilahi bir kaynaktır. ikincisi ise Mevlana’nın vizyoner bir kimliğe sahip oluşudur” dedi. Mevlana’nın yaşadığı dönemde Moğollar tarafından 5 milyon insanın katledildiğini fakat Mevlana’nın vizyoner yapısı ile uyguladığı diplomasi sayesinde Konya’da o dönem hiçbir katliamın yaşanmadığını söyledi. Mevlanın üçüncü vasfının ise farkındalık yaratmış bir kişi olduğunu vurgulayan Doğan, Mevlana’nın o dönemde başka din ve inanıştan olan kişileri kucaklayan davranışının bu farkındalığın artmasında en önemli unsur olduğunu belirtti. Mevlana’nın dördüncü önemli vasfının ise Mevlana’nın dünyaya sevgi ve aşk projesi sunması olduğunu vurguladı.

Semazenler ayakta alkışlandı
Konuşmaların ardından etkinliğe gelen izleyiciler sema gösterisi ile manevi bir coşku yaşadı. Semazen ve mutriban heyetinin performansı sonunda semazenler, salonu dolduranlar tarafından ayakta alkışlandı.