Trabzon Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Türkiye için nasıl bir felaketin altına imza atıldığını herkesin bilmesi lazım"

Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Türkiye için nasıl bir felaketin altına imza atıldığını herkesin bilmesi lazım"

08.04.2017 - 16:38 | Son Güncellenme:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Hata kabul etmez. Yapılan hataları telafi edecek mekanizmalar oluşturur. Eğer bir kişiye bütün bu yetkileri verirseniz Türkiye'yi felakete sürüklersiniz. Bütün bu gerçeklerin anlatılması lazım" "Bakın bu anlattıklarımın hiçbir parti ile ilgisi yok. Bu anlattıklarımın hiçbir kişi ile ilgisi yok, bu anlattıklarımın demokrasiyle ilgisi var, insan haklarıyla ilgisi var. Birlikte yaşama irademizi ortaya koyduk, ister sağcı olsun, ister solcu olsun, ister milliyetçi olsun, ister ülkücü olsun, ister sosyal demokrat olsun, bütün vatandaşlarımın demokrasiye ihtiyacı var" "Demokrasimize, Cumhuriyetimize, bayrağımıza, vatanımıza sahip çıkmak zorundayız. Onun için ne diyeceğiz? 'Hayır' diyeceğiz. Gerçekten de hayırlı bir iş yapacağız"

Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Türkiye için nasıl bir felaketin altına imza atıldığını herkesin bilmesi lazım

TRABZON (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Hata kabul etmez. Yapılan hataları telafi edecek mekanizmalar oluşturur. Eğer bir kişiye bütün bu yetkileri verirseniz Türkiye'yi felakete sürüklersiniz. Bütün bu gerçeklerin anlatılması lazım." dedi.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, partisinin Atatürk Hürriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, vatandaşlara milletvekili sayısının 600'e çıkmasına razı olup olmadıklarını sordu. Vatandaşların 'hayır' cevabı üzerine Kılıçdaroğlu, "Çağrı yapalım. Duyarlar mı bilmiyorum." ifadesini kullandı.

Milletvekili sayısını 600 çıkarmanın gerekçesinin, "güçlü parlamento" olarak gösterildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Daha güçlü yap, o zaman bine çıkart, bin 500'e çıkart, dünyanın en güçlü parlamentosu olsun." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, gücün sayıda olmadığını dile getirerek, "Güç akıldadır, akılda. Bunu öğretmemiz lazım. Sayı ile güç olmaz. Güç akıldadır. Dolayısıyla siz parlamentoyu güçlü kılmak istiyorsanız yetkilerini artıracaksınız." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Parlamentonun, feshine ne diyorsunuz? Bir kişi, bir kişiye yetki veriyoruz. Arzu ettiği zaman hiçbir gerekçe göstermeden, Türkiye Büyük Millet Meclisini feshedebilecek. Buna evet diyor musunuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, vatandaşların 'hayır' demesi üzerine sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hep birlikte 'hayır' diyeceğiz. Çünkü bu Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu yetkiyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bile vermemiştir. 1924 Anayasası görüşülürken, bu yetki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmek istenir. İki genç milletvekili kürsüye çıkarlar. Derler ki 'Gazi Paşa'yı seviyoruz, Gazi Paşa'ya saygı da duyuyoruz, bu memleket için neler yaptığını da çok iyi biliyoruz ama bizi buraya Gazi Paşa değil, bizi buraya millet gönderdi. Biz milletin sözünü dinleriz' demiştir. İşte 1924, işte 2017."

- "Hiçbir zaman bizim tarihimizde tek adam dönemi olmamıştır"

1924'te Gazi Mustafa Kemal'e verilmeyen yetkinin, şimdi tek adama verilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kabul edecek misiniz? Kabul etmeyeceğiz. Asla doğru bulmuyoruz. Bu Meclis, milli Kurtuluş Savaşı'nı yöneten bir meclistir. Bu Meclis, Gazi Meclis'tir. Bu Meclis Kıbrıs Barış Harekatı'nı yöneten meclistir. Bu Meclis 15 Temmuz darbe girişimini püskürten bir meclistir. Şimdi bu Meclis'in yetkilerini alalım, bir kişiye verelim. Bütün Trabzonlu kardeşlerime sesleniyorum. Teklik Allah'a mahsustur. Bir daha söylüyorum. Teklik Allah'a mahsustur. Biz, 'Tek adam olacağım, tek kişi olacağım, bütün yetkiler bende olacak, 80 milyonun düşünmesine gerek yok, her işi ben yaparım' anlayışında değiliz. Bu anlayış Türkiye'yi felakete sürükler."

Haberin Devamı

Beşşar Esed, Saddam Hüseyin, Kaddafi, Çavuşesku ve Hitler'inn ülkelerinde tek adam olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu kişilerin memleketlerini felakete sürüklediğini, binlerce insanının canından olduğunu, binlercesinin de acı çekip, gözyaşı döktüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, "O açıdan tek adam uygulaması bizim tarihimizde, Osmanlı dahil, Osmanlı'da padişah vardı ama veziriazam vardı, vezirler vardı, şeyhülislam vardı, hiçbir zaman bizim tarihimizde tek adam dönemi olmamıştır. Şimdi bütün yetkileri tek adama verelim diyorlar. Tek adam olunca ne olur? Bir de onu anlatayım size, tek adam olunca o bir adamı kandırdığınızda, aldattığınızda, satın aldığınızda veya ikna ettiğinizde Türkiye Cumhuriyeti devletini 24 saat içinde birilerine teslim edersiniz, 24 saat içinde. Buna evet diyecek misiniz?" dedi.

Haberin Devamı

Vatandaşların "hayır" yanıtı üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir devlet olduğunu, hata kabul etmeyeceğini belirterek, "Yapılan hataları telafi edecek mekanizmalar oluşturur. Eğer bir kişiye bütün bu yetkileri verirseniz Türkiye'yi felakete sürüklersiniz. Bütün bu gerçeklerin anlatılması lazım. Ben anlatacağım, sizler de anlatacaksınız. Birlikte anlatacağız." diye konuştu.

- "Size görev düşüyor”

Kılıçdaroğlu, annelere de seslenerek, şunları kaydetti:

"Sevgili anneler bir çift sözüm de size. Şurada güzel bir kızımız var. Saçları örgülü, güzel bir kızımız var. Hepimizin çocuğu aslında. Bu kızımız ne diyor, 'Geleceğim için hayır' diyor. Çünkü bu kız çocuğu şunu söylüyor, '23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında, 23 Nisan 1920'yi Türkiye Büyük Millet Meclisi bana bayram olarak verdi'. Dünyada hiçbir parlamentonun, çocuğuna vermediği bir bayramı Türkiye Büyük Millet Meclisi verdi. 'Benim Meclisime dokunmayın' diyor. 'Meclisimin yetkilerini almayın' diyor. 'Bu benim geleceğimdir, umudumdur' diyor. 'Milli iradeye dokunmayın, milli iradeyi bir kişiye teslim etmeyin, 80 milyonu bir kişiye teslim etmeyin, yazıktır, günahtır, geleceğime dokunmayın.' diyor."

Haberin Devamı

Gittiği her yerde annelere bir soru yönelttiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Siz sevgili anneler, freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz? Sevgili babalar, sizler nereye gittiği belli olmayan bir trene çocuklarınızı, ailenizi bindirir misiniz? Şimdi diyorlar ki 80 milyonu hem freni olmayan hem nereye gittiği belli olmayan bir araca bindirelim. Niçin, hangi gerekçeyle? Yazık, günah değil mi bu memlekete?" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, anlattıklarının hiçbir partiyle ilgisi olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu anlattıklarımın hiçbir kişi ile ilgisi yok, bu anlattıklarımın demokrasiyle ilgisi var, insan haklarıyla ilgisi var. Birlikte yaşama irademizi ortaya koyduk, ister sağcı olsun, ister solcu olsun, ister milliyetçi olsun, ister ülkücü olsun, ister sosyal demokrat olsun, bütün vatandaşlarımın demokrasiye ihtiyacı var. Bütün vatandaşlar hep birlikte yaşama irademizi, ortak yaşama irademizi ortaya koyduk ve öyle götürmek zorundayız. Demokrasimize, Cumhuriyetimize, bayrağımıza, vatanımıza sahip çıkmak zorundayız. Onun için ne diyeceğiz? 'Hayır' diyeceğiz. Gerçekten de hayırlı bir iş yapacağız."

"Tek adam ne yapar ve tek adam nasıl bir felaket hazırlar" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben az önce size Saddam'dan, Esad'dan, Kaddafi'den, Çavuşesku'dan, Hitler'den ve diğerlerinden söz ettim. Size bizim tarihimizden bir örnek vereceğim, Çanakkale Savaşı'nı hepimiz biliriz değil mi? O türküyü de biliriz değil mi? Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni. Bu türküyü dinleyip de hüzünlenmeyen, gözleri dolmayan hiç kimse olamaz, bu bir ağıttır aslında. Bu bir ağıttır. Ne diyor Mehmet Akif, Çanakkale için söylüyor. 'Şüheda fışkıracak şüheda' diyor, 'Toprağı sıksan, şehitler fışkıracak' diyor. Oraya 7 düvel geldi 7 düvel, Alman'ı, Fransız'ı, İngiliz'i ta Avustralya'dan geldiler ama Çanakkale Boğazı'nda bir destan yazdık, 13-14 yaşındaki çocuklarımız orada şehit oldular ama bir tek kişi Çanakkale Boğazı'nı geçemedi."

Kılıçdaroğlu, Çanakkale'de "geçilmez" destanının yazıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sonra ne oldu? Yetkiyi bir adama verdik ve o bir adam gitti bir anlaşmanın altına imza attı, bütün o gemiler hiçbir kurşun atmadan, hepsi geldiler Marmara'da, Dolmabahçe'nin önünde demirlediler ve İstanbul'u işgal ettiler. Bir kurşun atmadan. Bir kişiye verdiğimiz yetkinin, Türkiye için hangi felaketler doğuracağını en iyi anlatan hikaye, yaşadığımız hikaye tarihimizden hikaye budur. O nedenle diyorum bir kişiyi kandırırsanız, ikna ederseniz, aldatırsanız, 24 saat içinde devleti birileri ele geçirebilir. Nasıl, 24 saat içinde öyle yetkiler veriyoruz ki o bir kişi, bir tek kararname ile bütün müsteşarları, bütün valileri, bütün kaymakamları, bütün bakanları, bütün başkan yardımcılarını, bütün müftüleri, bütün defterdarları, bütün emniyet müdürlerini, bir kararname ile değiştirebilir ve teslim edebilir. Türkiye için nasıl bir felaketin altına imza atıldığını herkesin bilmesi lazım."