Cirolar idare etti ‘kâr’da sıkıntı var

10 milyar TL’nin üzerinde satış yapan 13 şirketin toplam satışları 219 milyar TL olarak gerçekleşirken satışları bir önceki yıla göre ancak yüzde 6,34 oranında artabildi. Üretici fiyatlarındaki artış ise 2016 yılında yüzde 9,94 oldu. Veriler, sanayi ve hizmet sektörünün öncü şirketlerinin satışlarındaki artışın enflasyonun altında kaldığını gösteriyor. Bu şirketlerin kârları ise yüzde 31 azaldı. Ülkemizin önemli firmalarından Tüpraş’ın satışları yüzde 5 gerilerken Ereğli Demir Çelik, Enka İnşaat satışları azalan şirketler arasında yer aldı. Türk Hava Yolları’nın satışları ise yüzde 2,49 artış kaydetti.

Sanayi ve hizmet sektörü şirketleri içerisinde önemli bir yere sahip olan otomotiv şirketleri performanslarıyla öne çıktı. Ford Otosan, Tofaş Otomotiv, kârlılıklarıyla dikkat çektiler. Her iki firma da ihracat ağırlıklı çalışıyor. Bu yönlerinin de etkisiyle olsa gerek gerçekleştirdikleri kâr oranı enflasyonun üzerinde artmasına imkân tanıdı. Sektörde yer alan Doğuş Otomotiv ise hâlâ toparlanabilmiş değil. Yurtiçi piyasaya hitap eden Doğuş Otomotiv’in kârı yüzde 21,53 azaldı.

Cep’te karlar azaldı

Telekom sektöründe satışlar reel olarak arttı kârlar azaldı. Türk Telekom’un satışları yüzde 10,92 artış kaydetti fakat buna rağmen firma 724 milyon TL zarar gerçekleştirdi. Turkcell’in de satışlarındaki artışa rağmen kârı azaldı. Bilanço verilere göre satışları yüzde 11,87 artarken kârı yüzde 26,97 azaldı.

Dayanıklı tüketim sektöründe faaliyet gösteren Arçelik, yıl sonu bilançosuna göre geçtiğimiz yıl 16 milyar TL satış gerçekleştirdi. Veriler, satışların yüzde 13,62 arttığını gösteriyor. Kârı ise 891 milyon TL’den 1 milyar 300 milyon TL’ye çıktı. Artış oranı yüzde 45,87 gibi oldukça yüksek bir rakama denk geliyor.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği şubat ayında yaptığı açıklamada, 2017 yılında ihracatta yüzde 8,3, iç satışta yüzde 4,5 büyüme öngörüyor. Toplam pazar hacminin ise yüzde 7 büyüyeceği ifade edilmekte. Sektöre yönelik gelen ÖTV indiriminin de 2017 yılında piyasayı canlı tutması bekleniyor.

‘Fed’ ile risk iştahı yükselişte

Marttaki kritik toplantılar bitti. Piyasa beklentisine paralel gelen sonuçlar, dolar kurunda gevşemeyi getirirken borsa güçlü trendini korumakta. FED ve TCMB faiz kararlarını açıkladı. FED, piyasaların kesin gözüyle baktığı faiz artışını yaptı. Faizler 25 baz puan artarken 0,75-1,00 aralığına yükseldi. Faiz artış beklentisi zaten fiyatların içerisine girmişti. Bu nedenle fiyatlamalara olumsuz yönde yansıması olmadı. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen toplantıda FED’in bu yıl içerisinde kaç defa faiz artışı gerçekleştireceği merak ediliyordu. Toplantı sonrasında bu yıl içerisinde iki faiz artışı beklentisi oluştu. Gerçekleşen faiz artışı ile birlikte FED bu yıl 3 faiz artışı yapacağı yönündeki beklenti güçlendi. FED’in bundan sonraki toplantısı ise haziran ayında gerçekleşecek. Bu nedenle piyasalar yaz ayına kadar rahatlamış görünüyor. FED toplantısının ardından hafta içerisinde TCMB’nin faiz kararı geldi. Merkez Bankası mart ayı toplantısında geç likidite penceresi borç verme faiz oranını yüzde 11’den yüzde 11,75’e yükseltti. Diğer faiz oranlarında ise değişikliğe gitmedi. Yapılan anketlerde geç likidite penceresi faizinde 75 baz puan artış olması bekleniyordu. Dolar kuru geç likidite penceresi borç verme faiz oranın artırılması sonrasında 3,63’ün de altına kaydı. Gelişmelere baktığımızda FED kararı sonrası gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının arttığı ve para girişi olduğu gözleniyor.

Borsa içim ‘bekleyiş’ günleri...

Borsada hisseler haftayı ortalama yüzde 1’lik değer artışı ile 90.491’den tamamladı. Günlük işlem hacmi 3-4 milyar TL oldu. Borsadaki yabancı payı yüzde 64,1. Hisse senetlerinde alımların devam etmesi için işlem hacminin artması şart. Hacimle gelecek alımlar, hisse senetlerinde güçlü dirençlerin kırılmasını sağlayacaktır. Endekste geri çekilmelerde destekler 89.600 ve 88.700 seviyelerinde bulunuyor. Dirençler ise 90.800-91.100-91.500 seviyelerinde. Orta vadede haftalık MACD yükselişini sürdürüyor. Ancak kısa vadeli teknik göstergelerde uyumsuzluklar gözlenmekte. Bu da endeksin destek seviyelerine hareketini zorlayabilir. Ancak bahar ayları borsada yükselişlerin yaşandığı aylar. Bu nedenle referandum sonrasında piyasalarda rahatlama göreceğiz. Bu noktada borsadaki geri çekilmeler özellikle gelir ve kârını istikrarlı şekilde artıran firmalar açısından alım fırsatı yaratabilecek.

Piyasada ‘hareket’ eksik olmayabilir!

Mart ayında gerçekleşen kritik toplantılar sonrasında piyasalar gözünü 16 Nisan’da gerçekleşecek Anayasa Referandumuna dikti. Referanduma doğru yaklaşıldıkça piyasalarda volatilitenin arttığını görebiliriz. Kısa vadede referandum riskini almak istemeyen yatırımcılar likite geçmeyi deneyebilir.