Çorum ÇORUM’DAN BAŞBAKANA DESTEK

ÇORUM’DAN BAŞBAKANA DESTEK

07.08.2014 - 16:30 | Son Güncellenme:

.

ÇORUM’DAN BAŞBAKANA DESTEK

Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, 10 Ağustos’ta Çankaya’ya vazo değil, lider seçeceklerini söyledi.
10 Ağustos’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek olmak amacıyla Belediye Başkanı Muzaffer Külcü tarafından basın açıklaması düzenlendi.
Hürriyet Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasına AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Köse, Düvenci Belediye Başkanı Necmettin Yalçın, belediye meclis üyeleri ile partililer katıldı. 1994 yılından bugüne kadar gelen süreci değerlendiren Başkan Külcü, Milliyetçi Hareket Partisi’nin cumhurbaşkanlığı sürecinde takındığı tavrı da eleştirdi.
1994 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde İstanbul’dan bu yolculuğun başladığını belirterek, İstanbul'a sevdalı, ülkesine sevdalı olan o günün genç bir siyasetçisi olan Tayyip Erdoğan’ın hizmete talip olduğunu açıkladı.
O dönem toplanmayan çöplerin adeta bir dağı andırdığını, evlerde muslukluklarda fıs sesinden başka bir şeyin duyulmadığını, cami şadırvanlarından su ihtiyacının karşılandığını anlatan Külcü, “4,5 yıl boyunca İstanbul’da çalıştı. İstanbul’u susuzluktan kurtardı. Trafik sorunundan kurtardı. İstanbul’u çöp yığınlarından kurtardı” dedi.
Sistemin egemenlerinin İstanbul’dan yıldız bir siyasetçi, Türkiye’ye umut olacak bir ışık doğması üzerine Başbakan Erdoğan’ı bitirmek için harekete geçtiklerini hatırlatan Külcü, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitaplarında yayınlanmış bir şiir yüzünden başbakanın siyasi yasaklı hale getirildiğine dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’ın seçimlerden hemen önce cezaevine alarak, gecesini gündüzüne katıp bir dünya kenti haline getirdiği İstanbul'da ikinci bir yerel seçime girmesinin engellendiğini anımsatan Külcü, egemen güçlerin “Tayyip Erdoğan'ı bitirdik, bu onun sonu” dedikleri gün başbakan Erdoğan için ve Türkiye için yeni bir kader yazıldığının farkına varamadıklarını vurguladı. Külcü, İstanbul’da Erdoğan’a olan sevgi selinin dalga dalga tüm Türkiye'yi kuşattığını belirtti.
Takvimler 14 Ağustos 2001'i gösterirken Anadolu’nun yiğit evladının yeni bir yolculuk başlattığını anlatan Başkan Külcü, “Yola çıkarken ‘Artık bu ülkede sözde milletin olacak, karar da milletin olacak’ dedi. Ve 14 Ağustos bu ülke bir milattır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik.Küçümsediler, bunlar devleti tanımaz, devlet yönetemez dediler. Onlar ne söylediyse millet hep sandıkta tersini söyledi. Ekonomik kriz vardı. Siyasi kriz vardı. Sosyal kriz vardı. Bu ülkede umutsuzluk adına, tükenmişlik adına ne arıyorsanız vardı. Böyle bir günde Türkiye'de yeni bir yolculuk başladı. Çok sürmeden 3 Kasım 2002 gününe geldiğimizde dünyada örneği görülmemiş bir seçim başarısı ortaya çıktı. Orda da hileye başvurdular. Düzenbazlık yaptılar. Genel Başkanımızı seçime sokmadılar. Bizde dekik ki, “hepimiz bir Tayyib’iz”. Biz inandık, bu millete güvendik yola çıktık. Buradan geri dönmeyeceğiz dedik. Millet bizi yanıltmadı tek başına iktidara getirdi. Verdiği yüzde 34'lük oyla Tayyip Erdoğan'ın önünü yasalarla kapatsalar da millet sandıkta açmış oldu. 12 yıldır Türkiye’ye büyüyor. Türkiye’nin ekmeğini, umudunu, heyecanını büyütüyoruz. Türkiye'nin özgüveni her geçen gün artıyor, geleceğe güvenle bakıyoruz” diye konuştu.
Toplantıya katılanlardan geçmişi hatırlamalarını isteyen Külcü, “12. yıl öncesini düşünün. Ekonominin sorumluluğu adeta gizli başbakan olan emirle gönderilmiş Kemal Derviş'e emanetti. Sanayi üretimden istihdamdan başka her şey yapan, geçimini faizciliğe bağlamış, devlete faizle para satmaya bağlamış rantiyeye teslim edilmiş bir ülke. Güvenliğimiz Çakıcı'lara Çatlılara emanet edilmiş bir ülke. Terör sürekli can alıyor. Hastanelerde hastalarımız rehin kalıyor. Hatta hastalarımız değil ölülerimizi dahi rehin aldılar. Paraları ödenmeden teslim etmediler. İmam Hatip düşmanlığı ile 8 yıllık kesintisiz eğitim dediler, tüm meslek liselerinin canına okudular. İnsanları başörtülü başörtüsüz diye ayırdılar. Birinci ve ikinci sınıf vatandaş diye ayırdılar. Devletin acziyeti öylesine tavan yaptı ki, deprem olan kente başbakan üç gün sonra gidebildi. Van’da deprem oldu başbakanımız bakanlarımız iki saat sonra afet bölgesine ulaştı. Başbakanımızın önderliğinde, liderliğinde başka yere geldik. Bu, durup dururken olmadı. Gece demedik, gündüz demedik çalıştık. Allah bunun karşılığında yeni Türkiye verdi. Bugün herkesin gıpta etttiği ülke haline geldik. Bu, Tayyip Erdoğan ve onun kadroları ile oldu. Sen yürü, millet yürüyecek arkandan diyen milletle oldu” ifadelerini kullandı.
Şimdi yeni bir heyecanın arefesinde olduklarını söyleyen Külcü, “10 Ağustos üç gün sonra.3 gün sonra bu ülke yeni bir bayram yaşayacak. Bizim için değil bütün mazlum milletler için o gün bir bayram olacak. 12. cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bu seçim önceki seçimlerden daha farklı olacak. 11 seçimde kimi cumhurbaşkanı yapalım, bu ülkenin cumhurbaşkanı kim olsun bu devleti milleti 7 yıl süreyle kim yönetsin diye millete hiç sormadılar. Oturdular karanlık odalarda liderler aradılar. Millet ne diyor soran yok, anlaştırabildilerse anlaştılar anlaştıramadılarsa darbe yaptılar. Muhtıralar gönderdiler, ihtilaller yaptılar. Tanklarla meclisin etrafını çevirdiler. Seçimler bitsin diye beklediler. Hep böyle olsun istediler, hep böyle kalacak zannettiler. Bir gün baktılar ki böyle tanklarla, zorlamalarla cumhurbaşkanı seçtiremeyecekleri bir kadro var karşılarında. O zaman ne yaptılar. Hani derler ya maç oynarken kural değişti diye, aynen öyle. 367 acayip bir kara. 367 ile seçilecek dediler. Biz ne yaptık madem öyle emanetin sahibi kim ise millete gidiyoruz dedik. 2007 yılında seçimleri 3 ay önceye aldık. Baktık ki millet bizim gibi düşünüyor. Yüzde 34'ü yüzde 47'ye arttı. Biz doğru yolda yürüdükçe istikrarı bozmadıkça millette ardımızdan ayrılmadı. İşte o gün anayasa değişikliği yaptık. 367'yi bozamadık. Ne oldu referanduma gittik millete soralım dedik. Ey millet cumhurbaşkanını siz seçin dedik. Birileri hayır millet seçmesin. CHP, MHP kendileri gibi düşünmeyenler millet seçmesin dedi. Çünkü onlar bize hep seçmeyi bilmeyen insanlar gözü ile baktılar. Onlar gün oldu bizi Ulus’tan aşağı geçirmediler. Onların başı kasketli dediler, onların kasketi yağlı dediler, onların ayağı lastikli dediler, onlar devlet bilmez dediler. Adam seçmeyi bilmez dediler. Göbeğini kaşıyan bidon kafalı dediler. Halbuki millet basiret sahibidir. Milletimizin feraseti onların çok çok daha öndedir. Ve o günde sandıkta gösterdi ve yüzde 58lik oranla emanetimi geri alıyorum dedi. Size emanet ettim emanetimi koruyamadınız dedi. Emaneti zayi ettiniz dedi, seçemediniz dedi, sermayeye, askere, korkularınıza yenildiniz dedi. Emaneti geri alıyorum, artık Çankaya'da kim oturacaksa, Cumhurbaşkanı kim olacaksa onu ben seçeceğim dedi” diye konuştu.
1980’DE HAYATINI KAYBEDEN ÜLKÜCLERİN KEMİKLERİ SIZLAR
Konuşmasında muhalefet partilerini de eleştiren Külcü, “Bir zamanlar televizyonda hatırlarsınız Ramazanlarda iftar programları olurdu. O liderlerin anlaştığı, ağaların, beylerin, paşaların sermayelerin üzerinde anlaştığı adamlar iftara 5 dakika kala ellerine suyu alırdı. Milletin gözü önünde su içerdi. Şunu söylerdi. Ben bu milletin değerlerine, orucuna, namazına, iftarına saygı duymuyorum. İftara 5 dakika kala içilen su bunun mesajıydı. Üzerinde anlaştıkları cumhurbaşkanları böyle cumhurbaşkanıydı. Şimdi onlar aday gösterilse ya, getirip millete sorulsa ya, yiğitseler sandığa soksalar ya onları. 2007'de millet sandıkta onun hesabını gördü. Onların yürekleri yetmez. Girerlerse o sandıkta boğulurlar. Eğer yürekleri yetseydi; Kemal Kılıçdaroğlu çıkardı, CHP'nin adayı olurdu. Devlet Bahçeli çıkardı, MHP'nin adayı olurdu. Hani 10 tanesi bir araya gelmiş, o ikisini çıkarıp sekizini üst üste koysan yüzde bir yapmıyorlar, ama sekiz tane parti çatı kurmuşlar. Sevsinler sizin çatınızı. bu millet o çatıyı dağıtacak. Ya MHP sosyalist parti ile nasıl bir araya geliyor? 1980’de hayatını kaybeden ülkücülerin kemikleri sızlar. Binmişler bir alamete gidiyorlar kıyamete. Güya Erdoğan’a eşdeğer aday bulmuşlar. Filistin’de taraf olmayan, İsrail’le ilişkilerin bozulmamasını temenni eden bir çakma aday getirdiler. Bizim inancımızda bütün Müminler kardeştir. Bir Müslüman’ın canı yanıyorsa bizim yüreğimiz yanar. Eline Fatiha’yı vermişler zorla okumaya çalışıyor. Erdoğan yüreğiyle, hissede hisse de Fatiha’yı okurken, Ekmeleddin Bey bocalıyor. İşte biz bunun için milletin adamı Tayyip Erdoğan diyoruz. Türkiye güçlü devlet ve köklü bir millet. Devlete, milletimize güçlü bir lider seçeceğiz. Çankaya’da oturan, hapsolmuş bir isim seçmiyoruz. Çankaya’ya vazo değil ülkeye, devlete ve millete başkan, lider seçiyoruz. Yoksa Çorum’da üç noter var, göndeririz Çankaya’ya önüne geleni onaylar” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la gurur duyduklarını dile getiren Külcü, “Türkiye’nin tüm katmanlarını bir araya getirdi, biriz, beraberiz, biz birlikte Türkiye’yiz dedi. İstanbul belediye başkanı, partinin genel başkanı ve Türkiye’nin başbakanı oldu. Türkiye’yi şahlandırdı, tüm dünyaya başarısını gösterdi. Değişimin öncüsü oldu. Biz işte böyle lider istiyoruz. Buradan haykırıyoruz. Tayyip Erdoğan önümüzde yürü, bu millet seninle yürümeye devam ediyor. Türkiye artık güçleniyor, yarına güvenle bakabiliyor. Belediye başkanları, teşkilatlar olarak Erdoğan’a minnettarız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.