1 kasede 3 çeşit lezzet

Teşvikiye’nin yeni restoranı Kase No: 16 açıldığı günden bu yana farklı konseptiyle mahallenin ilgi odağı olmayı başardı. Kapıdan içeri girdiğiniz anda mekanın adının Kase olmasının tesadüf olmadığını anlıyorsunuz. Küçük ve samimi bir ambiyansı olan mekanın duvarı seramik sanatçısı Mara Gülersen’in kase tasarımlarıyla dekore edilmiş. Ana yemekler de bu göz alıcı kaseler içinde servis ediliyor.

Sadece çorba yok!

Aklınıza sadece çorba ve salata çeşitleri gelmesin; Çin mutfağından Hint yemeklerine uzanan, 12 farklı kase bekliyor sizi. Menüye baktığımda dikkatimi ilk Sportif Kase çekiyor. Bu kasenin içinde ızgara tavuk, siyah pirinç, kuşkonmaz, edamame ve kırmızı lahana acuka yer alıyor. Üç ana öğünü bir arada sunan bu kasenin fiyatı 26 lira. Üç farklı yemek sipariş ettiğinizi düşündüğünüzde fiyatların uygunluğu yüz güldürüyor.

Mekanın favorilerinden biri Tikka Masala kasesi. Şeflerin özel olarak pişirdiği Naan ekmeğine sarılı olan Tikka Masala’nın içinde Hint baharatlarıyla marine edilmiş tavuk göğsü bulunuyor. Yanında sunulan Basmati’deki limon aroması, yine aynı kasede servis edilen ananasla buluştuğunda hem göz hem de damak tadınıza bir şölen yaşatıyor. Kaburga Tagliatelle Kase ve Bonfile Kase ise dikkat çeken diğer ana yemeklerden.

Menünün en güzel tarafı, 12 çeşidi olmasına rağmen her kasenin bir diğerinden epey farklı olması. Bir kasede garnitür olarak bebek patatesle karşılaşırken, diğerinde ballı zencefilli patates püresi bulabiliyorsunuz. Kaseler her yemeğe göre farklı renk ve ebatta tasarlanmış. Kaburga dolgulu English muffin sandviçleri ve mac and cheese gibi başlangıçlar çok doyurucu olduğundan en az iki kişi için sipariş vermekte fayda var.

Evinizin salonu gibi

Mekan vegan müşterilerini de unutmuyor. Zen Kase’de yer alan avokadolu yeşil püre, karabuğday, siyah pirinç, baby sebzeler ve kuşkonmaz buluşması vegan olmayan müşterilerin bile spesiyaliteleri arasına girmiş. Mekan ayrıca isteyen müşterilerine akşam yemeği yanında özel seri olan şaraplarından sunabiliyor.

Üniversiteden iki yakın arkadaş olan Özge Baştuğ Ünal ve Aynur Selen Sarı’nın hayalleri bir araya gelince ortaya bu küçük ama şık bir yandan da ev salonu hissiyatı yaratan mekan çıkıyor. İki ortak, İstanbul’da tükenmekte olan mahalle kültürünün hâlâ yaşatıldığı Teşvikiye semtini özellikle tercih ediyor. Daha önce avukatlık yapan Özge Baştuğ Ünal, “Teşvikiye’yi tercih ettiğimiz için çok memnunuz, tüm esnaf yardımımıza koşuyor, sadece ‘merhaba’ demek için uğrayan müşterilerimiz var. Bu durum bizi çok mutlu ediyor çünkü ortağımla beraber kendi kurumsal işlerimizi bırakıp, mutlu olacağımız işi yapmak istedik” diyor.

Ön salonda beş masası bulunan Kase No: 16’nın arka salona geçen koridorundaki uzun kanepede kahve içip kitap okuyabiliyor, dergi karıştırabiliyorsunuz. Arka salonda yer alan uzun masa ise grup yemekleri için ideal. Arkadaşlarınızı tıpkı evinizdeymiş gibi burada misafir etmeniz mümkün. Güzel havalarda ise sette sergilenen tart, brownie gibi tatlılar eşliğinde soğuk malezya çaylarından birini seçip mekanın önündeki masalarda mahallede neler olup bittiğini seyredebilirsiniz.