Cumartesi Ağladım; gözyaşlarım döndü esere

Ağladım; gözyaşlarım döndü esere

01.04.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Erkekler ağlamaz” dayatması yıkılıyor. Üstelik biyosanat üzerine çalışan sanatçı Ayşe Gül Süter erkeklerin gözyaşlarından eserler üretiyor.

Ağladım; gözyaşlarım döndü esere

Erkekler çocukluklarından beri “Erkekler ağlamaz” dayatmasıyla yetiştirildi. Fakat artık kendini daha iyi ifade eden erkekler var. Bunun farkında olan Axe yeni reklam kampanyasını da bunun üzerine kurdu. Nilüfer’in ünlü “Erkekler Ağlamaz” şarkısını Can Bonomo “Erkekler de Ağlar” olarak uyarladı ve bu şarkının klibi farklı mecralarda dönmeye başladı. Bu klipte özgürce ağlayan erkeklerin gözyaşları ise sanat eserlerine dönüştü. Biyosanat ve multimedya sanatçısı Ayşe Gül Süter, Can Bonomo ve klipte ağlayan diğer erkeklerden alınan gözyaşlarını mikroskopla inceleyerek sanat eserlerine dönüştürdü. Sanatçıyla biyosanat akımını ve eserlerini konuştuk...

Haberin Devamı

- Biyosanat nedir? Önce bu soruyla başlayalım...

Biyosanat biyolojide kullanılan teknikler yardımıyla üretilen eserleri kapsayan sanat akımıdır. Biyosanatın geçmişi 1960’lı, 1970’li yıllara kadar uzanıyor. Sadece insan vücudunu kullanarak üretilen eserler de vardır bu akım içerisinde. Fakat günümüzde, Axe’ın da projesinde gördüğümüz gibi, organizmaların, vücut sıvılarının içine kat kat mikroskop yardımıyla girerek fotoğraflama yöntemiyle üretiliyor.

- Kariyeriniz boyunca biyosanat eserleri mi ürettiniz?

Ağladım; gözyaşlarım döndü esere

Aslında kariyerime animasyonlarla başladım. Fakat bir deniz kestanesinin mikroskop altındaki görüntüsünü gördükten sonra biyosanata daha büyük bir ilgi duymaya başladım. En iyi yapım şirketlerinin üretebildiği en iyi animasyonlardan daha canlı ve renkliydi. Son senelerde de laboratuvara girerek o ekipmanlarla sanatımı üretiyorum. Bunları da cam ve ışık kullanarak eserlere dönüştürüyorum. Bir diğer eser üretim yöntemi de video ya da fotoğraf kullanmak. Bu projede olduğu gibi bir gözyaşının kuruma anı da fotoğraflanabiliyor.

Haberin Devamı

“Kar taneleri gibi eşsiz”

- Türkiye’de biyosanatın bilindiğini söylemek mümkün mü?

Ülkemizde biyosanat yapan birçok sanatçı olduğunu söylemek mümkün değil. Yavaş yavaş tanınıyor. Ben de çalışmalarımı yurt dışındaki laboratuvarlarda gerçekleştiriyorum.

- Diğer işlerinizi ne zaman göreceğiz?

Seneye kişisel bir sergim olacak.

- Daha önce gözyaşıyla çalışmış mıydınız?

Gözyaşıyla çalışmaya bu proje sayesinde başladım. Hatta ilk başta çok heyecanlandığımı da söyleyebilirim. Farklı insanlardan alınan gözyaşlarının farklı şekillerde kristalize olduğunu öğrendim.

- Parmak izi gibi kişisel mi?

Aynen öyle. Bir kar tanesi gibi ya da... Işık değişince de şekiller değişiyor. Yeryüzü şekillerini, galaksileri andıran şekiller çıktı ortaya.

- Klipte gördüğümüz insanların gözyaşlarını kullandınız sanırım...

Evet.

- Gözyaşı toplamak zor muydu?

Zor bir süreç. İki-üç damla gözyaşı yeterli oluyor. Klip çekilirken topladık.