Cumartesi AKP'nin yumuşak yüzü ve leopar desen

AKP'nin yumuşak yüzü ve leopar desen

30.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nimet Çubukçu'nun leopar desenli paltosu ne anlama geliyor? 1) Kadınsılığına vurgu yapıyor. 2) AKP'nin yumuşak yüzü oluyor...

AKPnin yumuşak yüzü ve leopar desen

malphan@milliyet.com.tr Bu hareketin sonunda bir bomba patlatacağı belliydi. Evet, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Gül'ü Suriye'ye uğurlarken leopar desenli paltosuyla gördük Çubukçu'yu. Leopar vahşiliği, saldırganlığı, korkusuzluğu, cesareti ve hızı simgeler. Leopar desen de bu özellikleri sahiplenir; bunların yanında egzotikliğe, doğaya, kadınsılığa ve tabii cinselliğe vurgu yapar. Yani leopar desen için kıyafetlerin afrodizyağı desek yanlış olmaz. Leopar desen her yiğidin harcı değildir. Giymesi, üstüne üstlük taşıyabilmesi yürek ister. Benim kitabımda bu desenin hakkını 20'li yaşlarında, bronz tenli kızlar veriyor ama nedense tercih edenler hep yanlış ve daha yaşlı başlı kadınlar oluyor. Bu işin otoriteleri şöyle bir okuma yapıyor: Leopar desenli kıyafetler giyen kadınlar cinselliklerini ortaya koymaktan çekinmeyen kadınlardır. (Leopar desenli kıyafetiyle boylu boyunca uzanan Marilyn Monroe'yu düşünün.)Türk kadınları ise leopar desenli kıyafetler giymek için geç davranıyor. 20 yaşında bir kızın leopar desenli kıyafet giymesini annesi engelleyebilir mesela. "Sil o makyajı yüzünden" der gibi "Git çıkar şu ucuz giysiyi" diyebilir. Belki de o yüzden ileriki yaşlarda saldırıyor kadınlar bu desene.Sadece Nimet Çubukçu değil ki, geçen hafta CHP milletvekili Canan Arıtman (Çubukçu'nun üzerine çektiği ilgiye imrenmiş olacak ki) birkaç gün sonra birlikte katıldıkları bir toplantıda leopar desenli bluzu, çantası ve ayakkabılarıyla ilginç bir görünüm çizdi. Onu bunu bırakın da, Britanya parlamentosunda bir muhafazakar milletvekili var ki akıllara zarar. Adı Theresa May. Kendisi gerçek bir leopar desen hayranı. Üstteki fotoğrafta kendisini leopar desenli ceketi ve ayakkabılarıyla Blackpool'daki bir gay kulübünde dans ederken görüyorsunuz. 2003'te de İskoç parlamenter Rosie Kane yemin töreninde leopar desenli bir bluz ve jean giydiğinde medyanın ilgisini çekmişti ama o aksine niyetinin ilgi çekmek olmadığını söylemişti. Bana sorarsanız ben yakıştığı ve yaşını hesaba kattığı sürece herkesin her şeyi giyebileceği kanısındayım. Politikacı bile olsalar mı? Aynen öyle.Ama neden giydiklerini merak ediyorsak, orası ayrı. Birincisi... Nimet Çubukçu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçtikten sonra bence politikada kadın olmanın avantajının farkına vardı ve kadınsılığına vurgu yapmanın yanlış olmayacağına kanaat getirdi. İkincisi... Hükümet "Kadınlar özgürce kapansın"ın savaşını verirken Nimet Çubukçu AKP'nin yumuşak (görünen) yüzü. Nimet Çubukçu'nun dar tayyörleri, son moda ve kadınsı siluetiyle ilgili düşünceleri sorulsa AKP ve Erdoğan şöyle diyecektir herhalde: "'Herkes istediğini giyebilir'in bizim bünyemizdeki temsilcisi Nimet Çubukçu'dur." 26 Aralık'ta Nimet Çubukçu'yla ilgili şu satırları kaleme almıştım: "Adı cumhurbaşkanlığı için geçtikten sonra Nimet Çubukçu'ya bir havalar geldi. Hep giyimine özenliydi ama bu kez ince topuklar, beyaz tayyörlerin üzerine kalın, moda kemerler, dışa fönlü saçlar... Var var, bir hareket var." Geçen akşam televizyonda zaplarken "Gazi" adlı diziye denk geldim. Adamın biri süper lüks yatındaki süper lüks kamarada yataktan çıkacak. Yatak örtüsünü kaldırmasıyla yüzüm ekşiyiverdi. Örtü açıldı, yandan çizgili bir alt giysisi çarptı gözüme. Evet, adam pek çok Türk erkeği (kadın da var ama daha az) gibi eşofmanla giriyor yatağa. Sadece yatarken mi? Evde, okulda, çarşı pazarda, pazar gezmelerinde... Üniversitelerde son modanın Adidas'ın yandan üç çizgili eşofmanı ve altına Converse giymek olduğunu biliyor muydunuz? Artık jean giyilmiyormuş. Tamam, dünyanın en rahat giysisi eşofman, ötesi yok... Hem rahat hem sıcak tutuyor vs. vs... İyi de şu eşofmanla yatmayın, gözünüzü seveyim. Eşofmanı pijamalaştırmayın!Eşofmanla ilgili hislerimi anlatırken bizim ekin yayın koordinatörü İlke (Gürsoy) atladı: "Eşofman evliliği öldürür." Meğer Ramize Erer'in bir karikatüründen arakmış iddiası: "Evlilik aşkı öldürmüyor Sema. Aşkı şu kıçımızdan çıkartmadığımız eşofmanlar öldürüyor. Orası, burası sarkan pis eşofmanlar."Bizim İlke düstur edinmiş bunu kendine. Pantolonla oturuyormuş evde. Demiyorum ki evde grand toilette dolaşın... Demiyorum ki erkekler pijama giysin, sakın ha! Ama bir çözüm bulun işte... Türklerin eşofman sevdası Süper bir internet sitesi var. İsviçre orijinli Netgranny.ch'de beğendiğiniz çorap desenini seçiyor sonra da 21 nineden birini çoraplarınızı örmesi için kiralıyorsunuz. Sitede aynı zamanda ninelerin ve örebildikleri çorapların fotoğrafları, şu anda kaç sipariş üzerinde çalıştıklarının bilgisi var. 21 tane ninemiz var, çorapların fiyatı ise 27,50 avro. 15 güne teslim ediyorlar. Benim favori ninem Annelies. O kadar şirin ki sanırım herkesin favori ninesi. Sipariş listesi hayli kabarık, diğer nineler en fazla iki-üç çorap örmekle meşgulken Annelies şu anda altı çorap üzerinde çalışıyor. Siz de köylerden birkaç nineyle anlaşıp benzer bir site kurabilirsiniz. Hem o ninelerin eline üç-beş kuruş geçer hem de el örgüsü çorap sahibi olursunuz.El örgüsü çorap en son ne zaman giymiştiniz? Harika bir histir. Siparişi nineler alıyor Teksas'ın çölllerinde moda denince akla ancak işte kovboy şapkası, kovboy çizmesi falan geliyor.Peki çölün yol geçmez kervan yürümez bir köşesinde (yol geçiyor da size ambiyansı tarif etme açısından şey ediyorum) Prada mağazasının ne işi var?Şehirlerarası yollarda açılan büyük alışveriş merkezlerini geçtik de, Avrupa başkentlerinin en ciks caddelerine konan Prada'nın kaktüsler arasındaki bu şık ama yalnızlığı itibarıyla gariban dükkanı göreni şaşırtıyor. New Orleans'dan El Paso'ya otomobille giderken olur ya alışveriş kriziniz geliverir, atarsınız kendinizi Prada'dan içeri, paraları bayılır çıkarsınız.Artık zaman değişti, bu mevkide eskiden alışveriş benzin istasyonundaki şekerlerle sınırlıyken şimdi 1000 dolarlık ceket almanız mümkün.Şaka, şaka...Bu dükkan Prada'nın bir şubesi değil, bu dükkan bir sanat eseri."Bunun nesi sanat!" diye günümüzün eserlerine isyan edenler, alın size bir malzeme daha...Bu eserin adı "Marfa Prada".Sanat değerini falan bilemem ama beni gülümsetti. Yolu dünyanın en sıkıcı yerlerinden birine, Vahşi Batı'ya, saman sarısı coğrafyaya düşmüş kokoş kadınları bu mağazanın, pardon sanat eserinin önünden geçerken düşünsenize. Çölde serap görmek buna deniyor galiba. Evet, bazılarının serabı da Prada olabilir... Çölde moda serabı