Cumartesi Ali topu tut!

Ali topu tut!

26.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kafam çakkıdı çakkıdı şizoid zıpzıplarla "topu at, topu tut" oynuyor!

Ali topu tut

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Hani hep "Tekrar evleneceğim" diyordum ya... Evlendim. Aynı adamla dördüncü kez! Bakalım böyle kaça kadar devam edecek?Yani balayındayım şu yazıyı yazarken.Katil olmamak için tatil sayılır mı balayı acaba?Velhasıl gazetelerde "tankurdayan" bilmem kimin sevgilisine aslında almadığı Ferrari'sinin haberlerine, "Ali topu tut, istersen şişme kadını kap, denize koş" abece tadındaki "aldatma ya da Viagra" reklamı yazılarına, "Pınar, Pınar, Pınar" üstünden yarışa tutuşan eski-yeni erkeklerin tanıtım kampanyalarına, yangın dekorlu, Miraç kandilli şov programlarına, kıça yapılmış "Vakko" pardon "Cem" dövmelerine, Kezban Hatemi'nin "statü ve erkek" saptamalarına dalııııp dalıp gidiyorum. Sonra aniden telefondaki arkadaşlarımın "Mehtap güzel mi mehtap?" sorularıyla ayılıyorum! Mehtap kim, kimin sevgilisi? Yaparsan tatil, olmazsın katil! Bunu bir arkadaşım söyledi. Yazlığının anahtarını elime verip yol biletini aldığımı garantiledikten sonra. Şimdi deniz zamanı. Buz gibi su! Neden bir kere dalınca eskisi kadar soğuk gelmiyor? Suya uzanınca güneş insanın yüzünü ne güzel ısıtıyor... Hafifliyorsun. "Kuantum fiziği" aklına geldiği gibi gidiyor. Yazlık yerde neden kuantum fiziği kitapları satılır ki? Halbuki kuantum mistik bir mesele değildir! Yok mu aşk romanı?Kocacım bahçede çiçekleri suluyor. Kafam çakkıdı çakkıdı şizoid zıpzıplarla "topu at, topu tut" oynuyor."İnsanı yoran iş değil, insanlar" cümlesi durmadan takılıyor aklıma, "Peki o zaman neden insanlara görünmek, insanlarla görünmek için keşmekeşte tatil yapmaya çalışıyor bazıları?" Amaaan, bana ne?İşte bir kısa devre şizoid zıplamaya daha tanık oldunuz.Hadi gidip buz gibi suya atlayalım. Cuppa! İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Aykut Aykanat'ın Akşam gazetesinde benimle yaptığı röportajda "Gazeteci değilim" dediğim için nedense bir sürü mail geldi... Gazeteci olsan dert, olmasan dert. Değilim; yazar da, edebiyatçı da, ressam da, tasarımcı da... Şimdi balayındayım. Meydan yaklaşık bir ay kadar boş, haberiniz olsun.İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Yağmur Atacan (Pınar Altuğ'un son sevgiliciği) "Pınar bazılarına yarar bana zarar getirdi" diyor. Yok efendim TRT kendisine tavır alır mıymış, yok efendim, bilmem ne sinema filminde oynamış, onun çok güzel geri dönüşü olacakken şimdi bu ilişkiyle "patlamış". Patlamış mısır gibi patlıyor konuştukça bu çocuk! Ara satırlarda duyduğum sesi şöyle geliyor benim kulağıma; "Aha nasıl da yakaladım sağlam balığı, bak şimdi böyle konuştukça millet uyanmaz nasıl da patlatma meraklısı olduğuma, hele Pınar'a mazlum kendime de destek güç görüntüsü verdim ya, biraz salakça oldu ama olsun... Arada şu sinema filminin adını da unutmadan söylersem..." Ay, piştim, hadi cuppa denize! Yağmur kendi kendini şapur şupur öpmüş zaten! Öptüm sizi ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Sevgili İlhan hanım, bir yıl süren bir ilişkim oldu. Eylülde ayrıldık, ne zamandır sesini bile duymadım. Ama her saniye aklımda. Beni onu beklemekten vazgeçirecek bir şeyler söyler misiniz? Hayatım kararmış gibi, sanki nefes almadan yaşıyorum. Hafızamı kaybetmek için dua ediyorum ama olmuyor. Neden, bende ne vardı da olmadı, beni neden sevmedi, başkasında bende olmayan ne buldu diye düşünüp adeta deliriyorum. Lütfen yardım edin.... Elif P.* * *Birinden ayrılınca neden aklımıza bizde eksik bir şey mi var diye gelir ki? Belki ona fazla gelmiş de olabiliriz... O ilişkinin neden yürümediğini çözseniz bile size bir yararı da olmaz ayrıca çünkü düzeltip geri dönemezsiniz. Karşınızdaki o yamalı halinizi de istemez. O kişinin bir eksiği olsa siz de onu yamalı istemezsiniz. Peki sonraki ilişkinize bu bilginin bir yararı olur mu? Olmaz. O insanla yaşayacağınız bambaşka şeylerdir çünkü. Yani boşa takıntı. Onca zamanı ne diye boşuna geçiriyorsunuz ki? Şöyle silkelenip "Oh, hayat ne güzel devam ediyor" deyip giyin şıpıdık terliklerinizi, çiçekli elbisenizi, insanların yüzüne bakmaya başlayın azıcık. Eksiğiniz yok ama kafanızda gereksiz düşüncelerle tıklım tıklım dolu bir bagaj var fazladan. O bagajı bir yerde unutun gitsin, kimsenin bir işine de yaramaz. "En mantıklısı ne olabilir?" Erkek Köşesi! Bir kadınla nasıl sevişeceğiniz, o kadının sizin hayatınızda nasıl bir yeri olduğuyla alakalı elbette. Şişme kadından fazla bir değeri yoksa boşuna yorulmayın, otomatiğe takın.Sevdiğiniz bir kadınsa onu memnun etmeye çalışırken zevk alıyormuş numarası yapıyor mu diye düşünmeyin.Erkekliğinizi onaylatmak için sevişiyorsanız, neredeyse perende atar tarzı ekstra şov yapmamanızda yarar var, açık verirsiniz...Geçin bunları geçin... Çok sıkıcı ve acıklı bir konu gördüğünüz gibi...Biriyle sahici bir sevişme insanın kendini, ruhunu ve vücudunu tanıması ve fantezilerini fark etmiş olmasıyla mümkündür. Karşınızdakini severken kendinizi sever, onun sizi sevmesinden aslında nelerden hoşlandığının izini sürersiniz. Tabii derdiniz sevişmekse... Bir kadınla nasıl sevişilir?