“Aseton hem kullanışlı hem tehlikelidir”

Aseton, Selin Yılmaz (26), Melis Soysal (25) ve Cemre Kabaş’tan (23) oluşan bir alternatif müzik grubu. Erkeksi tavırları, garip saç modelleri, çılgın ve dobra oldukları için alternatifler. Yoksa müzik anlamında böyle olmak gibi bir dertleri yok. Şarkılarında Türk müziğinin etkilerini rahatlıkla seçebiliyorsunuz, alaturkadan hoşlanıyorlar. Bas gitarist Cemre Kabaş “Biz alternatifiz, Türkçe dinlemeyiz, diyenler saçmalıyor. Sen hangi ülkede doğdun kardeşim? Hangi müzikleri dinleyerek büyüdün ki bunu söylüyorsun?” diyor. Gitarist Melis Soysal da onu destekliyor: “Kızlarla Orhan Gencebay dinleyip hayran oluyoruz. Etkilenmemek mümkün değil.”
Aseton henüz albümü çıkmamış olmasına rağmen tanınan bir grup. 2008’de MTV ve TTNET’in en iyi Video Klip Yarışması’nda “Sen” adlı şarkıya çektikleri kliple birinci oldular, Fox TV’de yayımlanan “Kız Takımı” dizisinde “Dibini Gör” adlı parçalarını seslendirdiler ve son olarak da aynı kanalda yayımlanan “Osmantan Erkır TV” programında bir sezon görev aldılar. “İnsanlar bize aşina, şarkılarımızı da biliyorlar. Albüm işin ticari tarafı” diyorlar.

* Grubunuz nasıl kuruldu? Ne zamandan beri arkadaşsınız?
Selin Yılmaz: Melis ile ortaokuldan beri arkadaşız. Cemre sonradan katıldı. Aseton’un ilk basçısı müziği bırakmaya karar verince onunla bir araya geldik.

Melis Soysal: Selin ile aramızda müzik anlamında bir kader birliği var. İkimiz de ortaokuldan beri müzikle uğraşıyoruz. Hatta ben de vokalist olmak istiyordum, ta ki Selin’in sesini duyana kadar.

Selin Y.: 2005 yılında ilk olarak Aseton ismiyle Gitar Bar’da sahneye çıktık. O güne kadar ismimizi kesinleştirmemiştik. “Eksik Etek mi olsun Ultraviyole mi olsun” diyorduk. Sonra pat diye Aseton’a karar verdik.

Melis S.: Aseton akılda kalıcı bir isim. Kadınlıkla alakalı. Elbisenize dökerseniz mahveder ama tırnaklarınıza iyi gelir. Yani hem kullanışlı hem de tehlikeli. Bu durum hoşumuza gidiyor.

* Aranızda müzik üzerine eğitim alan tek kişi Cemre. Neden siz de konservatuvara gitmeyi düşünmediniz?
Selin Y.: Müzik ben ve Melis için hep vardı. Ortaokulda da lisede de birçok amatör grupta yer aldık ama üniversiteye gelince nedense meslek olarak başka şeylere yöneldik. Ben Bahçeşehir Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarım bölümündeydim ama albüm gündeme gelince bıraktım. Doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Okulda kendimi iyi hissetmiyordum, ortam bana göre değildi.

Melis S.: Ben Balıkesir Üniversitesi’nde biyoloji okudum. Biyologlar için bu ülkede yeterince pozisyon olduğunu düşünmüyorum. Laborantlık da bana göre değil. Bu yüzden müzikle devam edeceğim.

Cemre Kabaş: Ben başka bir mesleğe hiç yönelmedim. Bebeklik resimlerimi görseniz onlarda bile ut çalan babaannemin karşısında pür dikkat dinliyorum, el çırpıyorum. Şimdi de Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde müzik eğitimi alıyorum.

“Müzisyenlik ne kadar zormuş, stüdyoda anladık”

* İlk albümünüz “Ben Böyle Albümün...” önümüzdeki ay çıkıyor? Neden böyle bir isim tercih ettiniz?
Melis S.: Biz kendimizle dalga geçmeyi seviyoruz. Albümün ismini seçerken de bu espriden yola çıktık. “Alın dinleyin” lafının ironik hali bu isim.

Selin Y.: Ayrıca biz Myspace sitesiyle tanınan bir grubuz. Oraya bestelerimiz koyuyorduk, 91 bin hit aldığımız oldu. Bu önemli bir rakam. Myspace ünlüsüydük diyebiliriz.

Cemre K.: İsmin bu kadar absürt olmasının bir nedeni de stüdyoya girince hissettiğimiz acemilik. Müzisyenlik ne kadar zormuş stüdyoda anladık.

Selin Y.: Ben bir ara yorgunluktan hastanelik bile oldum.

* Üçünüz de beste yapıyorsunuz. Albümde en çok kimin bestesi var? Grupta beste ve söz yazımı konusunda bir görev dağılımı söz konusu mu?
Selin Y.: 12 parça var albümde. Sözlerin ve bestelerin hepsi bize ait. Beste konusunda sanırım en çalışkanımız Melis. Ağırlıklı olarak onun parçalarına yer verdik.

Melis S.: Üretken bir grubuz, yüzlerce bestemiz var. Ancak beste tarzlarımız birbirinden çok farklı. Benimkiler karanlık, depresif. Selin’in besteleri çoğunlukla oryantal ögeler içeriyor. Zaten vokal tarzında da Türk müziğindeki nağmelere rastlayabilirsiniz. Cemre ise bambaşka. O her şeyden besleniyor. Ağır aksak akorları, alışılmışın dışında sözleri var.

* Albüm yapmak hâlâ şart mı?
Selin Y.: Müziğe illa albümümüz olsun diye girmedik. Bize kalsa Myspace’te parçalarımızı paylaşmaya devam ederdik.

Melis S.: Beş yıldır sahneye çıkıyoruz, tecrübeliyiz ama müzikten kazanmak ve sektörde ciddiye alınmak istiyorsanız albüm yapmanız gerek. İnsanlar “Madem müziği seçtiniz, üretkenliğiniz de var; neden albüm yapmıyorsunuz?” diye ısrar ediyorlardı.

“Çıktığımız barlara gelen lezbiyen dinleyiciler var”

* Kadın grup olmanın avantajları-dezavantajları neler? Erkek hayranlarınız var mı? Başınıza garip, komik ya da rahatsız edici olaylar geliyor mu?

Selin Y.: Erkek hayranlarımız var mı bilemiyorum. Genellikle kadınlar tarafından daha ilgiyle karşılanıyoruz.

Melis S.: Bir ara çıktığımız her bara gelen lezbiyen birkaç izleyici grubumuz dahi vardı.

Selin Y.: Bu lezbiyen dinleyicilerin bazılarının beni tuvalette sıkıştırdıkları bile oldu. Alternatif bir halimiz var ya. Bizi de öyle sanıyorlar galiba. İki dinleyici de konserde elimi yalamıştı.