Cumartesi Aşk çok para yoktu ama...

Aşk çok para yoktu ama...

30.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Aşk çok para yoktu ama...

Aşk çok para yoktu ama...

Bulutsuzluk Özlemi’nin klavyecisi Sina Koloğlu bir turne hikayesi anlatıyor
Aşk çok para yoktu ama...

Güney Akdeniz turundan geldik. Parasızlığın ama sevgi ve macera yumaklarının serpiştiği bir turne.
Bir otobüs içinde grup elemanları, sesçisi, ışıkçısı; ayak kokuları eşliğinde bir kumpanyaydık. İlk konser Mersin’de. Yaş ortalaması 16-18 gibi. Tanıyanlar bilir; sakin, kendi halinde biriyim. Nedense o sahneye çıkınca bir başkalaşıyorum. Bu kez abartınca daha turnenin başında ses gitti. Ceyda’dan bir hatıra, Mavi Sanat Kültür Merkezi’nden şaraplı güzel sohbetler ile ayrıldım. Soslu makarnayı güzel yaptığını söylemişti...
Antakya kendini korumuş bir şehir. Antik Otel’de kaldık. Konser yeri bir düğün salonu. Beyaz gelinlik ve siyah takım elbiselerle limonata ve kuru pastaların, belki de krepon kağıtları ile balonların süslediği salon bir ilke imza atıyordu. Biz de kendi aramızda bir düğün yapmıştık sonunda.
Her şey çok hızlıydı. Ertesi gün yola çıkmış ve İskenderun’a gelmiştik. Başım dönüyor, vitaminler fayda etmiyordu. Konser 14.00’te, yine düğün salonunda. Buradaki evli çiftlerin pek eşi dostu yoktu sanırım. Ama gelenlerle ve bizi dinleyen polislerle güzel bir birliktelik oluşturduk...

Konser bitti, hani para?
Eveeet, işte turnenin en önemli konusu. Adını vereceğim; Sabri Vakti kardeşim. Çoluk çocukla iş yapmaya kalkmış, onlar da yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar. Organizasyon şirketinin adı Park. Bizim grubu seviyor. Efendi bir çocuk. Ama turnenin sonunda kaybolup parayı takarak bu ülke vatandaşı olduğunu ispat etmesi gerekmezdi. Zaten alacağımız paraya bayağı bir iskonto yapmıştım. Nitekim tuttu. Yani Sabri kardeşim beni yalancı çıkarmadı.
Adana’da Seyhan Otel’in barındaydı son konser. Hiç bizim mekanımız değil. "Katran karası gece" şarkılarının, yanar döner meyve tabaklarının mekanında bir garip durduk. Bar alışık olmadığı bir müşteri (siyah tişörtlü) ile "N’apıyo bunlar?" karışımı bir izleyiciyle karşılaştı. Sanırım bir daha bizi oraya almazlar!
Adana’daki gitar sever organizatörün (Sabri kardeşimiz değil) veda yemeği ile otobüse bindik. Adana-İstanbul hattında notlar, konuşmalar, bakışlar, çığlıkları bırakarak döndük. Aşk çok ama para yoktu bizim şarkımız gibi.



CUMARTESİ