Cumartesi Avrupa’nın altın çocukları bir arada

Avrupa’nın altın çocukları bir arada

03.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kraliyet ailelerine mensup çocukların portrelerinden oluşan “Altın Çocuklar, 16.-19. Yüzyıl Avrupa’sından Portreler” sergisi kaderleri doğmadan çizilmiş çocukların yaşam hikayelerine odaklanıyor. Dünyada tek olan koleksiyon, Pera Müzesi’nde 6 Ocak’a kadar gezilebilir

Avrupa’nın altın çocukları bir arada

Toskana Grandükü II. Fernando de’Medici’nin oğlu, ipek kumaştan dikilmiş elbisesi ile Cosimo, ilerde hanedanın saltanatını devam ettirebileceğinden bihaber asaletle poz vermiş, ressamın bir an önce işini bitirmesini bekler gibi duruyordu. İmparator I. Leopold’ün torunu Margarita Teresa ise, iki yaşında güzel bir kız çocuğunun on beş yaşında evlenmeye hazır bir genç kadına dönüşeceğinin izlenebilmesi için portresinin yapılacağını belki tahmin bile etmemişti. 400 yıl önce Avrupa’nın soylu çocuklarının kaderi buydu işte, portrelerinin niçin yapıldığını bilmeden, kaderleri önceden çizilen altın çocuklardı.

Haberin Devamı

Avrupa’nın altın çocukları bir arada

Kral VIII. Henry’nin ve Jane Seymour’un tek oğlu Edward Galler Prensi iken...

Avrupa’nın altın çocukları bir arada

Sustermans’ın Toskana Dükü III. Cosimo de’Medici’nin çocukluğunu anlatan portresi.

Yannick Vu ve Ben Jakober’in kurduğu Yannick ve Ben Jakober Vakfı’nın dünyada tek olan koleksiyonu şimdilerde Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde sergileniyor. 30 yılı aşkın bir sürede geniş bir bilgi birikimi ve titizlikle toplanan “Altın Çocuklar, 16.-19. Yüzyıl Avrupa’sından Portreler” koleksiyonunda, birkaç aylık bebekler, çok küçük yaştaki ve henüz ergenlik çağına girmiş çocuklar yer alıyor. Yannick ve Ben Jakober, bu seçkiyi hazırlarken çocukların yaşam öykülerinin ve daha sonra başlarına neler geldiğinin izini sürmüş. Aslında amaç sadece bu değil; Avrupa’nın siyasi tarihine bakarken aynı zamanda geleneklerini, batıl inançlarını ve dönemin moda akımlarını da yakından tanımak. Şüphesiz portreler, evlilik nedeniyle çeşitli krallıklara dağılmış aile bireylerini yaşatma yolu olarak görülüyordu.

Çocukların yaşam öyküleri Avrupa tarihini de anlatıyor

Haberin Devamı

Sergiyi gezerken çalışmaların ülkelere göre sınıflandırıldığını fark ediyorsunuz. Yannick ve Ben Jakober bu durumu çocukların yaşam öyküleri aracılığıyla ülkelerinin tarihinin bir bölümünü yeniden kurmanın mümkün olması ve 15’inci yüzyıldan itibaren portre ressamlarının saltanatlar arasında sürekli geçiş yapması olarak açıklıyor. Her eserde portreye konu olan çocuğun yaşam öyküsüyle birlikte, biliniyorsa ressamın hayatını ve eserlerini anlatan bir özet ya da belirlenemiyorsa eserin kime ait olabileceğine dair fikirler belirtiliyor. Dikkat çeken diğer bir nokta ise, portrelerde yer alan kız çocuklarının yaşam öyküleri. Kraliyet kanı taşıyan kız çocuklarının henüz üç-dört yaşında prenslerle sözlendirilmiş, siyasi ilişkilerin değişmesi için ya da uygun bir kısmet bulunması beklentisiyle memleketlerine geri gönderilmiş olması.

Portrelerde insan yüzlerinin yanı sıra mekan, kıyafet, taşınan mücevherler, semboller çocukların hangi sınıf ortamında yetiştiğini ve meziyetlerinin anlaşılması açısından büyük bir öneme sahip.

Aralarında Fransa Kralı XIV. Louis, II. Jozef, Asturias Prensi I. Louis, Baden Durlach Prensi Frederick, Savoyalı Flippo Emanuele, İspanya Kralı III. Carlos gibi çok sayıda çocuğun portresiyle birlikte Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın portresi de yer alıyor.