Bağdattan barış şarkıları

Baghdad Blues axcum021.jpg 1940lı yılların başında Bağdatta doğan İlham Al Madfai, 1961de kurduğu Twisters isimli grupla Arap dünyasını elektro gitar, bas gitar ve davul gibi modern müzik aletleriyle tanıştırsa da geleneksel müziği yok ettikleri yönünde ağır eleştiriler aldı. Sanat çevrelerince Irak müziğini çağdaşlaştıran isimlerin başında gösterilen Al Madfai ile müziğini ve Irakı konuştuk. Bu arada, Türkiye ile de çok ilginç bir bağlantısı olduğunu öğrendik. Al Madfainin karısının dedesi, meğer Atatürkün silah arkadaşıymış. Diğer bir ilginç olay ise Al Madfainin, bizlerin "Üsküdara Gideriken" olarak bildiğimiz "Katibim" adlı şarkının, Iraklı bir besteciye ait olduğunu iddia etmesiydi. Kimilerinin anonim olarak bildiği "Katibim" için yazar Reşat Ekrem Koçu, İskoç bestesi ve İskoçyalı askerlerin giydiği eteklerle dalga geçen Üsküdarlı bir bıçkının sözlerinden ortaya çıktığını söylüyor. Araştırmamıza göre bir de Üsküdarlı hanım var; yakışıklı katibin kendi dedesi olduğunu iddia eden... Irakta her gün onlarca insan ölüyor. Ama hayat bir şekilde devam ediyor. İnsanlar acılarını, sevgilerini, özlemlerini sanata dönüştürerek dünyaya haykırıyor veya "kalan sağlar"a bir nebze de olsa umut aşılamaya çalışıyor. Dünyaca ünlü Iraklı müzisyenlerin şarkılarından oluşan "Baghdad Bules" da bunun bir göstergesi. "Baghdad Blues", Lenny Kravitz ile Irak savaşını protesto etmek için "We Want Peace" isimli bir şarkı yapan Kadim El Sahirin yanı sıra Ömer Başir ve İlham Al Madfai gibi tanınmış Iraklı sanatçıların şarkılarından oluşan bir albüm. Geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkan albümde Iraklı müzisyenler, işgal altındaki ülkelerine olan sevgilerini müzikleriyle ifade ediyorlar. O şarkının orijinal adı "Ya Athouly"dir ve sizin "Üsküdara Gideriken" olarak bildiğiniz bu parçayı aslında Musullu bir müzik ustası olan Mullah Othman Mawsuli bestelemiştir. "Ya Athouly" ah benim canım sevgilim anlamına geliyor ve aşkın gücünü anlatan sözleri var. Bizim "Üsküdara Gideriken" olarak bildiğimiz şarkıyı söylüyorsunuz... Biz Iraklılar yaşamayı seviyoruz, ülkemizi çok seviyoruz; palmiye ağaçlarımızı, nehirlerimizi seviyoruz. Dünyaya sevgi mesajını yaptığım müzikle verebiliyorum. Bu albümle nasıl bir mesaj vermek istediniz? Açıklanamaz bir durum. Ben terörizme karşıyım, şiddete karşıyım. Yeni Irakın dünyanın geleceği için çok daha iyi bir yer olmasını umuyorum. Sadece Irak halkı için değil, çekilen acıların üstesinden gelmek ve zor zamanların aşılması, herkes için uzun bir zaman alacak. Ama yine hepimiz bir yürek olacağız, göreceksiniz. Irakta olup bitenlerle ilgili neler düşünüyorsunuz? Çok etkisi var. Mesela bu aralar Irak televizyonunda, bütün Iraklıların birlikte söylediği "Mautini" (Benim Ülkem) isimli bir şarkım çalınıyor. İzleyenlerin şarkıdan etkilenmesini, kaybettikleri duygularına tekrar kavuşmalarını umuyorum. Bir de eğer sanat da özgürse, kırılmış kalpleri ve incinmiş ruhları tamir etmeniz ve hayata döndürmeniz çok daha kolay olur. Müzik ve sanat barış sürecini nasıl etkiliyor? Stingle birlikte bir şeyler yapmak istiyoruz. Bazı planlarımız var ama kesinleşmiş bir şey yok. Bundan sonra ne gibi projeleriniz var? Çok yakında geleceğim inşallah. Türkiyede konser vermeyi çok istiyorum. Türkiyeye gelmeyi düşünüyor musunuz? Zeki Müreni çok severim. Bence Mürenin Türk modern müziği üzerindeki etkisi de çok büyüktür. Onun dışında çok isim bilmiyorum. Ama Türkiye ile bambaşka ve daha hoş bir bağlantımız var. Karımın dedesi, Mustafa Kemal Atatürkün silah arkadaşıymış. I. Dünya Savaşında birlikte çekilmiş bir resimleri var. O fotoğraf, evimizin salonunda asılıydı ama Irakı terk etmek zorunda kaldığımızda, her şeyimiz gibi onu da ardımızda bıraktık; yanımıza üzerimizdeki kıyafetlerimizden başka hiçbir şey alamadık. Türk sanatçılar arasında en çok kimi beğeniyorsunuz?