04.03.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Arkadaşlardan Eftalya'ya gidenler memnuniyetlerini belirtiyordu. Bazıları da, "Eftalya'yı işletenler seni tanıyormuş. Bize neden gelmiyor diye soruyorlar" dedi.Daha önce Eftalya'ya giden bir arkadaşım yer ayırttırmış. Birlikte gittik. Gittik ki, kapının girişinde yer bekleyenler var. Lokantanın üç katındaki tüm masalar doluymuş. İnanamadım. Yerimiz ayrıldığı için masamızı gösterdiler.Salonda üç-beş masada tanıdıklar var. Onlarla selamlaştık. Müşteriler orta gelir ve ortanın üstü gelir grubundan. Meyhane havası yok. Meyhane havası yok ama Eftalya bir içkili balık lokantası. Normal bir işgününün gece vakti yemeğe gidiyoruz. Salonda birden fazla masada çocuklu aileler oturuyor. Çocuklar 3-5 yaş grubunda. Yüksek sesle birbiriyle şakalaşıyor, masaların arasında dolanıyor, koşuşuyor. Daha yemeğe başlamadan huzursuz olduk. Benzer durum Ankara'da Çengelhan'daki Rahmi Koç Müzesi'nin lokantasında da başımıza gelmişti.Madem ki aileler bu tür lokantalara akşam yemeğine çocuk getirilemeyeceğini düşünemiyor, kapıya "Bu lokanta içkili lokantadır. Akşam yemeklerine çocuk getirilemez" diye levha asmalı. Arnavutköy'de, vapur iskelesinin hemen arkasında bulunan üç katlı bir bina uzun süre boş kaldı. Sonra bu binada Eftalya adıyla bir balık lokantası açıldı. Önünden gelip geçerdim ama kapısından içeri girmişliğim yoktu. Neyse, masamız güzel. Güzelliği örtüsünün, peçetelerinin tertemiz olması. Masanın üzerindeki vazoda taze çiçek var. Tabaklar, bardaklar, çatal bıçak kaliteli. Masamızla Adem Şahin ilgileniyor. Güler yüzlü, serviste özenli ve dikkatli bir kişi. Daha önce Rumelihisarı İskele Lokantası'nda hizmet vermiş.Bu arada Eftalya'yı işletenlerle merhabalaştık. Dört emekçi bir araya gelerek bu lokantayı açmış. Üçü, Nişantaşı Ziya Lokantası kökenli. Nişantaşı Ziya Lokantası sadece çok iyi, kaliteli bir lokanta değildi, servisiyle de ünlüydü. Müşteriler lokanta işletmecisini değil, servis elemanlarını tanırdı. Ziya Lokantası kapanınca servis elemanları kendi lokantalarını açtı. Bebek Balıkçı'dan Sedat Çelik, Rumelihisarı İskele Lokantası'ndan Vedat Bedir, Mavi'den Ömer Önder eski Ziya Lokantası çıkışlılardan. Bu üç arkadaş Fishmekan'dan Burhan Yavuz ile birleşmiş, dördü ortaklaşa Eftalya'yı açmış.Sedat Çelik'e sordum, "Birçok benzer lokanta müşteri beklerken, nasıl oluyor da reklamı yapılmadan Eftalya'nın üç katı da doluyor?" Anlattı: "Her şeyden önce biz dört ortak da sabahtan akşama işin başındayız. Müşterilerimizle teker teker ilgileniyoruz. Eftalya'ya gelenlerin çoğu da bizi eskiden beri çalıştığımız lokantalarda tanıyan, bilen müşterilerimiz. Mutfağa önem veriyoruz. Fiyatları da rakiplere göre bir miktar aşağıda tutuyoruz." Bir kişi kaç liraya çıkar diye merak ettim. "Bir kişi 50-70 YTL gibi fatura öder. 60 YTL'de kalmasına, 70 YTL'yi aşmamasına özen gösteriyoruz" dedi. "Dört ortak işin başında" Eftalya'nın mutfak şefi Yeşilköy Hasan Balık Lokantası'nda yetişen Erdal Yükselir'miş.Adem Şahin lakerdalarını tatmamızı tavsiye etti. Bu yıl İstanbul'da torik kıtlığı var. O nedenle torik lakerdası bulmak zor. Lakerdalar genelde palamut lakerdası.Ve de iyi değil.Eftalyacılar Çanakkale'den torik balığı getirterek kendi lakerdalarını kendileri yapıyormuş. Lakerda pamuk gibi ve de lezzetliydi. Lakerdanın üzerine dökmek için zeytinyağı istedik. Küçük kulplu bir sürahiyle getirilen zeytinyağının rengi, kıvamı, tadı pek hoşumuza gitti. Gerçek bir sızma zeytinyağı. "Bu zeytinyağı nerenin?" diye sordum. Ayvalık, Kürşat Zeytinyağı imiş.Narlı maydanoz salatası, közde hazırlanmış patlıcan salatası getirdiler.Kalamarı parça parça doğrayarak ızgarada kızartmışlar. Üzerine nefis bir sos dökmüşler. Kalamarın eti yumuşak ve lezzetliydi. Birer parça da ızgara balık köftesi yedik. Lüfer etini döverek hazırlıyorlarmış. O da lezzetliydi.Arkadaşlar bir porsiyon sarıkanatı paylaşmak istedi. Sarıkanatı fileto yapmışlar, sonra iki fileto parçasını birbirinin üzerine kapatarak ızgarada pişirmişler. Ucundan tattım. Lezzeti güzeldi.Yemek üstüne çay istedim. Ajda bardakta masaya getirilen çay iyi demlenmiş ve bu tür lokantalarda az rastlanan sıcaklıktaydı.Oradan memnun ayrıldık. Arnavutköy'ün arka sokağında biraz yürüdük. Manavdan meyve aldık. Eve döndük. Eftalya öğle saatlerinde daha tenha oluyormuş. Gündüz vakti Boğaz'a karşı balık yemenin zevkine de doyulmaz. Gündüz daha tenhaymış