‘Ben daha güzel öperdim’

‘Ben daha güzel öperdim’
Serdar Ortaç: "Bence Tarkan’ın klibinde güzel öpüşmüyorlar. Ben çok daha güzel öperdim. Duygusuz buldum, tadında bulmadım"
Selda Uskan

Taksi şoförünün çevik ve akıllısını severim. Ama sevmek yetmiyormuş ki sayesinde 20 dakika geç girdim kapıdan. Çayımı, pastaları, tatlıları ve bir başka tatlı adamı beni bekler buldum. Onu sadece TV ve sahneden izlemiş hayranlarına bir sır vermeliyim. Ne yapın yapın, yarım metre yanına yaklaşıp gözlerinin içine bakın. Emin olun çok hoş şeyler göreceksiniz.
Serdar Ortaç 16 Şubat 1970 doğumlu. Çocukluğunun geçtiği Kocamustafapaşa’dan hatırladıkları Nejat Uygur ve Özcan Sineması’nda oynayan Türk filmleri. Bir de annesinin oklavasına dizerek sattığı simitler. "Kazandığım küçük kuruşları babama verirdim" diyor. "Ailemin paraya ihtiyacı yoktu ama kural buydu." Babası torna ustasıymış. Ortaç onun yanında çalışırmış. "Gitar istemiştim ama ellerime demir parçaları tutuşturulmuştu" diye devam ediyor. Daha sonraları ev hanımlarıyla birlikte öğlen İngilizce kurslarına devam etmiş. Bu kurslar sayesinde de Amerikan filolojisine girmiş.

Bilkent niçin bitmedi?
TBMM önünde bir kaza yaptım. Önüme bir yaya fırladı. Suç ondaydı ama 1,5 sene bu şokla yaşadım. Şimdi o beyefendiyi bulmak isterim. Ona daha iyi bir yaşam şartı sunmak için ne lazım gelirse yapmaya hazırım.

Nasıl bir gençtiniz?
Duygusal, hırslı, lider ruhlu, parfümlü, briyantinli... Ama kızların beni beğenmesi gibi bir mücadelem olmadı. İlk sevgilimin elini ne zaman tuttuğumu ve ne zaman öptüğümü hatırlayacak kadar da romantiktim.

İspat rica edelim.
Suadiye’de kiralık bir sandalın içinde kürek kaymıştı, ben de kızı öpmüştüm.

Planlamış mıydınız?
Küreğin kayması tesadüf, öpüşüm değil. Kiminle evlendiğini, kaç çocuğu olduğunu, mutlu olup olmadığını hep merak etmişimdir. Hâlâ da düşünürüm.

Hiç karşılaşmadınız mı?
Olaydan 11 yıl sonra bir kez Ankara Hilton’da.

Ben bunun neresini sevmişim filan mı dediniz?
Hayır, çok özel bir kadındı. İlk şarkım "Değmez"i ona yapmıştım. İlk aşkımdı. Şimdi yine çabuk aşık oluyorum ama kriterlerim değişti.

Şimdi ilişkilerinizi ne başlatıyor, ne bitiriyor?
İlişkilerimi artık şehvet başlatıyor, iştah başlatıyor, bencillik ve nankörlük bitiriyor. Ortaköy parkında el ele tutuşarak başlayan aşklar için artık geç.

Hangi söz sizi çileden çıkarır?
Kadının "Falanca Ahmet, falanca Mehmet bana böyle yapıyordu, sen niçin yapmıyorsun?" sorusuna kızıyorum. "Git falancanın malı ol" diyorum o zaman. Bir de yattığım kadının ertesi gün gizemlerimi, detaylarımı paylaşması rahatsız ediyor. Kadınların orasını burasını hep erkekler konuşur sanırdım. Kadınlarda daha fazlaymış.

İhanet?
Benim dokunduğum tenin başkaları tarafından bir kere bile kullanılmasına tahammül edemem, bana çok acı verir.

Kaçamak?
Seven insanın kaçamak yapacağına inanmıyorum. Kadının kaçamağına çok katı baktığım için, o da bana öyle baksın isterim. Yapmışsam bitirsin.

Kıskançlık?
Mehmetçiklerin dolap kapaklarını süsleyen ünlülerimizin fotoğraflarına bakıp dua etmiştim "Allah’ım sakın bana böyle bir kadın nasip etme" diye.

Nasıl bir sevgilidir Ortaç?
İyi bir aşık olduğuma inanıyorum. Kadınımın isteklerini kendi zevklerimden önce düşünen bir insanım.

"Ben Serdar Ortaç’ım, yatağıma kahvaltı" durumları filan?
Fırsat kalmıyor, kadın şöhretim altında eziliyor, kurtaramıyorum. Sonra da kahvaltı hazırlasa kişiliksiz diyorum, yapmasa kızıyorum. Kadınla öpüşürken aynı hizada olmalıyım"

Kısa erkek uzun kadından hoşlanırmış. Yoksa ben mi uydurdum?
Benim öyle bir kuralım yok. Kadınla öpüşürken aynı hizada olmalıyım. Küçük uzuvlu, minyon kadını severim. Asla iri göğüs sevmem.

14-15 yaşınızda hayallerinizi kimler süslerdi?
Hülya Koçyiğit ve Türkan Şoray’la evlenmek istiyordum. Belgin Doruk’u da seksapelli bulurdum.

Neredeyse Mürüvvet Sim diyeceksiniz, ben de bayılacağım...
(Gülüyor) Evet, doğrudur, Belgin Doruk’u seksi bulurdum.

İlk cinsellik nerede nasıl yaşandı?
Bizim zamanımızda erkekler ilk ilişkiyi "özel evlerde" yaşardı. Keşke öyle olmasaydı. Genelevde yaşanan ilk deneyimim çok acıydı, kötüydü.

Orta yaş kadın hayranın ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim nasıl seviştiğimi merak ediyor olabilir veya kadına nasıl davrandığımı...

Ya 15 yaş?
15 yaşındaki kız, kaset kapağında ve sahnede gördüğü erkeği, onun kendisine nasıl dokunacağını bilmeden beğenir.

"Özendiğim insan Turgut Özal’dır"• Derya Tuna önemli bir kadındır ve Tatlıses’in arkasında önemli bir güçtür. İnşallah barışırlar.
• İbrahim Tatlıses’in Asena’nın vücuduna ihtiyacı olduğuna inanmıyorum. Tatlıses’in denemediği vücut olduğuna da inanmıyorum. Tatlıses’in hiçbir kadına ihtiyacı olduğuna da inanmıyorum. Asena’nın Afrodit olup olmaması da önemli değildir. Sadece İbrahim Tatlıses’in kötü bir dönemine rastladığı için şanslıdır.
• Mehmet Ali Erbil’le dostluğumuz kumara dayanmaz, çok daha eskidir.
• Kumar hayatın tüm zevklerini yeterince tattığınızda kapınızı çalıyor. Tabii daha kötü şeyler de çalabilir kapınızı. Tabii ki basında bu kadar afişe olmak beni pişman etmiştir. "Lanet olsun, bunu zevk olarak yapıyordum, ıstırap haline getirdiler" diyorum.
• Dalmaz ve Arto’ya ne diyeyim ki? Gönlümden geçenleri bağıra bağıra söylesem elime ne geçecek? Babamın dediği gibi, değiştiremeyeceğime göre? Arto ömür boyu böyle yaşamaya mahkum biridir. Dalmaz ise 57 yaşına gelmiş bir adamdır. Onu da söyleyeceğim hiçbir şey değiştirmeyecektir.
• Özendiğim, olmak istediğim insan Turgut Özal’dır.
• Daha uzun boylu değil ama daha yapılı olmayı isterdim.
• Aldığım en kötü eleştiri, Şenay Düdek’in "Serdar Ortaç cinsel kimliğini açıklasa da rahatlasa" sözüydü. Hiçbir şey beni, bu küçük klişe kadar üzmemiş, yıpratmamıştır. (Şenay Düdek: "Önce şunu belirtmeliyim, bunu itham etmek için söylemedim. Gözümle de görmedim. Birlikte olduğu bütün mankenlerin ağız birliği içinde hep aynı şeyleri söylemesinden yola çıktım. Demek istediğim şuydu: İnsanlar böyle bir şeyi önce beyinlerinde hallederlerse daha mutlu olurlar ve işlerinde çok daha verimli olurlar. Sahnede aile ve genç kızları elde tutmak adına erkek kimliğine bürünmenin yorucu olduğuna inanıyorum. Hiç kimse de insana bunu sormaz. Unutulur gider.")

"Ne yapsak halk yerdi eskiden" Karabiberimöle ilk çıktığınızda kimlerden destek aldınız?
Hiç kimseden, hatta köstek oldular. Müzik otoriteleri ve köşebaşlarını kapmış hükümdarlar ellerinden geleni (!) yapmıştı.

Nasıl yani?
İlk katıldığım Siyaset Meydanı’nda "Basit ve kaliteli" işleri ayırmak düşmüştü onlara, ben de "basit işlere" örnek olarak yer almıştım. Ama o programda o gün "kaliteli işleri" yapanlar ve savunanların hiçbiri şu an yoklar.

Kimlerdi onlar, bana arşiv aratmayın.
Türk halkının zevklerinin üzerinde yaşadığını sananlar.

"Şimdi yok olan ünlüler" kimdi, isim istiyorum şimdi tepindirtmeyin beni şurada.
Şu anda ortalarda olmayan herkes.Bunun üzerine, arkadaşım, S.M. yapımcısı Ayşenur Arslan’dan aldığım bilgilerle bu isimlere ulaştım. O günkü konukların bazıları şunlar: Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Mustafa Sandal. (Timur Selçuk: "Aslında bu tip toplantılara katılmam. Çünkü zararı hayrından fazladır. O günü ve bu genci inan ki hatırlamıyorum. Bizim konumuz daima eleştiriye açıktır. Herkes görüşünü bildirmekte özgürdür. Yurttaşlık hakkını kullanır ve dilediğini söyler. Bize ise böyle durumlarda, arkadaşlara iyilikler, güzellikler ve esenlikler dilemek düşer.")

Müzikte tüm kararları siz mi verirsiniz?
"Ne yaptıysam kendi başıma yaptım" diyecek kadar ukalayım. Ama bu son kasetimde durum farklı. Şu andaki gençliği bu müzik bilgimle yakalayacağımı sanmıyorum. Artık bir öpücük ve popo sallama yetmiyor. Eskiden yaptığımız her şeyi halk yerdi. Artık hepimizde "halk ya reddederse" korkusu var.

Laf öpücükten açılmışken, Tarkan’ın öpüşmesini nasıl buluyorsunuz?
Kızın ailesi izin verdiğine göre mesele yok. Ama güzel öpüşmüyorlar. Ben daha güzel öperdim. Duygusuz buldum, tadında bulmadım.

Kıskanıyor musunuz yoksa?
Asla. Ben kendimde ne eksik buluyorsam Tarkan tamamlamıştır. Ya da tam tersi... Ayrıca sesi, yorumu ve sempatisiyle en iyisi Tarkan’dır.

Peki en iyi besteci kimdir?
Kayahan, Sezen ve ben.

"Okan’a öyle tepki vermem yanlıştı"
"Okan benim arkadaşım. Ama o programda çok üzerime geldi. Bozulmakta haklıyım. Ama karşımdaki kim olursa olsun, olay ne olursa olsun, bir profesyonel olarak böyle bir tepki vermemeliydim. Sadece bunun için üzgünüm."





CUMARTESİ