Cumartesi “Benim dilim pabuç, ruhum anarşist, müziğim protest”

“Benim dilim pabuç, ruhum anarşist, müziğim protest”

13.02.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

İlk albümü “Sana Değil Kardeşine”yi çıkaran Mercan “Ahmet Kaya gibi protest bir tavrım var. Benimki onun dans müziğine uyarlanmış hali gibi. Şarkılarımda cinselliğin tabulaştırılmasını tiye alıyorum” diyor

“Benim dilim pabuç, ruhum anarşist, müziğim protest”

Sevgilisinin kardeşine âşık bir kadını anlattığı parçası “Sana Değil Kardeşine” nedeniyle Mercan’a en çok sorulan soru “Erkek arkadaşının kardeşi var mı?”. “Hayır yok” demekten dilinde tüy bitmiş. Mercan 1,57’lik ufak tefek bir kadın. 29 yaşında. Onu karşımda görünce “Klibinde seksi kıyafetlerle şarkı söyleyen kadın bu mu?” diye geçiriyorum aklımdan. Mercan, renkli kişiliğine uygun olarak röportaja rengarenk kıyafetlerle geliyor. Mor bir kazak, sarı etek ve çorap, kırmızı eldivenler, çiçekli mont...



Çocukluğunuzda kimin şarkılarını dinler ve taklidini yapardınız? Sezen Aksu’nun, Ajda Pekkan’ın falan mı?
Ailem Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği dinlerdi. Koltukların üzerine çıkıp elinde saç fırçası “Telgrafın Telleri”ni söyleyen küçük bir kız çocuğuydum. İlkokul ve ortaokulda korodaydım. Ortaokulda kararım kesindi, kaçarı yoktu, şarkıcı olacaktım. Lisede Milliyet’in Liselerarası Müzik Yarışması’nda ikincilik aldım. Ardından Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü’nü kazandım. Bir yandan okuyor bir yandan da Ankara’da kulüplerde sahneye çıkıyordum.

“Tüm şarkılar beden ölçülerime göre dikildi”
İkisini bir arada yürütebildiniz mi?
Hem okul hem iş hayatı uzun süre birlikte gitmedi. Sekteye uğradı tabii. Okulu bıraktım. Kulüplerde caz, rock ve pop söylemeye
devam ettim.

Ankara’daki düğünlerde “Caney Caney” gibi şarkıları söylemekten sıkılıp İstanbul’a geldiğiniz doğru mu?
O bir espriydi. Sadece bir kere başıma öyle bir şey geldi. Ankara’da büyük bir ailenin düğününde sahneye çıktım. “Caney Caney” türküsü istendi ve söyledim. Ondan sonra düğün salonundan koşarak kaçtım! Müzisyen dediğin barda da düğün salonunda da şarkı söyleyebilir, para kazanabilir. Bunda bir gariplik yok ama eskiden düğün şarkıcısı olduğum falan yok.

Bir keşfediliş hikayeniz mi var yoksa bu albümü yapımcıların kapısını çalıp kendinizi tanıtarak mı çıkardınız?
“Sana Değil Kardeşine”nin prodüktörü Erol Köse hemşehrim, Ankaralı. Ortak tanıdıklarımız vasıtasıyla bir görüşme ayarladım. Albüm çıkarmak istediğimi anlattım ona. Erol Köse benim için bir okul gibiydi. Ondan çok şey öğrendim. Köse star ışığı veriyor sanatçısına, parlatıyor onu.

Albümdeki üç şarkıda sizin imzanız var. O şarkılarda anlattığınız sizin başınızdan geçenler mi?
Daha çok kendi yaşadığım şeyleri döküyorum yazıya. Albümde diğer şarkılarda imzası olan Alper Narman arkadaşım, o parçaları benim için yazdı. Yani mağazadan kıyafet alıp çıkmadım. Tüm şarkılar beden ölçülerime göre dikildi. Haute couture misali. Albümümde belirli bir tarz yok. R&B, 9/8’lik şarkı, elektronik... Hepsinden biraz biraz.

Albüm sözleriyle, anlattıklarıyla sizin bir aynanız mı?
Evet, tıpkı bana benziyor. Ruhum anarşist, dilim pabuç gibi. Albümün tamamında provokatif bir durum var. Cinselliğin tabulaştırılmasının artık bitmesi gerektiğine inanıyorum ve albüm üzerinden bununla eğleniyorum. Ama yanlış anlaşılmasın, insanları ahlaksızlığa davet etmiyorum. Durumu hicvediyorum, tiye alıyorum sadece. Kimisi öldüm bittim kahroldum diye, kimisi Allah belanı versin diye anlatıyor aşkta yaşadıklarını. Bense şu sözlerle anlatıyorum: “Tek başımayım tek tabanca / Tüm sevişlerim firarda”.

Benzer bir düşünceyle yola çıkan Sultana “Kuşu Kalkmaz” şarkısıyla tepki çekmiş, klibi RTÜK’ten ceza almıştı. Sizi de aynı son bekliyor olabilir mi?
Durmam gereken sınırı biliyorum, albümümde limitleri aşmadık. Cinsel tabuların nörolojik bir vakadan ve sapkınlık boyutundan çıkıp normal hale gelmesini istedik. Bu fikrimizi, basitleştirmeden müziğe döktük. Ahmet Kaya’nın yaptığı şeyin dans müziğine uyarlanmış hali benimki. Onun gibi protest bir tavrım var.

RTÜK yasaklarsa şarkının yedeği var
“Hepsi Gay” şarkısının hikayesi nedir?
Tek başıma çıktığım bir gece gittiğim kulüpte gay parti vardı. Ortamdaki tek kadın bendim. Eve döndüğümde şarkının sözlerini yazan arkadaşım Alper Narman’a “Elim boş döndüm. Hepsi gay’di” esprisini yaptım. O da bu şarkıyı yarattı.

Bu şarkının ikinci versiyonu da var: “Hepsi Şey”. RTÜK engeline takılır diye albüme eklenmiş.
Eğer yasaklanırsa radyolar “Hepsi Gay” şarkısı yerine “Hepsi Şey” şarkısını çalabilecek. Erol Köse’nin düşündüğü bir yöntemdi bu. Ne olur ne olmaz diye ekledik.


“Erol Köse, Mercan adını başka sanatçıya vererek benden intikam aldı”
Mercan sizin gerçek adınız mı takma bir isim mi?
Genelde bu ismi kediler için tercih etseler de gerçek adım bu.

Erol Köse, sizin albümünüzden önce Mercan Alev’in fantezi albümünü çıkardı. Aynı isme sahip olmanız tesadüf mü?
Aslında onun adı Sibel, Mercan takma adı. Komik bir hikaye bu. Şöyle gelişti: Erol Köse ile albüm için çalışmaya başlamıştık, bir ara şiştik ve çalışmaya es verdik. O sırada bana kızdı sanırım, Sibel isimli arkadaşı Mercan Alev ismiyle çıkardı. İntikam aldı benden (gülüyor). Mercan Alev’i televizyonda gördüğümde “O benim ismim ühüüü” diye bağırıyordum. Kendi albümümü çıkarırken “Acaba başka bir ad mı taksam?” diye düşündüm. Mercan Dede var, Mercan Alev var, üçüncü Mercan ben olacaktım. Erol Köse kabul etmedi.