“Bilim eğlenceli bir şeymiş”

İstanbul’dan aşağı yukarı üç saat süren bir araba yolculuğu yaptıktan sonra Düzce’nin Gürcü Çiftlik köyüne ulaşıyoruz. Büyük şehirde yaşayan herkesin hasret kaldığı bir doğa var bu köyde. Nereye baksanız yeşil; ağaçlar, çimlerle kaplı araziler ve hayvanlar... Köyün Perihan Tulan İlk ve Ortaokulu da bu yeşilliğin tam ortasında. Okuldan bağırışlar ve çocukların kahkahaları yükseliyor. Genç bir eğitmenin etrafında toplanmış dans ediyor, şarkı söylüyorlar. Çocuklara dans ettiren bu genç gibi, aynı tişörtü giymiş bir grup eğitmen daha var. Birazdan çocukları ağaçların gölgesinde kurulmuş “laboratuvar”a götürecek ve “sihirli peçete” deneyini gerçekleştirecekler.

Geçtiğimiz salı günü Toplum Gönüllüleri Vakfı ile Bayer’in birlikte hayata geçirdiği Bayer Genç Bilim Elçileri projesi bu okuldaydı. Bu proje tam altı yıldır devam ediyor. Şimdiye kadar 1731 gönüllü eğitmen, yaklaşık 67 bin kilometre yol yapıp 22 bin 860 çocukla buluştu. Onlara bilimin ne olduğunu, bilim sayesinde neler yapabileceklerini öğrettiler. Böylece şimdiye kadar futbolcu olmanın hayalini kuran çocuklar bilim insanı olmanın da hayalini kurmaya başladı. Perihan Tulan İlk ve Ortaokulu’nda okuyan Emre sayesinde biz de çocukların hayalindeki bu değişime şahit olduk. İlk başlarda “Ayda yaşamak ister misiniz?” sorusuna “Futbol oynayabilecek miyim?” diye cevap veren Emre, yaptıkların deneylerin ve tartışmaların sonunda bilim insanı olma hayalinden bahseder olmuştu.

Projenin başladığı günden beri bilim elçisi olan Okan Karakış anlattı: “2012’den beri bilim elçisiyim. Zaten üniversite hayatım boyunca aktif bir gönüllü oldum. Bu projeye de ilk katılanlardan biriyim. Van’da başladık. Beyaz tişörtlerimizi görünce bazı çocuklar bizi hemşire ya da doktor sanıyor. ‘Aşı yapacaklar’ diye korkuyorlar. Oyun oynayınca rahatlıyorlar. Bazen ‘Deneyi boşverelim’ diyorlar ama sonradan deneylerin de zevkli olduğunu anlıyorlar.”

“Bizi ilk gördüklerinde korkuyorlar ama...”

Projede çocuklara bilim öğreten her bilim elçisi önce bir eğitimden geçiyor. Onlara öğretilen ilk şey çocuklara nasıl davranacakları. Bilim elçiliğine yeni başlayan isimlerden biri olan Mihriban Karakoç, “Fen bilgisi, biyoloji, kimya; bunlar sadece çocukların değil herkesin gözünü korkutuyor. Biz, bunları nasıl daha kolay anlatırızdan yola çıktık” diyor. Sabırlı olmak da öğretilen ilk şeylerden biri. “Fikri olan var mı?” yerine “Fikrini paylaşmak isteyen var mı?” diyorlar mesela... Ya da “Yapın” yerine “Yapalım mı?” sorusunu kullanıyorlar. Karakış’a göre en önemli şey çocuklara önemli olduklarını hissettirmek. “Önemli olduklarını hissettirdiğiniz zaman sizi dinlemeye başlıyorlar” diyor Karakış.

Bayer Genç Bilim Elçileri bu pazartesiden itibaren Ardahan’da olacak. Daha sonra sırada Muş, Erzincan ve Amasya var. Orada yaşayan çocuklar da Perihan Tulan İlk ve Ortaokulu’ndakiler gibi bilim insanı olmanın hayalini kuracak.

Çocuklar ne diyor?

“Sevinçli bir gün”

Perihan Tulan İlk ve Ortaokulu öğrencilerinden Efe, Emre, Eren ve Erva; bilim elçilerinin dağıttığı kitaplarını aldıktan sonra sorularımı yanıtladı. Günleri, kendi ifadeleriyle, “Eğlenceli, sevinçli ve mutlu” geçmiş. Öğrendikleri en önemli şey ise “Bilimin eğlenceli olduğu”ymuş. Hepsi büyünce bilim yapmak istiyor. Bu kısacık söyleşi bile projenin başarılı olduğunun bir kanıtı.