Cumartesi "Bizim kızlar" ünlü raketlerin karşısında

"Bizim kızlar" ünlü raketlerin karşısında

15.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gelecek hafta başlayacak WTA İstanbul Cup'ta Lindsay Davenport, Anastasia Myskina gibi ünlü tenisçilerin yanı sıra İpek Şenoğlu, Pemra Özgen ve Çağla Büyükakçay da maç yapacak

Bizim kızlar ünlü raketlerin karşısında

Üçlüyle Antalya Belek'teki milli takım kampında röportaj yaptık. Sakatlığı nedeniyle aylardır sahalardan uzak kalan Şenoğlu, İstanbul Cup'ın sakatlıktan sonra oynayacağı en büyük turnuva olacağını söylüyor. Ona İpek abla diye hitap eden Özgen ve Büyükakçay'dan bahsederken "Bu kadar yolun başındayken dünya sıralamasının en üstündeki isimlerinin bulunduğu bir kupada oynamaları çok güzel. İnşallah bundan sonra ikisi de benim gibi ilklere imza atarlar" diyor. Türkiye yine ünlü tenisçileri ağırlamaya başlıyor. Geçen yıl Boğaz Köprüsü'nde Venus Williams ve İpek Şenoğlu'nun gösteri maçı yaptığı Sony Ericsson WTA İstanbul Cup 20-27 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek. Bu yılki turnuvada Lindsay Davenport, Anastasia Myskina, Anna-Lena Groenefeld, Samantha Stosur ve Paola Suarez gibi dünyaca ünlü isimler yarışacak. İpek Şenoğlu, Pemra Özgen ve Çağla Büyükakçay ise İstanbul Cup'a Türkiye'den katılacak üç tenisçi. Milli takım oyuncusu olan Şenoğlu, Özgen ve Büyükakçay turnuvada geçen yıl da raket sallamıştı. "Beni Maria Sharapova ile kıyaslarsanız, evet yaşlıyım" Ben altı yaşımdayken babam ve abim karşılıklı tenis maçı yapıyordu. İlgiyi kendi üzerime çekmek için raketi ilk kez o zaman elime aldım. 11-12 yaşlarından itibaren antrenman yapmaya başladım ve bu işi meslek olarak seçmeye karar verdim. Sakatlığım nedeniyle 10 ay topa vurmadım. İki aydır sahalardayım. Ama bıraktığım yerdeki nden daha iyi tenis oynadığıma inanıyorum. Geçen yıl Avusturalya Açık'ta sakatlanmıştım. 2005 İstanbul Cup'ta tenise destek olmak amacıyla sakat sakat oynamak durumunda kaldım. Bu yılki turnuvaya daha hevesle bakıyorum. Daha önce oynamadığım bir turnuva değil. Gençler için daha önemli. Ama yıllardır kendi ülkemde düzenlenen büyük turnuvalarda maç yapmak istemiştim. Hayalim gerçek oldu. Çiftlerde 2004 Fransa Açık Tenis Turnuvası'nı kazanan Anastasia Myskina partnerim olacak. Teklerde karşıma Davenport'un çıkması yerine yenebileceğim birisinin çıkmasını tercih ederim. Sakatlandığım zaman teklerde 280, çiftlerde 80 numaraydım. Ara verdiğim için dünya sıralamamı kaybettim. İki ay içinde teklerde 1500'den 900'e, çiftlerde 300'e geldim. Eski performansımı yakalamak için önümde sekiz-dokuz ay var. Amerika Açık Turnuvası'nda iki yıl önce üç tur atlamıştım. Bu Türk tenisinde yaşattığım bir ilk ama benim hedefim daha çok ilke imza atmak. İnsanlar "İpek 26 yaşında, yaşlandı" diyorlar. Beni Maria Sharapova'yla kıyaslarsanız evet benim yaşım büyük. Ama o kız benden çok daha uzun zamandır profesyonel tenis oynuyor. Oysa ben sadece iki yıl profesyonel oynadım. Bu, 26 yaşındaki biri için çok kısa bir süre. Yakın zamanda tenisi bırakmayı düşünmüyorum. Korta çıktığımda hâlâ çocuk gibi heyecanlanıyorum. Heyecanım bittiği an tenisi bırakırım. Bu 30'umda da olabilir 40'ımda da. Benim pozisyonum diğer sporculardan daha zor. Türkiye'de daha önce yürülmemiş bir yolda bir şeyler yapmaya çalışıyorum. "Antrenörümü abimden daha sık görüyorum" Yakın bir arkadaşım tenis oynuyordu. "Beni izlemeye gel" dedi. Geliş o geliş. Sekiz yaşımdan beri bu sporu yapıyorum. Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Bölümü'ndeyim ama maç yoğunluğu nedeniyle dondurdum okulumu. Dünya klasmanında teklerde 520, çiftlerde 310'uncu sıradayım. Hedefim önümüzdeki yıl teklerde ilk 300'e girmek. Tenisi profesyonel olarak yapacaklar iki kere düşünmeli. Hayatınızdaki her şeyden fedakarlık yapmak zorunda kalıyorsunuz. Tüm gün kulüpte geçiyor, okula gidemiyorsun. Herkesten her şeyden ayrı kalıyorsun.Maçım İstanbul'daysa annem beni izlemeye geliyor. Babam ve abim beni pek takip etmiyor. Antrenörümü abimden daha çok görüyorum.Erkek arkadaşım da sporcu. Başka bir mesleğe sahip olsaydı işime anlayış gösteremeyebilirdi. Bazı tenisçi arkadaşlarımın sevgilileri "Bugün oynamasan, turnuvaya gitmesen ne olur?" diye soruyor. İpek abla tenisi Türkiye'ye tanıtanlardan biri. O başarılı oldukça tenise ilgi artı. Bizim önümüz açıldı. Tenis dışında basketbol ve futbol oynamayı da çok seviyorum. "Davenport'u seyretmekten maç yapamam herhalde" Tenis oynamaya 8 yaşımda, Adana'da başladım. Yazın yapacak bir spor ararken tenis kulübüne başvurdum. Hatta o dönemde Erhan Oral profesyonel tenisçiydi. Adana'daki bir turnuvada küçük tenisçi kızlardan biri olarak onun top toplayıcılığını yaptım. Yıllar sonra teknik direktörüm oldu. Şu an ENKA Spor Kulübü'nde oynuyorum. Lise son öğrencisiyim. Ancak yılda 30'dan fazla turnuva gezmek zorunda kaldığım için açık liseye geçtim. Okul hayatını bırakmak, arkadaşlarımdan ayrılmak çok zor oldu. Evimde neredeyse hiç kalmıyorum, ailemi çok özlüyorum. Dünya klasmanında 1083'üncü sıradayım. Beş yılın sonunda ilk 200'ün içinde yer almak istiyorum. Her tenisçi gibi hayalim Wimbledon'da oynamak. Bu yıl kupaya katılacak isimler arasında bana en çok heyecan veren isim Lindsay Davenport. Daha tenise başlamamışken televizyonda onu izlediğimi hatırlıyorum. Eğer Davenport'la karşı karşıya gelsem onu seyretmekten maç yapamam herhalde. İpek abla bizden çok daha tecrübeli. Bize her konuda yol gösteriyor. Her maçtan önce dua ediyorum. Bazen de çizgilere basmamak gibi takıntılar gidip geliyor. Bazı sporcular maç kazandığı tişörtü defalarca giyiyor. Uğuru geçer diye günlerce duş almayan var.