Cumartesi "Bu ilişkinin basın sözcüsü benim"

"Bu ilişkinin basın sözcüsü benim"

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yağmur Atacan'la ilişkisi çok konuşulan Pınar Altuğ: "Yağmur magazin basınıyla savaşmaya alışık değil. Bu ikimizin ortak aldığı bir karar, ilişkinin basın sözcüsü benim. Onun umurunda değil ne yazılıp çizildiği. Okumak istemiyorsa sayfayı çevirir"

Bu ilişkinin basın sözcüsü benim

Sadece yaptığı reyting rekorları kıran işlerle değil, kendisinden sekiz yaş küçük Yağmur Atacan'la ilişkisiyle de sık sık söz ediliyor Pınar Altuğ'dan. İkili 12 Nisan 2008'de evlenmeye hazırlanıyor. Kanal 1'de yayımlanan "Mucizeler Gecesi"nde sunuculuk yapan Altuğ'la, hayatına ilişkin her şeyi "komşum" dediği Bebek'teki Lucca'da konuştuk. Ben kendimi hâlâ ünlü biri gibi görmem. Hele aile içinde, arkadaşlarım arasında ben gayet Pınar'ım. Soyadım kapının dışında kalır. İlişkimin hareketliliği ise ikimizin de çok çalışıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Şu anda ünlüsünüz, iyi giden bir ilişkiniz var. Çocukken hayal ettiğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz? Aynı evde yaşamamıza rağmen nişanlımı görmek için onun peşinden çalıştığı yerlere gitmek zorunda kalıyorum. Annemle babam ben altı yaşındayken ayrıldıkları için çocukluğumdan beri tek bir şey için dua ederim: Mutlu bir aile kurmak. Bu da inşallah Yağmur'la gerçekleşecek."Arkasına saklanacak anne ve babam yok" Rahat görüşebiliyor musunuz? Çocukken mesleğe dair hiç hayal kurmadım. Bugün bile beş yıl sonrası için hayalim yok. Küçükken sadece doktor olmak istemezdim o kadar. Yağmur bey şu anda "doktor"...Ama şakacıktan doktor. Gerçek doktor olsaydı ne olurdu bilmiyorum. Peki mankenlik, oyunculuk, sunuculuk küçükken hayaliniz miydi? İnsanı büyütüyor. Çünkü kaç yaşında olursak olalım bazen anne ve babamızın arkasına saklanırız. İşte bu bende olmuyor. Ama benim teyzem anne yarımdır. Kuzenlerim ve anneannemin de olduğu birbirine çok bağlı küçücük bir ailemiz var. Annem ve babamın vefatından önce de böyleydik. 17 yaşında babanızı, 24 yaşında da annenizi kaybettiniz. Bu büyük acılar hayatınızı nasıl şekillendirdi? Anne ve babam ben küçükken ayrıldıklarından çok kalabalık bir ailemiz olmadı. Ama babam insanları evimize çağıran, kalabalıkları çok seven bir adamdı. Annemse daha çok yalnızlığı severdi ama tam bir hayvan düşkünüydü. Ben her ikisine de çekmişim. İlişkilerinizi başlatırken veya sonlandırırken yalnız kalma güdüsüyle hareket ediyor musunuz? Ailem benim için çok önemlidir. Ama bizde herkes birbirinin tercih ve kararlarına saygı duyar. Yanlış gördüklerini söylerler ama sonunda "Sen kocaman bir kızsın, kararını kendin ver" derler. Yaşadığım bir ilişkiden mutsuz da olsalar bana tavır koymazlar. "Bir süre çalışmadığımda da korkmamam lazım" Çok önemli kararları alırken kime danışıyorsunuz? Çok eğlenceli, heyecanlı, ürkütücü ve de çok zevkli. Bu Türkiye'de bir ilk. İlginç yetenekleri olan yabancı adamlar canlı canlı stüdyoda, hemen yanı başımda acayip işler yapıyor. Her hafta farklı ülkelerden yeni insanlarla tanışıp yabancı dilimi de kullanmak beni çok mutlu ediyor. "Mucizeler Gecesi" programında sunuculuk yapıyorsunuz. Nasıl gidiyor? Bugün Pınar Altuğ olmamı sağlayan ilk mucize Neşe Erberk'i, diğeri ise Uğurkan Erez'i tanımamdır. Ayrıca televizyonda yemek programıma başlamam ve "Çocuklar Duymasın" dizisinde oynamam hayatımdaki başka mucizelerdir. Sizin hayatınızdaki mucizeler ne? Lisedeyken babamın bir kalp krizi sonucu ani vefatıyla annemle hayatta yalnız kaldık. Özel okulu bitirebilmek ve üniversiteye hazırlık kursları için para kazanmalıydım. Mankenliği bir çıkış noktası olarak gördüm. İleride iki senelik bir iç mimarlık eğitimi almak isterim ama önce her şeyden iyice emin olmalıyım. Saint Benoit Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazanıyorsunuz. Sonra okulu bırakıp mankenlik kariyerini seçiyorsunuz. Neden? İşlerimi yapabildiğim ve fiziğim el verdiği sürece para kazanıyorum. Arkamı yaslayacak bir ailem yok. Bir süre çalışmadığımda da korkmayacağım bir hayat kurmam lazım. Yağmur ile dünyaya getireceğimiz bebek için sağlam bir zemin hazırlamalıyız. Nelerden emin değilsiniz? Evet, çünkü Yağmur'un da benimki gibi 16 yıllık bir mesleki geçmişi olsa da magazin basınıyla savaşmaya alışık değil. Bu ikimizin ortak aldığı bir karar, basın sözcüsü benim. Onun umurunda değil ne yazılıp çizildiği. Okumak istemiyorsa sayfayı çevirebilen, görmek istemiyorsa tak diye kanalı değiştiren biri. Sizin Yağmur beyi sahiplenen ve koruyan bir haliniz var. "Kayınvalidemin yanında pijamayla da otururum" Kız tarafı bana kızmazsa erkek tarafı hiç kızmıyor. Kayınvalidemle müthiş bir elektriğim var. Onu çok seviyorum. Onun da beni sevdiğini hissediyorum. Nişanlanmadan önce Yağmur beyin sizinle yaşamasını aileler nasıl karşıladı? Ben kayınvalidemin yanında hiç "aman bacak bacak üstüne atmayayım" olmadım. Birbirimizin yanında pijamayla da oturabiliriz. Ruh olarak çok genç bir insan. Baştan beri ilişkimizi de hep onayladı. Sizde bir "iyi gelin" hali var. Bunun bir sırrı var mı? Çok kızıyor. Yağmur anlattı, "Pınar kendinden sekiz yaş küçük biriyle beraber" haberleri yazıldığında, annesine "Nasıl bakıyorsunuz oğlunuzun koskoca bir kadınla beraber olmasına?" diye sormuşlar. Burada koskoca kadın da ben oluyorum! O da "Siz anne misiniz? Bir gün anne olduğunuzda, çocuğunuzu mutlu eden insanın sizi de ne kadar mutlu ettiğini öğreneceksiniz" demiş. Çıkan haberlere ne diyor? "Bir kere doğum yapacağım, artık kaç çocuk çıkarsa" 12 Nisan'da evleneceğiz inşallah ve bebek çalışmaları için düğünü bekliyoruz zaten. 12 Nisan 2008 evlilik tarihiniz hâlâ geçerli mi? Bebeği yakında mı düşünüyorsunuz? Bir kere doğum yapmayı düşünüyorum, artık kaç çocuk çıkarsa. Kaç çocuk düşünüyorsunuz? Bence o çok çok iyi bir baba olacak. Onun babalığı benim anneliğimden daha iyi bile olabilir. Ben özel şeyler değil, sadece sevilmek istiyorum. Çünkü ben çok seviyorum. Yağmur bey çocuğun sorumluluğunu sizinle paylaşır mı? Ondan neler bekliyorsunuz? Tabii. Her ikimizi de beğenenler var. Erkekler "Pınar da hoş kızdı nereden buldu bu küçük çocuğu?", kadınlarsa "Aslan gibi çocuk gitti koskoca kadını aldı" diyor. Oysa biz kimsenin elinden kimseyi almadık, biz birbirimize aşık olduk. Yaş konusunun dışında daha farklı bir düşünceyle ilişkiniz yadırganmış olabilir mi? Biz eleştirileri duymuyoruz. Başkalarına göre yaşayamayız. Yağmur zaten önceden de "Sen benim evleneceğim kadınsın, benim çocuğumun annesi olacaksın" diye bana söylerdi. Nişanlanmanızı ilişkinize gösterilen tepkiler hızlandırmış olabilir mi? Uzun zamandır aklında olmasına rağmen bir türlü içine sinen yüzüğü bulamadığı için teklif edemiyormuş. Kalabalık bir arkadaş grubuyla Çeşme'de tatildeydik. Bir akşam sıcak havuza gittik. Ben Yağmur'un kucağında duruyordum, bir anda havuzun ortasına gittik. Çok güzel bir dolunay vardı. "Ay çok güzel senin de bakmanı istiyorum" dedi, beni aya doğru çevirdi. Sonra gözümün içine baktı, "Benimle evlenir misin?" dedi. Önce bir kaldım, sonra kedi sesleri çıkararak gülmeye başladım ve "evet" dedim. Nasıl evlenme teklifi etti size? Yüzüğü daha sonra verdi, "Benim için o kadar büyülü bir andı ki bundan daha güzel bir organizasyon olamaz, yüzüğü beklememeliyim diye düşündüm" dedi. Yüzüğe ne oldu? Senenin başlıca moda akımlarından etkilenmekle beraber onu kendime göre yorumluyorum. Formuma dikkat etmek için aşırı bir şey yapmıyorum. Haftada üç gün 10'ar dakikadan powerplate yapıyorum. 13 senedir her üç haftada bir mutlaka hamama, ayda bir mutlaka cilt bakımına giderim. Cilt bakım kremleri kullanırım. Makyajla asla uyumam. Canım ne isterse yerim. İpin ucu kaçınca azıcık boğazımı tutarım. "Her üç haftada bir hamama giderim"