Bunları biraz zorlasanız tecavüzü hak sayarlar!

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Sanki kadınların çoğu pek ucuz ve kötü kadınmış gibi yaklaşımlar pek trendi... Bir süre önce ben de bu köşede yazmıştım hani, Tuba Ünsal'a Kaya Çilingiroğlu fütursuzca hakaret etmişti ama herkes Tuba'da kabahat aradı. Hatta "Hak etti vallahi" cümlesini de pek çok kez duydum o sıralar.Sonra Hande Ataizi meselesi var. Birçok okur onu neden savunduğumu sordu... Kızın zaafları bir yana, aslında bal gibi ün saplantılı Fazıl Say'ın çektiği muamele öbür yana da ondan!Hilal Cebeci'nin cıbıl fotoğraflarını bitmiş evliliklerinin bayrağı gibi sallayan Yeşim Salkım'ın zavallılığı; Gülşen'in "background"unu görüntüleyip Erol Köse'nin hizmetine sunanların tavşanı sıka sıka dağ doğurtmaya çalışması... Şimdi de Aysun Kayacı battı tabii bana. Kıza da aferin yani, onca aptal sarışın pozlarına rağmen lafı trak tirik çevirmiş, akıllıca "Ben öpüşmeye değil oyunculuğuma ücret aldım" deyivermiş. Ne kadar oyuncu orası ayrı konu. Takıldım işte bir haftadır, neymiş, Aysun Kayacı kaç paraya öpüşmüşmüş? Milletin derdi kendi öpüşmelerinin ucuza gitmesi mi, yoksa onca öpüşmeden sonra kendini "ucuz" hissetmesi mi? Erkeklerin de erişemediği ciğere mundar deme sorunu tabii; "Herkese hoş beş, bana gelince elim boş" diye bakan zavallıcıklar gibi... Bunları biraz zorlasanız tecavüzü hak sayarlar. Valla canınız ne çok isterse o kadar öpüşün, ister bedavaya ister çok paraya, arabasına, dairesine... Sizin niyetinize kalmış, becerinize de tabii ve hayattan beklentinize de... Canınız ne kadar istiyorsa o kadar çok erkekle beraber olun. Adam gibi olsunlar, başkasını aratmasınlar değil mi ama... Canınız ne kadar istiyorsa o kadar "ucuz" davranın. Ne kadar isterseniz de o kadar "kötü" olun. Yeter ki size "ucuz muamelesi" yapan insanlara "Güzelim, sen kendini ucuz hissediyorsan bana ne" diyecek gücünüz ve farkındalığınız olsun.Özellikle de şuna uyanın; kadınlara "kötü" damgası vurmaya çabalayan erkeklerin ya hayatlarında bir kadından ciddi bir tokat yediklerine ya da evli oldukları kadının kendilerine çıkarları uğruna katlandığına...Bir kadın size kötü damgası yapıştırmaya çalışıyorsa da, sadece kendisini kötü hissettiğinin, hayatını sonuçsuz çıkar pervanesi olarak heba ettiğinin, aslında kendisini fena halde ucuz hissettiğinin özellikle farkında olun... Sizin rahatlığınıza ve cesaretinize özeniyor olması da cabası elbette... İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: İlk öpücük, ilk birliktelik anı, ilk kavga, ilk barışma... Hepsi çok güzel doğrusu. İnsan ha bire yeni biriyle bunu yeniden yaşamak isterse suç mu canım! Kiminle isterseniz onunla öpüşür, kiminle isterseniz onunla sevişirsiniz. Kime ne! Demek ki merakınızı bitirecek, "Onun gibi bir tane daha olmadığına eminim" dedirtecek biriyle karşılaşmamışsınız... İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Ben onun aşkından sıkıldım ve azalmasını sağlamak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim, yardım edebilir misiniz? "Karşılıklı aşk yoktur" yanılsamasını kullanın! * * *İlginin fazlası herkesi bayar tabii... Ama sıkıldığınızı fark ettikçe de üzerinize gelirler... E, ne de olsa eski ilgiyi istiyorlar sizden. Yapmanız gereken aslında tam da onun size gösterdiği ilgiyi abartarak ona yansıtmanız. Kısa zamanda uzaklaşmaya başladığını fark edersiniz. Yani mesele "Karşılıklı aşk yoktur" yanılsamasını kullanmak. Genelde herkes bu kanıda olduğu için durumu garip karşılayıp sizde eksiklik ve kendisine layık olmadığınıza dair açık noktalarınızın avına çıkan biri tam da sizi iyi hissettirecek kıvama gelecektir. Kadın: Sen benim ilk ve son aşkımsın!Erkek: Buna kesinlikle inanıyorum! * * * Erkek: Benden önce çok sevgilin oldu mu?Kadın: Mmm, şöyle diyeyim, sana bu kadar sadık olmama neden olacak kadar... Kılavuz Karga Oyunu! Erkek Köşesi! Cevabı basit; onun sizi öpmesini beklersiniz. İlk öpmek istediğinde kısa ve ateşli bir öpücük kondurursunuz dudaklarına. Sonra kendinizi geri çekersiniz. Bir dahaki öpücüğün asıl öpücük olacağının da bilincinde olarak tabii... Pek tatlı olduğunu iltifat olarak cümlelerinizin arasına yerleştirir, şefkatle saçını okşarsınız... Bir kadın sizi ancak böyle davrandığınızda bedelle değil de aşkla öper. Bir kadını bedelini ödemeden nasıl öpebilirsiniz? Deniz Akkaya'ya da bir öpücüğüm var... Bekir Hazar'ın bir ara ona "Biri sana nasıl konuşacağın konusunda akıl veriyor herhalde" gibisinden bir sözü oldu. Verse verse o aklı Armağan Çağlayan veriyordur elbette. Ama kızcağız açmış ağzını susmaz olmuş. Onun bağırmalarından zırt zırt başka kanala gidip kafa dinlemek zorunda kaldım, bunu da Can Tanrıyar'a söylemeden durmam. Erol Köse bu köşenin müdavimi oldu vallahi... Cengiz Semercioğlu köşesinde onunla ilgili pek güzel yazıyor ama millet hâlâ "Ha Ajlan ha Erol Köse" farkındalığında değil. Karıcığı da yanında yelloz bir duruş sergiliyor ki, artık kocasının dizginlerini çoktan kaçırdığı, belki de hiç eline alamadığı her halinden belli. O da batıyor işte. Tencere kapak, öpsün sizi yanak yanak... Öptüm sizi