Cumartesi Burj El Arab’ın iç mimarından 63 daire

Burj El Arab’ın iç mimarından 63 daire

18.12.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Ünlü iç mimar Khauan Chew Türkiye’deki ilk projesi Swissotel Living’i tanıtmak için İstanbul’daydı. Chew: “Üç evim var. Üçünün de dekorasyonu bitmedi! Her sabah kalktığımda evde başka eksik bulurum”

Burj El Arab’ın iç mimarından 63 daire

30 yıldır mimari sektöründe. İngiltere, Amerika, Ortadoğu ve Uzakdoğu’daki projelerde çalışıyor. İç mimar Khauan Chew İngiltere Kraliyet Ailesi’nin evlerinin dekorasyonunu da yaptı, Burj Al Arab Tower Otel’in gösterişli iç dekorasyonunu da. CV’sinde imza attığı yapılar arasında beş yıldızlı oteller, havaalanları, kamu binaları var.
Türkiye’deki ilk projesi ise Swissotel Living. Maçka’daki projede 63 daireyi o tasarladı. Oturanların Swissotel’in restoran, spor salonu, business center ve spa gibi tüm olanaklarından yararlanabileceği daireler satılmayacak, sadece kiralanacak. Ocak ayının ortasından itibaren hizmet verecek Swissotel Living’de en düşük kira 5400 avrodan başlayacak.

Haberin Devamı

* Mimarlık okumaya nasıl karar verdiniz?
Annem piyanistti. Ben de 6 yaşından beri keman çalıyorum, sonra piyano çalmaya başladım. Aslında çocukken hayalim müzisyen olmaktı. Ancak annem parmaklarıma zarar gelmesin diye dışarıda oynamama izin vermiyordu. Babam bana aldığı renkli kalemlerle ve boyalarla kendi başıma evde eğlenebileceğim bir dünya yarattı. Zamanla enstrüman çalmak hobim olmaktan çıktı, artık çizim yapmaktan zevk alıyordum. Mimarlığı da isteyerek seçtim. Londra’da Architectural Association’ı bitirdim.

* İç mimarlığa yönelmenizin hikayesi var mı?
Okulu bitirdikten sonra bir mimarlık ofisine girdim. Ancak yaşanan ekonomik krizde aynı ofiste çalışan 100 kadar mimarla birlikte kovuldum. Uzun süre işsiz kalınca iş bulan bir ajansa başvurdum. Bana bir tasarım firmasında iç dizayn yapıp yapmak istemediğimi sordular, “Hayır” dedim. Ama sonunda evet demek zorunda kaldım, çünkü aylardır işsizdim. Karnım açtı (gülüyor)! Mimari ofiste aldığımın iki katı maaşla işe girdim. Zamanla iç tasarımla uğraşmayı sevdim. Ve kariyerimi tamamen bunun üzerine kurdum.

* Siz nasıl bir evde yaşıyorsunuz?
Almanya, İngiltere ve Dubai’de dekorasyonu bana ait olan üç evim var. Üçünün de dekorasyonu hâlâ bitmedi! Mimarlar her defasında yaşadıkları ortamda bir eksik bulduğu için asla yüzde yüz tamamlanmış bir evde oturamazlar. Ben de her sabah kalktığımda evde başka eksik bir şey bulurum ya da aklıma yeni bir mimari çözüm gelir.

“İstanbul manzarasından rol çalmam mümkün değildi”
Swissotel Living’te elegan bir görüntü yaratmak amacıyla deri ve ahşaba ağırlık verdim. Her odanın mükemmel manzarası var. Bir tasarımcı olarak İstanbul manzarasından rol çalmam mümkün değildi. Ben de manzaraya ayak uydurdum. Yemek yenilen masa, koltuk takımı, yatak manzarayı görür şekilde yerleştirildi. Her tasarımcının çevreye saygılı olması gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden odalarda enerji tasarruflu aydınlatmalar kullandık. Kullanılan su arıtılarak bahçe sulamasına yardımcı oluyor.

“Ya çok seversiniz ya da nefret edersiniz”
“İç tasarımını tam beş yılda, 1994-1999 arasında, yaptığım yedi yıldızlı otel Burj Al Arab insanların ya çok seveceği ya da çok nefret edeceği bir dekorasyona sahip. Çünkü bazı bölümleri fazlasıyla Arap tarzı bazı bölümleri ise çok modern.”