Cumartesi “Dantel ve ipek vazgeçilmezimiz”

“Dantel ve ipek vazgeçilmezimiz”

08.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Louis Gerin ve Gregory Lamaud erkekler için lüks iç giyim parçaları tasarlıyor. Lamaud “Özellikle 2006’dan sonra internetten alışverişle seksi modellere duyulan ilgide büyük artış var” diyor

“Dantel ve ipek vazgeçilmezimiz”

Louis Gerin ve Gregory Lamaud 32 yaşındaki iki ortak. Hem Les Garçons adlı markalarıyla erkekler için lüks iç giyim parçaları tasarlıyor hem de 2009’dan beri uluslararası tekstil ticaret fuarı Texworld’ün sanat direktörlüğünü yaparak trend tahminlerinde bulunuyorlar. İkili, geçtiğimiz hafta New York ve Paris’ten sonra ilk kez Türkiye’de düzenlenen fuarda seminer vermek için buradaydı. Lüks erkek iç giyimiyle ve gelecek kışın trendleriyle ilgili fikirlerini dinledik.

Haberin Devamı

Birlikte çalışmaya nasıl başladınız?

Gregory Lamaud: 13 yıl önce Paris’te, Esmod’da okurken tanıştık ve final projemiz için birlikte çalışmaya karar verdik. Projenin adını da Les Garçons koyduk. Birimiz terzi olmak istiyordu, diğerimiz ise prenses kıyafetleri yapan bir haute couture tasarımcısı.

Louis Gerin: Ama düşündükkibugünün şartlarında ikisi de içinde var olması çok zor pazarlar. Okuldaki bir eğitmenimiz “Modada her şey mümkündür” derdi. İç giyim markaları var, erkek giyim markaları var, lüks markalar var... Neden bunları birleştirmeyelim dedik ve sonunda erkekler için lüks iç çamaşırlar yapmaya karar verdik.

“Artık erkekler de çamaşırlarını ayırıyor”

Erkekler için iç giyim koleksiyonları hazırlamanın pek çok dezavantajı vardır eminim.

Haberin Devamı

Gregory L.: Evet. İç çamaşır yaparken her şeyden önce çok küçük parçalar yaratıyor ve küçük kumaşlar üzerinde çalışıyorsunuz. İşlevsel, tasarımsal ve teknik olarak zor sınavlar vermek gerekiyor. Bir de piyasada bizden başka lüks erkek çamaşırı yapan olmadığı için rekabet ortamı yok. Bu da müşteriyi bilinçlendirmemizi ve ne kadar farklı olduğumuzu göstermeyi zorlaştırıyor aslında.

Ne gibi materyallar kullanıyorsunuz?

Gregory L.: Tasarımlarımızda Fransız moda tarihi geleneklerine göz kırpıyoruz, bu yüzden dantel ve ipek vazgeçilmezimiz. Bunun dışında doğal ve sürdürülebilir kumaşlar da tercihimiz.

Louis G.: Hazır giyimin rahatlığı ve yüksek terzilik hayallerimizin birleşimi oluyor ortaya çıkan parçalar. Her biri oldukça maskülen görünüyor. Asla fazla çılgın ya da fantastik değiller, transparanlık yok. Daha doğrusu seksiler ama yalnızca seks için değiller.

Erkek iç giyiminde hangi trendler öne çıkıyor?

Louis G.: Bu alanda eğilimler hazır giyimde olduğu gibi sezonluk değişen renkler ve kumaşlar üzerinden belirlenmiyor. Yeni nesil, yani 30’lu yaşların altındaki erkekler iç giyim konusuna çok önem veriyor ve bu alanda çok açık görüşlüler. Motifleri, renkleri, desenleri çok seviyorlar.

Gregory L.: Onun dışında da erkekler iç çamaşırı konusunda klasikleri ve seksi modelleri sevenler olarak ikiye ayrılıyor diyebiliriz. Özellikle 2006’dan sonra internet alışverişiyle birlikte seksi modellere duyulan ilgide büyük artış var.

Haberin Devamı

Mağazadan almaktan utandıkları için mi?

Louis G.: Kesinlikle! Sanki erkekler iç çamaşırı giymezmiş ya da o çamaşırlar onların gardırobuna sihirli bir şekilde girermiş gibi. Eskiden iç giyim alışverişi yaparken hiç kimse, hatta kasadaki kız bile onları görmesin istiyordu erkekler. İnternetten alışveriş yapabilme olanağıyla birlikte artık herkes daha seksi şeyler alabiliyor.

Gregory L.: Aslında erkekler de tıpkı kadınlar gibi günlük giydikleri çamaşırlarla, başkasının onları çıplak göreceği günlerdeki çamaşırlarını ayırıyor.

“Cinsiyet kavramları belirsiz hale gelecek”

Texworld konuşmanızda 2015-16 sezonuna dair pek çok trendden bahsettiniz. En çok öne çıkacakları saymanızı istesek...

Louis G.: Tüm dünya karanlık zamanlardan geçiyor ve insanlar bu negatif havadan sıyrılmak istiyor. Kumaşlar ve renkler açısından “atak yapma ve canlılık” dönemine giriyoruz. Bu fikri birkaç tema altında topladık. “Spontan çekim” teması; geçmişi silme ve sorgulama isteğiyle ilgili. Sarı, yeşil gibi renkler var ama her birinde yangından kalan isleri andıran koyu gölgeler olacak. Bir de “Masum Sahipleniş” dediğimiz tema var. Bu da doğanın etkisini daha çok göreceğimiz anlamına geliyor. Fakat doğa derken akla yalnızca yeşil gelmesin. Çok çarpıcı pembe de var doğada. Son olarak cinsiyet kavramlarının daha belirsiz hale geleceği bir dönem bekliyor bizi. Maskülenlik, feminenlik nedir? Kadın kimdir, erkek kimdir? Bunların cevabı toplum tarafından mı yoksa kişilik tarafından mı belirlenir gibi sorular daha çok gündeme gelecek.