Cumartesi Deniz kimsenin arka bahçesi değil

Deniz kimsenin arka bahçesi değil

03.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yıllarca kumsalı tapulu malı sandı deniz kıyısında evi olanlar. Tam kumda yan yana güneşlenmeyi beceriyorduk ki... Mayolu kadının taciz edilebilir olduğuna inanan zihniyet yine geldi

Deniz kimsenin arka bahçesi değil

tubakyol@yahoo.com Sezonu açtım. Denize girdim. Çimlere uzanıp güneşlendim. Buranın adeti de böyle. Bir metre ötede kumsal var ama site ahalisi kumda güneşlenmez. Aslında çimlere de yatılmaz burada. "Çimlere basmak yasaktır" çünkü. Çimlerin ortasında beşgen şeklinde beton yerler vardır. İnsanlar işte bu betonun üstünde güneşlenir. İlle de betonda. Niye beton? Aslında önce, ben çocukken yani, sadece kum vardı. Herkes kumda güneşlenirdi. O zamanlar ama, sitenin kumsalına yabancıların girmesi yasaktı. Mehmet abi elinde copla gezerdi. Yürüyüş maksadıyla transit geçmek dışında, biri olur da havlusunu bizim sitenin sınırları içinde kuma yaydı mı, hemen tepesinde biterdi: "Yasak kardeşim."Sonra belediye galiba ya da işte kim yetkiliyse bu hususta, sitelerin kendi kumsallarına girişi yasaklamasını yasakladı. Denizler, kumsallar herkesindi.Bunun üzerine herkes geldi.Evet, donla denize girenler de... Sözle, gözle, en fecisi elle bir sürü taciz vakası yaşandı. Siteciler de kumu "halka" terk edip siteyle kumsal arasına kumdan beş-on santim yükseğe, kendileri için işte bu güneşlenme yerlerini yaptılar. Kadınlar hafta sonu kalabalığında denize girmeyi bıraktı. Kuma ayak basmadan, denize hiç değmeden, "güvenli" alandaki duşlarda serinlemeye başladılar. Biz o zaman çocuktuk. Büyüdük ve bazı kız arkadaşlarımın da hafta sonu denize girmesini yasakladı aileleri. Ben girerdim. Ama o günlerden yadirgardır, bugün bile yalnız denize girdiğimde, denizdeki en son adamı geçinceye kadar hızla yüzüp açılırım. Ancak ondan sonra denizin tadını çıkarırım. "Yasak kardeşim" Sezonu açtım. Denize girdim. Çimlerde güneşlendim. Aradan bunca yıl geçti -neredeyse 20 yıl- ve burası bir deniz kenti nihayet. Bikinili kadınlara bak bak, laf at, nereye kadar? Nitekim bu 20 yılda bir dönem tacizler azalmıştı, denize donla giren erkek kalmamıştı hiç, elbiseyle giren kadın da azdı, siteciler yine kuma dönmüştü, biz kuma gelen bazı gençlerle arkadaş olmuştuk...Fakat son birkaç yılda, AK Parti iktidarıyla direkt alakası yok belki ama o zihniyetle alakalı muhakkak, yine erkek erkeğe gelenler, yine tacizler artmış. Bu yıl sitecilerin güneşlenme alanı ile kumsal arasına yüksek teller gerilmiş. Güneşlenirken tellerin ardından baktım denize. Eğer biri bana bakarsa tellerin ardından baksın, aman kimse sınırı aşıp yanıma varamasın diye gerilen teller denizimi kestiler.Yeni önlem: Tel perde. Sonra? Dikenli tel mi var sırada? Yoksa duvar mı örülecek araya? * * *İki yanlış bir doğru etmiyor. Denizi, kumsalı tapulu malı zannetmek de yanlış; gün boyu güneşlenip denize girip, akşam giderken arkada çöp tepecikleri bırakmak da...Ayrı güneşlenme yerleri yapmak da yanlış; taciz de.O teller de yanlış; eminim o telleri bir gece kesiverecek birileri ve bu da yanlış.Bir sürü yanlış da bir doğru etmiyor.Sonra da işte olaylar böyle gelişiyor... Yeni önlem: Tel perde Siverek'teki "kadınlara özel park" haberini gördünüz mü? "12 yaşından büyük erkekler giremez" diye de bir uyarı var girişte. Kim aldı bu kararı? Kadınların istediği rivayet ediliyor. Parkta rahat etmek için.Kadınların, "Bayanlar Parkı"na gidip iki dak'ka rahat etmeleri iyi...İyi de, hadi parkta yabancı erkeklerin gözlerinden uzak kaldı kadınlar. E parkta değilse sokakta, çarşıda karşılaşmayacaklar mı aynı erkeklerle?"Bayanlar Sokağı" da mı yapılacak, sadece kadınların tezgah açtığı, sadece kadınların alışveriş yaptığı "Bayanlar Pazarı" da mı kurulacak? Yoksa erkeklerin günün belli saatlerinde sokağa çıkması mı yasaklanacak? Hayır. Erkekleri o parka sokmamanın karşılığı kadınların o park dışındaki her yerde çarşafa girmeleri olacak.İki dak'ka rahat edebilmek için uzun vadede kadınlara kesilmesi planlanan hesap budur.* * *Norveçli voleybolcu kızlar Ankara'da güneşlenmek için yer aramışlar, nihayet çimenlere yayılmışlar. "Yüzlerce kişi" peşlerine takılmış, bir helikopter alçaktan uçmuş. Bu defa da otellerinin terasına çıkmışlar, yine aynı terane, herkesler camda, "rontta".Ankaralı kadınlar da solaryuma gireceklerine, çayırda çimende bikiniyle, mayoyla yayılmayı istemezler mi?İsterler ama başlarına ne geleceğini de bilirler. Bu yüzden böyle bir şeye katiyen kalkışmazlar.Oysa kalkışsalardı, tacizlere inat Ankara'nın parklarında güneşlenselerdi...* * *Peki aynı sebeple, aman bir arıza çıkmasın da iki dak'ka rahat edeyim şurada diye, tellerin ardında, çimlerin üstünde güneşlenmedim mi ben de? Erkeklerini eğitmediği, eğitemediği için kadınlarına gizlenmelerini öneren / dayatan bu zihniyet var ya... Batsın!Ben de bari yarın kumda güneşleneyim. "Şurada iki dakika rahat edeyim"in bedeli ömür boyu rahatsızlık Alanya'daki halka açık Kleopatra Plajı'na Türklerin kamera sokması yasaklandı. Turistlere serbest, Türklere yasak. Çünkü bir kısım pek akıllı, girişimci ruhlu Türk erkeğinin tangalı, üstsüz turistlerin görüntülerini porno sitelere verdiği belirlenmiş.Maniktim esasında, şimdi de depresyonda değilim ama... Utanç içindeyim şu anda. manik depresif köşe