Cumartesi Esnaf kadınlar caddesi

Esnaf kadınlar caddesi

14.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadınlar, Sarıyer'deki Adnan Kahveci Caddesi'nde ticari yaşama canlılık getirdi. Erkeklerin küçümseyici tavırlarına aldırış etmeyerek işlerini büyüten kadınlar bu caddede 96 işyerinin yarısının sahibi

Esnaf kadınlar caddesi

uavci@milliyet.com.tr Kimi yün satıyor, kimi mobilya, kimi kebap yapıyor, kimi saç... Kimi boncuk diziyor, kimi çiçek, parfüm satıyor.Dışı ve içi renkli, özene bezene hazırlanmış dükkanlar arasında bir koşuşturmacadır gidiyor... "Ayşeeee, mal almaya gidiyorum, dükkana göz kulak oluver!" "Nadire, bak sana bir müşteri yolluyorum, eşi için güzel bir kıyafet hazırla." "Özgül, sen yokken üç ayrı yerden kebap sipariş ettiler, hemen yollayıver." "Kızlar şu benim dükkanın kapısını renkli kurdelelerle bir güzel süsleyelim de müşterinin içi açılsın!"Ferahevler Mahallesi'nin ticarete atılan kadınları, hem ayakta durmanın hem de işleri büyütüp büyük patron olmanın gayreti içinde... Caddede, rakip erkeklere karşı inanılmaz bir güçbirliği olduğu kadar, kadın patronlar arasında da işbirliği var. Kadın esnafa göre patron erkeklere karşı başta bir önyargı yoktu. Fakat iş kuran kadınlara erkeklerden "Hayırlı olsun" mesajı gelmeyince ilk soğuk savaş da başlamış oldu. Caddede her geçen gün kadın esnaf sayısı artınca da söz kadınların oldu.Kadınlar dükkanlarının iç mekanlarını öyle güzel dekore edip, öyle başarılı bir iletişim kurdular ki müşterileri de çekmeyi başardılar. Bir yandan da hemcinsleri arasında dirsek teması yürüttüler. Sarıyer, Ferahevler Mahallesi'ndeki Adnan Kahveci Caddesi'nin patronu kadınlar. Son iki yıldır caddede işyeri açanların yüzde 80'i kadın, cadde üzerindeki 96 işyerinin de yarısının sahibi kadın. Bujiteri sahibi gün geldi komşu kebapçıda sipariş aldı, ahşap boyama sahibi gün geldi mobilya mağazasında ürün pazarladı. Kendi kapılarını çalan hemen her müşteriyi kıyafet, yemek, takı ihtiyacına göre kendi arkadaşına yönlendirdi. Güçbirliği sayesinde de kadın esnaf her geçen gün işini biraz daha büyüttü.Dükkanlar art arda açıldığında etrafta cam, camekan silecek temizlikçiler arandı. Titiz ve temizliğe zaten eli yatkın olan kadınlar zamanla kendi dükkanlarının hem patronu hem temizlikçisi oldular.Esnaf kadınlar "Erkeklerle mücadelede zorlanmıyoruz. Başta bizi istemediler, kapımızı çalıp 'Hayırlı olsun' bile demediler. 'Kadından patron mu olur!' diye burun kıvırdılarsa da artık bizi zorunlu olarak kabullendiler. Hatta sayemizde caddenin renklendiğini söylediler" diye konuşuyor.Bebek mobilyaları satan iç mimar Fadime Birel, müşteri profilinin çok çeşitli olduğunu belirtiyor: "Çok zengin, orta ve alt sınıftan insanlar geliyor. Her kesime hitap ediyoruz. Öyle ki, Jaguar'la gelen müşterimiz bile var."Gazetecilik ve halkla ilişkilerden sonra bambaşka bir alana yönelen Özgül Güven artık kebapçı. Geçmişte yoğun iş temposundan evde yemek yapacak zaman bulamayan ve hazır yemekleri tercih eden Güven, şimdi aşçısının yanında usta bir kebapçı olma iddiasında. Canlılıktan erkek esnaf da yararlandı Takı tasarımcısı Oya Şahin ticarete birkaç ay önce atılmış ama işin inceliklerini kısa zamanda kavramış. Yaratıcılığının da avantajını kullanan Şahin, dört duvardan renkli, canlı, cıvıl cıvıl bir dükkan yaratmış. Kadın esnaf arasındaki dayanışma nedeniyle kendini güvende hissettiğini belirtiyor: "Biz farklı işlerle uğraşan aile bireyleri gibiyiz. İlk tecrübemin dayanışma içinde geçmesi bana güç verdi."Caddenin en eskilerinden olan Zeynep İlhan kuaförlük yapıyor. Dükkanında çalışanların tamamının kadın olduğunu söyleyen İlhan, "Birçok kadın kuaförü erkektir. Gelen müşteriler saçı yıkayandan boyayana, kesenden tarayana kadar her çalışanın kadın olduğunu görünce ilk zamanlarda çok şaşırdılar hatta çekindiler. Ama artık bizi tercih ediyorlar" diye konuşuyor.Ahşap boyama atölyesi açan Jale Kuş ise hem kazanıyor hem de kazandırıyor. Atölyesinde başka elemanlar da çalıştıran Kuş, fırça ve boyalarla içindeki renkli dünyayı ahşapa yansıtıyor. Kadın giyim eşyaları satan Nadire İnceoğlu, takı tasarımı yapan Türkan Gürdal, bebek ve çocuk eşyaları satan Meltem Akbalcı, ahşap dekorasyon işiyle uğraşan Nevliye Duran, tuhafiyecilik yapan Semra Tekin, gümüş takı satan Esra Kocatürk, züccaciyeci Ferda Akkoyun ve diğer onlarca kadının işlerini büyütmenin dışında ikinci bir hedefleri var artık. Ortak hedeflerini şu cümlelerle açıklıyorlar: "Esnaf Kadınlar Derneği kurup yoksul ailelere el uzatabilmek... Parasızlıktan okuyamayan çocuklar için fon oluşturup, evine yiyecek yakacak alamayanlara el uzatabilmek... Kazandığımızı özellikle hemcinslerimizin yararına kullanabilmek... Kim bilir belki günü birinde onları da yetiştirip ekonomiye katkılarını sağlayabilmek..." Ticaretin inceliklerini öğrendiler