Cumartesi “Evde klibimi pijamayla izleyip kendime gülüyorum”

“Evde klibimi pijamayla izleyip kendime gülüyorum”

18.10.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Kliplerinde, fotoğraflarında seksi kadın imajı çizen Hadise: “Seksi görünmeyi seviyorum ama kendimi çirkin bulduğum zamanlar da oluyor. Evde klibimi eşofmanlarla, pijamalarla izlerken ‘Şimdiki tipime bak, klipteki tipime bak!’ diye gülüyorum”

“Evde klibimi pijamayla izleyip kendime gülüyorum”

Taksim’deki Elite World Hotel’in lobisinde Hadise’nin “I like
it! / Bunu sevdim” nidaları yankılanıyor. Ercan (Arslan) deklanşöre bastıkça pozunu değiştiriyor, sonra fotoğraf makinesinin ekranından pozu kontrol ediyor. Ve bingo! Hepsini beğeniyor.
Hadise ile Beyaz Show’a katılacağı akşam buluşuyoruz. Biz otele vardığımızda o, yukarıda odasında hazırlanıyor. Uçağı 1 saat 45 dakika rötar yapmış. Ekibi zamanla yarışıyor. Saçı, makyajı, manikürü ve pedikürü yarım saatte hallediliyor. Hadise 15 dakikalık bir gecikme ile aşağı, yanımıza iniyor. Üzerinde Karren Millen imzalı siyah bir elbise ve kırmızı rugan Guess marka ayakkabılar var.
Bizi beklettiği için kendine özgü Türkçesiyle mahçup mahçup özür diliyor: “Sizi daha fazla bekletmemek için tırnaklarımı boyatmadım.”
Tavuklu salatasını çatallarken sorularımızı yanıtlıyor, arada ekibiyle konuşuyor. Asistanıyla Türkçe, dansçılarıyla İngilizce ve Fransızca, menajeriyle Flamanca!

Şarkı söylemekle ilgili ilk anınızı hatırlıyor musunuz?
Yıl 1990. Beş yaşındayım. Elime tarak veya deodoran şişesini alıp şarkıcılık oynuyorum. Mutfağın camdan kapısının karşısına geçiyorum, kırmızı sandalyemin üzerine oturuyorum, pantolonumu çıkarıp kazağımdan mini elbise yapıyorum. Şarkı söylerken kendimi izlemeye bayılıyordum.

Sürekli albümünü dinlediğiniz ve taklit ettiğiniz sanatçı kimdi?
Mariah Carey. Annem bana Carey’nin ilk albümünü hediye etmişti. Müziğe ilgim o albümle birlikte başladı. Prince ve Tina Turner’ı da severdim. Sonra Türk şarkıcıların parçalarını dinlemeye başladım. Ebru Gündeş’in “Demir Attım Yalnızlığa” şarkısını defalarca dinler, onun gibi söylemeye çalışırdım.

“Anneme yazdığım şarkıyı dinlerken annem ve üç kız kardeş birlikte ağladık”
Adınızın Hadise olması gazetecilerin işini kolaylaştırıyor. Sizinle ilgili bir başlık atılacaksa ilk tercih hep “Hadise çıktı” oluyor. Size bu adı kim koydu?
Hadise’yi herkes takma isim sanıyor. Annem ablama hamileyken dedem Sivas’tan anneme mektup yazmış ve Hadise ismini önermiş. Çünkü köyde Hadise adında çok güzel bir kız varmış. Ama mektup gelmemiş, ablama Hülya adını vermişler. Dedem de sitem etmiş. Annem de onu kırmamış, ikinci kızına yani bana Hadise adını koymuş.

Pasaj Müzik’ten çıkan yeni albümünüz “Hadise”deki hangi şarkı diğerlerine göre daha otobiyografik?
Albümde sadece iki Türkçe parça var: “Delioğlan” ve “Aşkkolik”. Ben kendimi İngilizce daha iyi ifade edebildiğim için parçalarımı bu dilde yazdım. Sözlerini yazdığım 15 şarkı da beni anlatıyor. Beni anlatmayan sahte sözler yazmadım, tüm yaşadıklarımından bahsettim. Eski aşklarımdan, ailemden, acılarımdan... Kalbimi bu defa çok fazla açtım. Bazı şarkıları dinledikten sonra “Bak şimdi bunu herkes dinleyecek, özelimi fazla açtım sanırım” diyorum.
Albümdeki şarkılar içinde en otobiyografiği annem için yazdığım “A Song for My Mother” ve kendimi anlattığım “Who am I?”.

Anneniz ona yazdığınız parçayı duyduğunda ne yaptı? Ağladı mı?
Belçika’da araba kullanırken anneme sürpriz yaptım. Annem, ablam, kız kardeşim ve ben birlikte yolculuk yapıyorduk. Şarkının demo halini CD çalara taktım, “Anne bu şarkıyı senin için yazdım” dedim. Sözleri duyunca hepimiz birden hüngür hüngür ağlamaya başladık.
Annem benim için çok önemli, yeri bambaşka. Annemle babam ben 11 yaşındayken ayrıldılar. Bizi annem büyüttü.

“Evde klibimi pijamayla izleyip kendime gülüyorum”


“İlişkilerimde Flamanlar yerine Türk erkeklerini tercih ederim”

İnternette yapılan “Eurovision’a kim gitsin?” oylamalarında ön sırada siz varsınız. Beş dil bilen biri olarak eğer Eurovision’da Türkiye’yi temsil etmek için seçilirseniz hangi dilde şarkı söylersiniz?
İngilizcenin ağırlıkta olduğu, Türkçe birkaç cümlenin de eklendiği bir şarkı söylerim.

Kliplerde ve televizyonda çok seksi bir imaj çiziyorsunuz. Hadise gerçekten seksi bir kadın mı yoksa iş icabı mı böyle geziyor etrafta?
Seksi görünmeyi seviyorum ama kendimi her an seksi hissetmiyorum. Kendime güvenimi kaybettiğim ve kendimi çirkin bulduğum zamanlar oluyor. Evde klibimi pijamalarla, eşofmanlarla izlerken “Şimdiki tipime bak, klipteki tipime bak!” diye gülüyorum.

Türk erkekleriyle de Flaman erkekleriyle de ilişki yaşadığınızı söylemişsiniz bir röportajda. Özellikle yurtdışında yaşayıp yabancı erkeklerle de çıkan Türk kadınları Türk erkeklerini iyice maço buluyor. Siz de aynı fikirde misiniz?
Flamanlardansa Türk erkeklerini tercih ederim. İçlerinde bana maço davranan çıkmadı, beni gereksiz yere kıskanan da. Türk erkekleri aileme karşı daha saygılı davranıyor. Bu da çok hoşuma gidiyor.

“Her seyahatimde lazım olur diye koca bir bavul dolusu ayakkabı taşıyorum”

Koşuyorum, ağırlık kaldırıyorum. Dans da beni sıkılaştırıyor. Dans provalarında çok yoruluyorum ama vücudumun
o terlemiş haline bayılıyorum.
Sahne kıyafetlerimin bir kısmı BCBG Max Azria ve Dries Von Noten’den. Bir bölümünü de Belçika’daki bir terziye diktiriyorum.
Tam bir ayakkabı bağımlısıyım. Otel odamı bir görseniz şaşırırsınız. Her seyahatimde belki lazım olur diye yanımda koca bir bavul dolusu ayakkabı taşıyorum. Sırf ayakkabılarım için devasa bir bavul aldım.
Konser turnem nedeniyle ömrüm uçaklarda, arabalarda geçiyor. Her sabah başka bir otelde uyanıyorum. Bazen sabah kalktığımda “Hangi ülkedeyim şimdi ben?” diye soruyorum kendime.

“Evde klibimi pijamayla izleyip kendime gülüyorum”