Cumartesi “Evlenin, çocuk yapın, oy kullanın”

“Evlenin, çocuk yapın, oy kullanın”

21.09.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Duman’ın yeni albümü “Darmaduman” yayımlandı. Şarkılardan, müzikten, kayıtlardan konuşurken konu elbette Gezi’ye, baba olmaya, evliliğe ve genç kuşaklara geldi. Grubun 90’lar kuşağına bazı tavsiyeleri var...

“Evlenin, çocuk yapın, oy kullanın”

Duman’ın yeni albümü “Darmaduman” yeni şarkıların çalındığı bir konser albümü gibi. Canlı çalmaya o kadar kendilerini verdiler ve bu işi o kadar seviyorlar ki albümü de canlı gibi kaydetmişler. Bir Beyoğlu öğleden sonrası buluşma yerimize tek tek geliyorlar. Önce Batuhan Mutlugil. Bronzlaşmış. Ege adalarından yeni dönmüş. “Sessiz sakin yerlere gittim, trekking yaptım, tenha koylardan denize girdim” diyor. Yorucu bir konser ve kayıt döneminin ardından kafayı dağıtmak için iyi bir yol.
Ari Barokas iki aya baba olacak, çok heyecanlı. Cengiz Baysal grubun ağır abisi gibi. Etkili ama sessiz. Kaan Tangöze son gelen. Yeni kalkmış, kahvaltı etmemiş. İlk röportajımızı sucuklu yumurta yiyerek yapmıştık. Nereden nereye dedik. Çaylar, kahveler söylendi... Ortam bu...

Bu albümün farkı nedir? Diğerlerine göre nereye koyuyorsunuz?

Ari Barokas: Valla diğerlerinin yanına koyuyoruz. Onlarla aynı yerde duruyor son albümümüz olarak.
Kaan Tangöze: İrlanda’da geçen albümün kaydedildiği stüdyoda aynı şekilde yapıldı kayıtlar. “Duman I” ve “II” bittikten sonra elimizde olan şarkılar vardı. İzleyen dönemde yaptığımız daha yeni şarkılar da vardı. Bunların arasından şarkı seçip kayıtlara girdik.

Haberin Devamı

“Gezi protestosu olunca paylaştık”

Neye göre seçtiniz?

Kaan T.: Albüme bir yıl kala ortaya atıyoruz şarkıları, çalıyoruz. Aklımızda kalan, bizi terk etmeyen melodiler, sözler albüme girmiş oluyor.
Batuhan Mutlugil: Herkes adam başı 6-7 tane şarkı seçiyor. Hangisinden enerji çıkıyor, hangisi bizi etkiliyor, oradan ilerliyoruz.

Gezi gösterileri sırasında paylaştığınız “Eyvallah” çok ilgi gördü, nedir tam olarak hikayesi?

Kaan T.: Bestesi vardı. Sözleri sonradan yazıldı. ODTÜ’deki olayların yoğun olduğu dönemdi (18 Aralık 2012’deki protestolardan söz ediliyor). Biz de o sırada Ankara’daydık. Konserler veriyorduk ve o ortamı sıcağı sıcağına yaşadık. Sözler böyle yazılmaya başlandı. “Biberine, gazına” diye başladık...
Bu şarkıyı Mart 2013’te kaydetmiştik. Gezi’den iki hafta önce yaşanan protestolar sırasında paylaşmak istedik. “Verelim” diyoruz, plak şirket “daha durun, daha durun” derken Gezi protestosu da olunca artık yeter dedik, paylaştık.

Haberin Devamı

“Şarkıyı bir hayal kurarak yazdık”

Neler hissettiniz bu şarkıyla ilgili?

Kaan T.: İnsanlara bir enerji verebildiysek, güç verebildiysek, bu şekilde destek olabildiysek ne güzel diye düşündük. Bu şarkıyı bir hayal kurarak yazdık. Gezi o hayalin gerçekleşmesiydi. Çok memnun olduk.

Protestoların bu denli yayılacağını tahmin etmiş miydiniz?

Kaan T.: Olacağını tahmin ediyor ama bu çapta organize
olarak birleşilebileceğini beklemiyorduk. Bu olan biten hükümeti bir dengeye sokacak pozitif düşünmek gerekirse. Çok fazla belli bir yöne çektiler ülkeyi. İnsanlar da buna tepki gösterdi, normal bir yere çekmeye çalıştı. Herkesin istediği, mutlu olacağı bir orta yol bulunması gerekiyor ki herkes mutlu mutlu yaşasın.
Ari B.: Protestoya katılanların ve destek veren insanların da artık hamle yapması gerekiyor. Oy vermeyen büyük kalabalıklar hep konuşulur. Bu seçimde herhalde
o fark edecektir. Bu duyarlı gençler duyarlılıklarını seçimlerde de gösterecektir. Katılım şart, hem de eğer bir değişiklik isteniyorsa onu seçimde başarmak gerekiyor.

Haberin Devamı

“Çocuk insanın hayatını değiştiriyor”

Kaan’ın bir oğlu, Cengiz’in beş yaşında bir kızı var. Batu hepinizden önce baba oldu. Ari yeni evlendi ve iki ay sonra baba olacak. Bunlar nasıl etkiliyor sizi?

Ari B.: Pozitif etkilediği kesin. Bir rahatlama veriyor insana. Esas değişikliği bebek getiriyor. Çocuk insanın hayatını değiştiriyor.
Kaan T.: Ari’ye çocuk geliyor şimdi. Ben üç yıl daha tecrübeli olduğum için benden ona tavsiyeler. Cengiz benden daha tecrübeli olduğu için ondan bana tavsiyeler. Batu hepimizden tecrübeli, ondan hepimize tavsiyeler...

Evliliği tavsiye eder misiniz?

Ari B.: Evet, çocuk yapmayı da tavsiye ederiz.

Kaç tane?

Ari B.: İki veya dört.

“En ‘canlı’ albümümüz oldu”

Kaan, senin sesin mi değişti? Yoksa farklı bir kayıt mı yaptınız?

Kaan T.: Bu, her şeyi canlı kaydettiğimiz, hücum kayıt yaptığımız bir albüm. (Hücum kayıt, grubun enstrümanları ayrı ayrı değil, aynı anda konserde gibi çalıp kaydetmesine deniyor). Eskiden davul, bas gitarı hücum alır, vokali ardından kaydederdik. Sonra geri dönüp dinlediğimizde hep pilot vokal kaydının daha iyi olduğunu düşünürdük. Dedik ki, biz bunu daha çok seviyoruz, bu albüm böyle olsun. En kaliteli miktofonu alıp önümüze koyalım. Şarkıları çalalım, en kalitelisini albüme alalım.
En canlı albümümüz bu oldu.

Haberin Devamı

Çok konser veriyorsunuz. Sahnedeki uyumunuz ne âlemde?

Kaan T.: Ne kadar çok çalarsak birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz. Voltran gibi tek vücut oluyoruz artık. Tek insan olmalı aslında sahnede bence.
Batuhan M.: Beste geldiğinde de herkes ne yapacağını biliyor. Her şey kendiliğinden oluyor.

“Cemil Çiçek olayı işgüzarlık”

İlk klibiniz “Yürek”e çekilecek. Nasıl karar verdiniz?

Ari B.: Şarkılarımızı birbirinden ayırmıyoruz. Hangisine çekilirse fark etmez diyoruz. Plak şirketiyle beraber karar veriyoruz.
Kaan T.: Hepsi sevdiğimiz şarkılar. Onların sıcak
baktığı şarkıya biz de sıcak bakıyoruz zaten. Yatırım yapıyor onlar da...

Sormadan edemeyeceğim, Cemil Çiçek olayının aslı nedir?

Kaan T.: Biz Altınoluk’a gitmeden iki-üç gün önce menajer aradı, yerlerimizin iptal edildiğini söyledi. Nedenini de Cemil Çiçek olarak göstermiş otel. Herhalde dedik bir konferansı var adamın çevresiyle, bizim seyirciler oraya gelip protesto eder gibi bir nedenden güvenlik nedeniyle iptal ettiler. Sonra öğrendik ki orada evi varmış. Otelde de kalmıyor. Otel sahibi ya da müdürü işgüzarlık yapmış. Başbakan olsun, bakanları olsun, danışmanları olsun
belli kesim sanatçılara karşı tavır aldılar. Bize bu tavır
alınalı çok oluyor gerçi.
İşte birileri bir yerlerde tavır alınca o yansıya yansıya böyle bir otele kadar geliyor.

Haberin Devamı

Bazı sanatçılar gösterilere katılıp destek verdi. Siz gösterilere katıldınız mı?

Kaan T.: Gezi’ye de Kızılay’a da gittik. Her tarafı gezdik. Biz oradayken pek olay olmadı. Müdahalenin ardından oluşan Woodstock havalı ortamda bulunduk. Yoga yapanlar, bale yapanlar... Sonradan biber gazını da yedik ama. Kaçamıyorsun.

İlk albümden beri 13-14 yıl geçmiş; seyirci nasıl değişiyor?

Ari B.: Bir dönem gelenler evleniyor, çoluğa çocuğa karışıyor. Onları pek göremiyorsunuz. Arkadan yeni insanlar geliyor.

Ne düşünüyorsunuz yeni kuşak hakkında?

Ari B.: Gayet uyanık gençler.

Dede gibi konuştun...

Ari B.: Dede olduk artık...

Albümden “bağzı” şarkılar

l “Sınana Sınana” (Söz-Müzik: Cengiz Baysal)
Cengiz Baysal: Herkes kayıtlara bazı parçalar getiriyordu. Bu da benim getirdiklerimden. Grup olarak Afrobeat seviyoruz. Kafamdaki fikir Afrobeat yaklaşımıyla ama Türkçeyi de neredeyse bir Afrika dili gibi bir tınıyla kullanmaktı. Kaan’ın Fela Kuti sevdiğini biliyorum. Ortaya böyle bir şey çıktı.
l “Akıbet” (Söz-Müzik: Batuhan Mutlugil)
Batuhan M.: Evde akustik gitarla takılırken çıkardığım bir parça. Kayıtlarda herkesin hoşuna gidince albüme almaya karar verdik.
l “Köpekler” (Söz-Müzik: Kaan Tangöze)
Kaan T.: Hepimizin bildiği şeyler hakkında. “Eyvallah”la aynı dönem yazmıştım. Faili meçhuller, Sivas katliamı. Hrant Dink davası yeniden başlıyor mesela. Maalesef hâlâ güncel konular.
l “Melankoli” (Söz-Müzik: Kaan Tangöze)
Kaan T.: Politik ya da toplumsal konularla ilgili yazdığımız şarkılar nasıl içinde yaşadığımız toplumla ilgiliyse bunların dışında olanlar da elbette başımızdan geçen olaylardan izler taşıyor. Çok fazla detaylandırmak istemiyorum ben bunu. Her dinleyen kendi
hayal dünyasında bir şey yaratsın kendine. n