Cumartesi “Gençler hiç değilse yazarken özgür kalsın”

“Gençler hiç değilse yazarken özgür kalsın”

22.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bir Wattpad’dir gidiyor. Herkes hikayelerini buradan paylaşıyor. Özellikle gençlerin romanlarına bayılan çok. Türkçeleri kötü, konuları aynı dense de yazarlar ve eleştirmenler durumu o kadar vahim bulmuyor: “Edebiyat yaptıkları söylenemez ama bari yazarken özgür olsunlar”

“Gençler hiç değilse yazarken özgür kalsın”

Yaşları 17 ile 24 arasında değişen Wattpad “yazarları” son günlerin en çok konuşulanları arasında. Kötü Türkçe kullanmaları aldıkları en büyük eleştiri, bir de konularının hep aynı “ıssız aşk” hikayesi olması... Tüm bunlara rağmen hayli kalabalık geçen yazar imza günleri, 100 bin olan baskı sayıları, oluşan “fan” grupları ve “fanlar” arasında düzenlenen buluşma günlerine şaşırmamak mümkün değil. “Daha yeni iki bir kitap okudum, pek ekşınlıydı. Kitabın neredeyse her satırında ‘OMG’ oldum.” gibi cümlelerle milyonlara ulaşan yeni “yazarların” gördüğü yoğun ilginin sebebini, edebiyat eleştirmenlerine ve bu kitapları basan yayınevlerine sorduk. Edebiyat yapmadıklarını kabul ediyor ancak gençlerin özgürce yazmalarında bir sorun olmadığını söylüyorlar.

Haberin Devamı

“Kötü Türkçelerini farklı eğitimde ve dijital çağda aramalı”

Senem Kale (Dex / Dex Plus Editörü)

Hepimiz değişen yaşam şekliyle her an yazmaya başladık; mesaj, mail, Facebook, Twitter ve Wattpad... Wattpad ile birlikte yazmanın ve paylaşmanın sınırları daha da genişledi, ne kelime kısıtlaması ne yazılan metnin yayınevinde bekletilmesi sorunu var. Çoğunlukla gençler dilediklerince yazıyorlar; edebiyatın kural koyucularının parmaklarını sallayamadıkları bir alan orası. Arz-talep dengesiyle biraz daha yayılacak, sonra farklı bir mecra gelecek
ve Wattpad’e ilgi azalacak.

“Yazmakla yazar olmak arasında büyük fark var”

Kişisel olarak benzerleri olsun ve artsın diye düşünüyorum. Tabii ki yazmakla yazar olmak arasında büyük fark var ve bunu zaman belirleyecektir. Aynı şekilde üretilen kurguların kaçının edebiyat eseri olarak geleceğe kalabileceği de ileride görülecek. Sürekli konuşulan kötü Türkçelerine gelince de, öncelikle bunun nedenini farklılaşan eğitimde, dijital çağda aramak gerek. Yazdıkları kadar okumamaları benim tek eleştirim. Ve eğri oturup doğru konuşmak gerek ki editörler ne kurgu hataları ne kötü Türkçelerle karşılaşırlar meslek hayatları boyunca, inanamazsınız.

Haberin Devamı

Biz Dex Yayınları olarak, gençlerin severek okuyabilecekleri bütün metinleri değerlendiririz, bunun nereden geldiğinin, kimin yazdığının bizim için bir önemi yoktur. Basılmasına karar verilen metin de uzun ve yoğun bir editoryal süreçten geçer. Yayınevi üzerine düşen görevi gerçekten yerine getirirse tartışılacak bir konu kalmayacaktır kanımca. Wattpad’den konuşuyorsak eğer, suç Wattpad’de değil, edebiyatımızdaki kurulukta, yeniliklerin, heyecanların azlığındadır. Gençlere laf yok!

“Bu kitapları basmak için yayınevleri kuruldu”

Zeynep Bakır (Müptela Yayınları Editörü)

Wattpad yazanla okurun bir arada olduğu, yazım sürecinde ise sürekli kontak kurdukları bir platform. Daha önce rastlamadığımız bir şekilde yazanın yazdığına okur anında müdahale ediyor. Beğenisini ve eleştirisini doğrudan yazanın kendisine söyleyebiliyor. Bu noktada hikaye değişikliğe bile uğrayabiliyor. Bu da yazan ve okur arasında önemli bir bağ oluşturuyor. Okur sadece okumakla kalmayıp hikayeyi sahipleniyor. Yayıncı da henüz basılmamış bir metnin büyük okur kitlesini gördüğünde ticari faaliyet ister istemez kendini gösteriyor.

Haberin Devamı

Fuarlarda karşılaştığım Wattpad okurlarıyla ve metinlerini kitaplaştırdığım yazarlarla sohbetimde öğrendiğim şey şu oldu: Büyük bir çoğunluğu sürekli kitap okuyan gençler. Ve sürekli kitap alıyor olmak maliyetli olduğundan Wattpad’de okumayı tercih eder
olmuşlar. Yukarıda anlattığım gibi, etkileşim de hoşlarına gidince, öncesini bilmediği kitapları tercih etmektense kendilerinin de rol aldığı hikayeleri okumaktan memnunlar. Diğer bir
yandan “fan psikolojisi” söz konusu. Platformun üslubu, hepimizin çoktan adapte olduğu sosyal medya dünyasının doğurduğu bir başka ara yüz aslında. Konuşabilmek için henüz erken. Bir kıvılcım gerekiyor oraya. Mesela bir gün Ahmet Ümit bile romanını ilk önce orada yayımlayabilir. Wattpad’de özel bir yayıncılık anlayışı gerçekleşti, oradan çıkan kitapları yayımlamak için yeni yayınevleri kuruldu. Sadece Wattpad kitapları basılıyor. Bu bile anlayışın nereye gittiğini hepimize gösteriyor.

Haberin Devamı

“Kendilerine yakın buluyorlar”

Özlem Esmergül(Destek Yayınları Yayın Koordinatörü)

Çocuklar ve gençler aldıkları her nefeste, attıkları her adımda hep birtakım otoriteler tarafından yeterince sorgulanıp duruyorlar zaten. Hiç değilse yazarken özgür kalsınlar. Kendilerini konuştukları dilden, yaşamak istedikleri gibi ifade edebilme özgürlüğü bulabilsinler. Biz Destek Yayınları olarak Genç Destek alt markasını kurarken tek bir mottomuz vardı; gençler özgürce gençler için yazsın. Biz gençlerin içlerindeki potansiyeli göstermelerine destek olduk. Bu kitapların tercih edilme sebebi, gençlerin artık kendilerine benzeyen, kendileri gibi konuşup düşünen, kendilerine daha yakın ve dürüst gelen işler olmasıdır.

“Eski kuşak yazarlar gibi olmalarını beklemiyorum”

Semih Gümüş (Edebiyat eleştirmeni)

Haberin Devamı

Watpadd de bir tür bağımsız yayıncılık platformu. Hem de ne yayıncılık! Yazanların yaşları çok genç. Milyonlarca kez okunmuş kitaplar da var Watpadd’de. İnanması zor. Ya da zor gelmemeli. Yakın gelecekte, internetin yolunu açacağı yeni dijital yayın olanakları çok daha geniş kitlelere ulaştırabilecek. Şimdi Watpadd var, sonra yenileri gelecek.

İnternetin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Buralarda yazılan edebiyat mı? Şimdilik pek değil. Watpadd yazarlarının eski kuşaklar gibi olmasını, onlar gibi yazmasını beklediğimden değil. Böyle bir beklentim hiçbir zaman olmadı. Ama yazılanların işlevsel olduğunu, yazınsal niteliklerinin çoğu kez, en azından gördüğümüz örneklerde bulunmadığını söyleyebiliriz. Olamaz mı? Pekala olabilir. Olduğu zaman da içinden o yazarların kimileri Watpadd içinden çıkıp başka yerlere taşınır. Yazarları da bunu yapma gereksinimi duyar diye düşünüyorum.

“Kendisi tarafından yıkılmaya mahkum”

Ömer Erdem (Radikal Kitap yazarı)

Her devirde böylesi çıkışlar olur. Bugün şaşırtıcı olan bu çıkışın ve yayılımın çok hızlı olması. Gençlerin günlük hayatta kullandıkları hızlı ve kısır dil yanında tüketimli ve tüketici sosyal ilişkiler ağı, kitap olarak aynı formatla beliriyor, çok satılıyor, yaygınlık kazanıyor. Bu aslında kültürel olmaktan çok sosyokültürel bir sonuç ve zamanı gelince kendisi tarafından yıkılmaya mahkum. Yayıncılık anlayışı da bu olgunun bir zinciri.

Zaten kültür nicedir önde ve öncelikli bir nitelik değil ülkede. Sorgu ve sorgulama, yok sayma da bir yol değil. Niteliksizliği ancak niteliği etkin kılarak aşabilirsiniz ve bu her zaman mümkün.