Cumartesi Gerçek yüzünü gösterecek

Gerçek yüzünü gösterecek

19.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hayko Cepkin'in yeni albümü "Tanışma Bitti"nin çıkmasına günler kaldı. Cepkin: "Genelde albümün çıktığı dönemde tavrım neyse albümün adı da o oluyor. 'Sakin Olmam Lazım' müzik piyasasına karşı sakin durması gereken bir adamı anlatıyordu. 'Tanışma Bitti' ise 'Tanışma faslı bitti, bakalım gerçek yüzümü nasıl bulacaksınız?' diyen bir albüm"

Gerçek yüzünü gösterecek

Tüm beste, söz ve düzenlemeleri Cepkin'e ait 11 şarkı ve parçaların ham hallerini dinleyebileceğiniz beş introdan oluşan albüm, ilkine göre müzikal açıdan çok daha sert. Konsepti ise korku. Hayko Cepkin'in önümüzdeki hafta çıkacak ikinci albümü "Tanışma Bitti" için röportaj vermeye başladığını duyunca plak şirketi EMI'de "yerimizi ayırtırıyoruz". Cepkin günün üçüncü röportajını bizimle yapıyor. "Keşke ilk bizim sorularımızı yanıtlasaydınız. Üçüncü röportaja yetecek laf kalmamıştır" diye sızlanınca "Merak etme. Bende çene bol" diyor. Gerçi çenesinin bolluğu tecrübeyle sabit, ilk albüm için geçen yıl konuşmuştuk Cepkin'le. Müzik bir tür duygu aktarma yöntemi. Bu albümde korku duygusunu aktarmaktı niyetim. Müzikle beraber korkuyu aşılayan, tüyleri diken diken eden parçalar yaptım. Şarkılarım ölüm korkusu, kaybetme korkusu, yalnız kalma korkusu üzerine. "Hayat zor ve korkutucu. Ama istediklerini yapabilmen için ayakta kalman lazım ey insanoğlu" şeklinde bir tavrı var albümün. Hesap soran, sözleri kaba bir albüm oldu. Albümün konsepti korku. Nereden geliyor bu korku? Ellerimi kaybetmek. Albümün içinde de, ellerim kesilmiş bir halde piyanonun başından durduğum bir fotoğrafım var. En büyük korkunuz ne? "Aha işte yenisi istediğiniz gibi" Genelde albümün çıktığı dönemde tavrım neyse albümün adı da o oluyor. "Sakin Olmam Lazım" müzik piyasasına karşı sakin durması gereken bir adamı anlatıyordu. "Tanışma Bitti" ise "Tanışma faslı bitti, bakalım gerçek yüzümü nasıl bulacaksınız?" diyen bir albüm. Albümün adı "Tanışma Bitti". Ne başladı ya da ne başlayacak? İlk albümde istediğim vokaller ve davullar yoktu. Benim bilgisayarımda çıkardığım davul sesi ruhsuzdu. Bu albümde davulcu stüdyoda çaldı, ben de vokalimi stüdyoda yaptım. "Tanışma Bitti"nin yüzde 80'i yine ev kaydı. Sound, güç, şiddet olarak tam istediğim gibi, adam gibi oldu. İlk albümün kudreti yoktu, yenisinin kudreti var. Beni konserlerimde izledikten sonra "Bu adamın albümü niye böyle olmuş ya!" diyenlere "Aha işte yenisi istediğiniz gibi" cevabını verebileceğim artık. "Sakin Olmam Lazım"ı evde kaydetmiştiniz. İlk röportajımızda "Komşular rahatsız olmasın diye şarkıları adam gibi söyleyemedim" demiştiniz. Yeni albüm adam gibi oldu mu? Basın bülteninde yazdığım gibi şiddet içerikli hafif Batı müziği. İlk albümünüzün türünün bozuk olduğunu söylemiştiniz. İkinci albümü kendi dilinizde yorumlamanız gerekse ne söylerdiniz? Evet. Yine rock, elektronik ve arabesk birbirine girmiş durumda. Bir sonraki albümde müziğim daha da sertleşecek. Bu iki albüm dinleyiciyi sert müziğe hazırlamak içindi. Yeni albüm ilkinden daha arabesk ve daha sert, değil mi? Dinleyicisi de alıcısı da var. Sana kıymet vermeye başladıktan sonra ne yaparsan yap takip ediyorlar. Düşünün, Duman ilk çıktığında tepkiyle karşılandı ama şimdi kitleleri peşinde koşturuyor. Kurban, Metallica konserinde alt grupken içi sidik dolu pet şişeler attılar adamların sahnesine. Ama tekrar birleşmelerini isteyen çok kişi vardı. Türkiye'de pop festivali yapılmıyor. Binlerce kişilik rock ve elektronik müzik festivalleri düzenleniyor. Bu kadar sert rock müziğin alıcısı var mı Türkiye'de? "Tıkanırsam tamamen cover'dan oluşan bir albüm çıkarabilirim" Yok. Belki yaşlanınca "Hey kadınlar neredesiniz, yaşlandım ama gelin" gibi saçma sapan şarkılar yaparım. Şarkı yapmak benim için çok da zor olmuyor. Ben kendi kendine sıkıntı yaratabilen bir bünyeyim. Herhangi bir şeye canım sıkılınca kendimi buhranlara sokarım, sonra geçerim piyanonun başına. Bu sırada ortaya çıkan melodilerin kimi ölü doğuyor, kimi de şarkıya dönüşüyor. Size şarkı yaptıran ne oluyor? Kızgınlık, hayal kırıklığı, üzüntü... Geçen seferki röportajımızda "Hayatımda bir kez bile bir kadına şarkı yapmadım" demiştiniz. İkinci albümde de mi bir kadına yazılmış şarkı yok? Cover yaptığımda şarkı tanınmaz hale geliyor. Şarkıyı komple değiştiriyorum. Resmen parçalıyorum. Yıllar geçer, hani tıkanırsın, best of'lar çıkarmaya başlarsın, işte o dönemde tamamen cover'dan oluşan bir albüm çıkarabilirim. Özellikle rock söyleyen şarkıcılar albümlerine yeni şarkıların yanı sıra illa bir cover da koyuyor. Sizin böyle bir planınız var mı? "Tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision'a. Dağıtsın orayı" Tedirginlik yaratan mevzular var, evet. Tüm bunlar darbe etkisi yaptı bana. 20 yıl geriye gittik sanki. Hele orta yolların bulunacağını hayal ettiğim bir dönemdeyken yaşanması beni çok üzdü. "Yine bir gazeteci, yine düşünen bir adam öldü" diye düşünüyorum. Ve çok üzülüyorum. Türkiye'da yaşayan bir Ermeni olarak Hrant Dink suikastı ve Malatya'da İncil dağıtan yayınevinin basılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir tedirginliğiniz, korkunuz var mı? Huzursuz mu yaşıyorsunuz? Ermenistan'ı Hayko adlı bir şarkıcı temsil etti ya, tatildeki arkadaşlarım telefonda benimle dalga geçti. "Ermenistan'ı sen mi temsil ediyorsun?" diye. Ben de "Bursa'da konser verdim. 20 bin kişilik şahidim var" dedim. Eurovision geçerliliğini politikanın çok öne çıkması nedeniyle çoktan kaybetti. Kim kime ne kadar puan vermiş umrumda değil o yüzden. Son günlerin en çok konuşulan konusu Eurovision'da Ermenistan'a tam puan vermemiz. Karşılığında puan alamadık ama. Sanırım kabul etmezdim. Müziğin evrenselliğinden bahsederken işin içine politikanın girmesine sinir oluyorum çünkü. Benim tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision'a. Dağıtsın orayı. Diyelim ki önümüzdeki yıl TRT tarafından size "Bizi sen temsil et" dendi. Cevabınız ne olurdu? "İşimiz rock'n roll. Kulise bir sürü kadın geliyor. Hatunlar kulise girdiğinde niyetleri bozuksa buz gibi davranıyorum" Benim için sahne kutsal. Müziğim mistik ve gotik. O kutsallığı kadın hayranlarımla birlikte olarak bitirirsem kutsallığını kaybederim işin. Konser sonrası tavrım değişmez. İşimiz rock'n roll. Kulise bir sürü kadın geliyor. Geceyi güzel kapatıp İstanbul'a dönebilirim. Hatunlar kulise girdiğinde niyetleri bozuksa buz gibi davranıyorum. "Başka bir niyetle gelmiştim ama sanırım olmayacak. Güzel konserdi. İyi akşamlar" deyip çıkıyorlar kulisten. Bir internet sitesinde "hayranlarınızla yakınlaşmaktan kaçınmadığınız" yazıyordu. Rock'çıların kulisine giren kadın hayranlar meşhurdur zaten.