Gezegeni kurtarmanın formülü

İklim değişikliğinin uyarı sinyallerini tüm dünya birinci elden deneyimliyor. Rekor sıcaklıklardan yerleşim bölgelerini tahrip eden sellere aşırı hava olayları, iklim değişikliğine karşı acil önlemler alınmazsa dünyanın geri dönüşü olmayacak bir krize doğru hızla sürüklendiğini gösteriyor. İklim değişikliği vahametini ortaya koyan en önemli rapor ise Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) geçen yıl açıkladığı “1,5⁰C Küresel Isınma Özel Raporu”. 6 bini aşkın bilimsel referans ve dünyanın dört bir yanından binlerce uzmanın katkısıyla hazırlanan bu rapor, gezegenin kurtarılması için küresel ısınmanın en fazla 1.5 derece ile sınırlandırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de küresel karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar -yani sadece 11 yıl içinde- yarıya inmesinin ve 2050 yılına kadar sıfırlanmasının zorunlu olduğuna işaret ediyor. Aksi takdirde küresel ısınmanın 2030-2052 yılları arasında 1.5 dereceyi geçmesi bekleniyor. Bu da gezegen üzerindeki yaşam için felaket demek.

Küresel ısınmanın en çok hissedildiği bölgelerden biri de Kuzey Kutup Bölgesi. Küresel ısınmanın 0.5 derecelik bir farkla 2 dereceye ulaşması dahi, Arktik Bölgesi’nde yazları erimeyen buzların (permafrost) erimesine, bu buzların altındaki metan gazının serbest kalarak atmosfere karışmasına yol açacak. Böylece bu 2 derecelik artış, küresel ısınmayı çok daha hızlandırılmış bir döngüye sokacak. Isınma arttıkça buzullar eriyecek, atmosfere metan gazı salınacak, metan gazı salındıkça sıcaklık artacak, sıcaklık arttıkça...

Bu nedenle IPCC’nin dikkat çetiği 1.5 derece hedefine ulaşmak tüm gezegen için yaşamsal önemde. Bunun için yapılması gerekenlerin başında ise karbon emisyonundan sorumlu fosil yakıtlardan vazgeçmek var. Bunun için de küresel enerji ihtiyacının yüzde 85’inin güneş, rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanması öneriliyor. Ayrıca ormanlaştırma, elektrikli taşıma sistemlerine geçiş, karbon yakalama ve depolama teknolojileri de iklim değişikliğiyle mücadelede kritik önem yaşıyor.