Cumartesi ‘Hayatın gözlerinin içine baktım’

‘Hayatın gözlerinin içine baktım’

06.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Bu ayın sonunda ilk single’ını ve şiir kitabını çıkarmaya hazırlanan Tuvana Türkay, “Gözlemci bir çocuktum. Hayatın hep gözlerinin içine baktım” diyor.

‘Hayatın gözlerinin içine baktım’

‘Hayatın gözlerinin içine baktım’
Tuvana Türkay 9 yaşından bu yana beyaz camın ardından yeşil gözleriyle bize gülümsüyor. Enerjisi, güzelliği ve yeteneğiyle birçok projede kendini gösteriyor. “Doğa İçin Çal” projesi için seslendirdiği şarkıyla Tuna Kiremitçi’nin de dikkatini çekmiş. İkiliyi bir araya getiren “Diğer Yarımson günlerin en çok dinlenen şarkılarından. “Diğer Yarım” düeti bir haftada 7 milyon dinleyiciye ulaştı. Türkay ise şu sıralar setlerden uzak bambaşka heyecanlar içinde. Bu ayın sonunda yeni single’ı ve bir şiir kitabı çıkacak olan oyuncuyla yoğun temposunda Galata Konak Cafe’de buluştuk, setlerden müziğe olan tutkusuna pek çok şeyi konuştuk.

Haberin Devamı

- Tuna Kiremitçi ile yaptığınız “Diğer Yarım” düeti 3 günde bir milyon izlendi. Nasıl gerçekleşti bu iş birliği. Bu kadar yoğun ilgi bekliyor muydunuz?

Şarkı zaten güzeldi. Tuna Bey “Doğa İçin Çal”da sesimi dinlemiş ve akabinde bana düet teklif etti. “Diğer Yarım’ ilk dinlediğimde beni çok hüzünlendirdi. Birkaç kez üst üste açıp dinledim. Kendi içime sinmeyen, kalbime dokunmayan, beni etkilemeyen hiçbir şeyin içinde olmamak zaten prensibim. Dinleyenlerin de sevmesine çok çok sevindim. Aynı duyguları hepimiz yaşıyoruz.

- ”Doğa için Çal” projesi için de şarkılar söylediniz. Müzik sizin için ne ifade ediyor?

Oyunculuk mesleğim ama müzik gerçekten hayatım. Bu projeleri yapan dostum sevgili Fırat Çavaş çok başarılı bir müzisyen. İçinde olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.

Haberin Devamı

- Aynı zamanda şarkı sözleri yazıyorsunuz...

Herkesin duygularını ifade etme durumu farklı. Hissettiklerimi sözlere, müziğe dökebilmek benim ruhuma iyi geliyor. Bunu çocukluğumdan beri annem yapardı, bana geçti sanırım. Bir anda geliyor, ben de yazdıklarımı anneme dinletiyorum. Gözlerindeki “Bu çocuğu ben doğurdum“ ışıltısı bana yetiyor. Ben dışa dönük gözlemci biriyim ve gördüğüm, duyduğum her duyguyu içime hapsediyorum. Herkesten ve her olaydan besleniyorum. Hep hissettiğim şeyleri yazıyorum.

‘Hayatın gözlerinin içine baktım’

“Gözlemci bir çocuktum”

- Albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Evet, nisan sonunda kitabımla beraber ikisini birden çıkarmak niyetindeyim. Kitabım manzume şiir üstüne. 2015’ten beri yazıyorum sonunda kitap haline getirmeye karar verdim yazdıklarımı. İsmini bile söylemekten imtina ediyorum. Okuyanlardan çok olumlu yorumlar aldım. Kitapla beraber bir single çıkaracağım. Kendi sözüm ve bestem olan bir şarkı.

- Heyecanlı olmalısınız...

Heyecanlıyım hem de çok. Nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Beni çok etkileyen bir şarkı olursa yazana, söyleyene sarılmak ve onunla ağlamak isterim. Yıllardır beni ağlatan veya güldüren şarkılarımdan biri çıkacak şarkım. Bir kişinin bile kalbine dokunursa en büyük mutluluk bu benim için.

- Şiir yazarken nelerden besleniyorsunuz?

Haberin Devamı

Zor bir çocukluk geçirdim... Şükür ki sağlıklı ve sevdiklerimle beraberdim. Fakat her günüm güllük gülistanlık desem ne kadar samimi olur ki? Hayatla hep mücade ettim ve ediyorum. Gözlemci bir çocuktum. İzlerdim herkesi, her şeyi... Duymazdım, dinlerdim. Toprağın suyu çekmesi gibi büyük bir istekle çekiyorum iyiyi ve kötüyü. Hayatın hep gözlerinin içine baktım ve bakıyorum. Dinledikçe, gördükçe, büyüdüm. Tökezledikçe yazdım, yazdıkça güçlendim. Konuşurken kendimi iyi ifade edemeyişim belki de yazmaya olan düşkünlüğümdendir. Havaya giden israf gibi gelir. Yaşadığım her anın yaptığım her eylemin bir kıymeti ve anlamı var. Pek tabii yazarlığa hayatını adamış insanlar var. Ama içinizden yazmak geliyorsa bunu ne birileri engelleyebilir ne de gelmiyorsa size zorla yaptırabilir. O sebeple açıklık getirmek istediğim bir önyargı tabii ki adı üstünde ön yargıya ne söylerseniz söyleyin bir tesiri yoktur ama başka bir meslek yapıyor oluşum benim tutkularımı sınırlandırmamı gerektiren bir durum değil. Yazmak çok kıymetli, yazabilen herkese çok saygı duyuyorum. Çünkü bu başka bir boyut hayatta.

Haberin Devamı

- Sizi yakın zamanda ekranlarda görecek miyiz?

Bu yıl bir dizi temposu için kendimi hazır hissetmedim ve hem kendime hem de işime yeterli enerjiyi gösteremeyeceğimi hissettim. Aksi işime ve ruhuma saygısızlık olurdu. İnzivaya çekildim. Dolayısıyla televizyonda değil ama sinemada göreceksiniz.

- Oynayacağınız role hazırlanmak için yaptığınız özel şeyler var mı?

Muhakkak kafamın boş ve işime odaklı olması gerek. Bu yüzden işlerimin aralığına dikkat ediyorum. Taze bir enerjiyle, hiçbir karakterimin birbirine benzememesi, role iyi adapte olabilmek için herkes ve her şeyden soyutlanıp karakterimle dost olmaya çalışıyorum. Ve işim dışında hiçbir şeyle uğraşmıyorum.

- 9 yaşından beri ekranlardasınız. Bu kadar uzun zamandır ekran önünde olmak yorucu mu?

Elbette yorucu olduğu zamanlar oluyor. Hele de şartlar dizi sektörü için bu kadar uğraşlı ve zorken. Ama bunlar tatlı yorgunluklar. Bazı sabahlar eve gelip ağladığımı bilirim “Bu yorgunlukla nasıl başa çıkacağım hiç uyumuyor ve set dışında başka bir hayatım olmuyor” diye. Ama hayat herkes için bu kadar zorken sevdiğim işi yapmam ve hayatımı bundan kazanıyor olmak üstüne şükrediyorum.

Haberin Devamı

- Böyle zamanlarda yorgunluğunuzu nasıl atıyorsunuz?

Uyuyabilmek en büyük lüksüm. Uyandığım zaman yastığımda, ayak ucumda köpeklerim ve yanımda ablam olunca, bir de fazladan bir tatil gününde sevdiklerimle vakit geçirip sevdiğim herhangi bir hobimi yapacak vakti bulursam dinleniyorum.

“İki kardeş seyahat ediyoruz”

- Ekranlarda hep çok büyük aşkların kahramanları olarak izliyoruz oyuncuları. Tuvana Türkay nasıl bir aşıktır?

Çok tutkulu ve bağlıyımdır. Kıyafetlerimde bile anı biriktiririm. Nerede giymiştim, kimler vardı yanımda hepsini hatırlarım. Elimin değdiği, zamanımın geçtiği herkes kıymetlimdir.

- Fırsat buldukça seyahat ediyorsunuz. Muhakkak görmeliyim dediğiniz bir yer var mı?

Görmediğim çok az yer kaldı. Blue Hole’de dalmayı çok istiyorum, bunu yapmadan ölmek istemem. Antarktika’yı, Yeni Zelanda’yı ve Avustralya’yı görmeyi çok istiyorum.

- Peki, kimler eşlik ediyor seyahatlerinize?

Ablamla seyahat ediyorum. Annemin de eğer o seyahat için gücü yeterse üçümüz birlikte gidiyoruz. Daha cefakar bir ikili olarak iki kardeş daha uzak yerlere seyahat etmeyi tercih ediyoruz.

“Siyah güvende hissettiriyor”

- Özellikle sosyal medya ve filtrelerin dayattığı belli bir güzellik algısı var. Güzellik sizin için ne ifade ediyor?

Ekran önünde olduğumuz kadar önemi var. Onun dışında günlük hayatımda güzellikle ilgili önemsediğim güzel enerji ve gülümseyebilmek. İnsanları mutlu etmeyi seviyorum. Güzel görünmekten ziyade sağlıklı olmak ve sağlıklı görünmek daha önemli. Mesela göz altlarımda bir problem olursa makyajla kapatmaya çalışmak yerine sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıp bunu çözmeyi tercih ederim.

- Moda ile nasıl bir ilişkiniz var? Tuvana Türkay’ın gardırobunda neler vardır mesela?

Ablam benimle dalga geçer “taytlarından bıktım artık” diye. Spor giyinmeyi seviyorum. Sweatshirtler, taytlar ve spor ayakkabıları. Spor ayakkabı tutkunuyum. Siyah en sevdiğim renk. Rengarenk kıyafetlerden çok hoşlanmıyorum ve kendime yakıştırmıyorum. Siyah kendimi güvende ve rahat hissettiriyor. Açıkçası biraz uyanma şeklime de bağlı, ruh halime göre giyiniyorum.