'Hem karınları hem ruhları doyuruyoruz'

Çeşmeli Tuncer ailesinin babası Yaşar Ahmet Tuncer’in butik otel hayaliyle başlayan hikayesi bugünlerde İstanbul’un şirin, keyifli ve lezzetli tam gün kahvaltıcısına evrilmiş durumda. Nişantaşı’ndaki üç mekanıyla haftanın yedi günü sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar kahvaltı hizmeti sunan Çeşme Bazlama Kahvaltı günün her saati önünde uzayan kuyruklarla bizi de ardına düşürdü. Anne ve babasının butik otellerinde başlayan küçük kahvaltıcısını İstanbul’un en sevilen kahvaltıcılarından birine dönüştüren kızları Sinem Tuncer ile birbirinden lezzetli tatlar arasında sohbet ettik.

Çeşme’nin turkuaz denizinden renklerini alan logoları ve örtüleriyle süslü masalara oturduğunuzda sizi yaptığı işten keyif aldığı her halinden belli garsonlar karşılıyor. Bazlama ve sıcacık gözlemelerle başlayan kahvaltı ilerleyen dakikalarda tam bir şölene dönüşüyor. Serpme kahvaltı formatında hizmet veren Çeşme Bazlama Kahvaltı’nın en büyük özelliği masanıza gelenler tükendikçe yeniden isteyebiliyor ve bunun için ek bir ücret ödemiyor oluşunuz. Kendilerinin sloganı da “Doymadan kalkmak yasak!” Doymamanın yasak olduğu masalara gelen ürünlerin tamamı ilk üreticiden alınıp kendi mutfaklarında hazırlanıyor. Ailenin Çeşme’deki tarlalarında yetişen ürünler tabaklarınızı süslüyor. Tuncer de ilk üretici ile kurdukları ilişki sayesinde lezzette herhangi kötü bir sürprizle karşılaşmadıklarını anlatıyor: “Annemin bir sözü vardı ‘Kendi soframıza koymadığımız bir şeyi misafirlerimizin de sofrasına koymayacağız’ diye. Biz bu düşünceyle yola çıktık. Annem daima en iyisini üretmeye ve en iyi üreticiye ulaşmaya çalışıyor. Örneğin domates aldığımız Ayşegül ablamız Çeşme’de iki tarlada domates, biber, salatalık ve acur yetiştiriyor. İlk başladığımızda kendisinden seksen kilo domates alıyorduk bugün ailesiyle birlikte konteynerda yaşıyor ve 7/24 tarlada vakit geçirerek üretim yapıyorlar. İlk hasat mayıs sonu haziran başı gibi olacak. Biz 8 ay boyunca domates ve biberimizi Ayşegül ablanın tarlasından tedarik edeceğiz. Çok fazla emekçi kadın hikayemiz var. Biz büyürken emekçi-lerimiz de büyüyor.”

Kadın dayanışması

Mekanın dekorundan anne Nurten Tuncer’in kendi hazırladığı reçellerle birlikte masanıza gelen lavantalara kadar her şey kendinizi özel hissetmeniz ve kahvaltının mutlulukla ilişkisini doğrulamak üzere tasarlanmış. Ayda on beş bin kişiyi ağırlayan mekan şu an biri Çeşme’de olmak üzere toplam dört şubede hizmet veriyor. Hizmetlerinin sırrını anne kızın samimi hikayelerine bağlayan Tuncer “Bu yola çıkarken şunu demiştim, keşke çoğunlukla ev hanımlarıyla çalışsak. İlk başlarda pazarlarda, İsmek’lerde arıyordum emekçi kadınları. Bugün onlarca kadınla birlikte büyüyor hikayemiz. Kadınların kendilerini keşfetmesine vesile olmak kadar güzel bir şey yok. Her sabah çalışanlarımın ellerini sıkıyor onlara güzel bir gün dileyerek başlıyorum güne” diyor. Bugün yüzlerce kişinin ortak emeğiyle masalara gelen Ege’nin lezzetlerinin yolculuğu yakın zamanda eklenecek şubelerle devam edecek.