Her hafta televizyonda dergi çıkarıyorlar

30 kilo verip incecik olmuş bir diyetisyen, bol kaslı bir fitness eğitmeni, erkek stiline “hakim” eski bir dergici, Elle Decor yayın yönetmeni ve kadın modası konusunda deneyimli bir dergici daha... Didem Kanca Üstay, Hakan Demiray, Alper Kotaman, Ebru Kılıç ve Ferhan İstanbullu “5 Kere 5”te bilgi sahibi oldukları konular üzerine konuşuyor. Ama Alper Kotaman’ın deyimiyle geyik yapmadan... Sıkıcı olmadan ve tempoyu düşürmeden eğlenceli bir şekilde...
Ferhan İstanbullu her cumartesi saat 10.10’da NTV’de yayımlanan programı anlatırken “Programın oyuncaklı bölümleri var. Hakan fitness salonunda kullanılan egzersiz aletlerini stüdyoda bize denettiriyor. Alper matrak anketler yapıyor. Ebru yanında bir tasarım objesi getiriyor, onu anlatıyor. Didem geçen hafta stüdyoda çimen suyu sıktı ve hepimize içirdi” diyor.
Ebru Kılıç’a göre ekipte herkesin bir rolü var: “Ferhan cool, Didem narin, Hakan lider ruhlu, ben ve Alper bu tahterevallinin muzip tarafında duruyoruz. Bu karakterler önümüzdeki programlarda daha da fazla ortaya çıkacak.”

Erkek ve kadın modası, diyet, spor, dekorasyon... “5 Kere 5” bir dergi konseptinde. Televizyon için her hafta bir dergi çıkarıyorsunuz sanki.
Ferhan İstanbullu: Ekiptekilerin üçü dergici. Didem ve Hakan da kendi konularında uzmanlar. Diyeti ve sporu çok iyi biliyorlar.
“5 Kere 5” televizyon dergisi gibi hazırlanıyor. Yayın ekibinin başındaki Neyyire Özkan Hürriyet’in eklerinin yayın yönetmeniydi. Programın mutfağındakiler de dergiciler. Bir derginin zenginliğini, doluluğunu ekrana aktarıyoruz. Life style bir program yapıyoruz.

Programda herkes sadece kendi konusundan mı sorumlu? Birinin hakim olduğu konuya diğeri ne kadar müdahale ediyor, fikir beyan edebiliyor?
Ferhan İ.: Hakan ve Didem’in konuları uzmanlık ve bilgi birikimi gerektiriyor. Ama Alper ve Ebru’nun konuları ile ilgili yorum yaparken kendimi sıkıntıda hissetmiyorum çünkü köşesinden bucağından girdiğim konular bunlar. Ev dekorasyon dergisi de tasarım dergisi de yaptım. Örneğin Alper’in çalıştığı Esquire erkek dergisiydi ama geniş içerikli bir yayındı.

“TRT spikeri değiliz, hatalar da programa sıcaklık katıyor”

Benzer programlardan farklı olarak “5 kere 5” canlı yayınlanıyor. Canlı yayın stresi yaşıyor musunuz?
Alper Kotaman: Heyecan beş dakika sürdü, sonra atlatıldı ve muhabbete daha rahat bir şekilde devam edildi. Televizyoncu olmamamızdan kaynaklanan sorunlar yaşadık başlarda. Konuşmalar üst üste bindi bazen. Ama yayınlanan iki programa genel olarak baktığımızda “Becerdik” dedik.

Ferhan İ.: Canlı yayın çok teknik bir şey. Önce onun kurallarına göre oynamak gerekiyor. Sonra sıra anlatacaklarımıza geliyor. Tempoyu düşürmemeye çalışıyoruz. Hatalar da programa sıcaklık katıyor. TRT spikeri değiliz ya da yazılmış bir mizanseni oynamıyoruz.

Didem hanım siz yıllarca kilo problemi yaşamışsınız. Kilo vermek isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz programda?
Didem Kanca Üstay: Yeme ihtiyacı psikolojik kaynaklardan doğuyor. Yemeği hayatlarındaki diğer eksikliklerin yerine koymasınlar. Ben öyle yaptım ve yıllarca kilo aldım, verdim. Yeme ihtiyacının psikolojik kaynağını bulmak gerekiyor. Her kilolu kişiye aynı diyet listesi veriliyor. Kişiye özel diyet programı verilmeli. Her şey yasaklanmamalı. Ben röportaja gelmeden önce şnitzel ve patates kızartması yedim mesela.

Tasarım dünyasından yeni ürünler ve trendler

Hakan bey sizin yapmadığınız spor yok. Dalış, yüzme, outdoor sporları, kikboks... İzleyicileri de spor yapmaya teşvik ediyorsunuz.
Hakan Demiray: Türkiye’nin yüzde 4-5’i spor yapıyor. Bu rakama profesyonel sporcular da dahil. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde
40-50. “5 Kere 5” ile her gün bir kişiyi bile spora kazandırsam ne mutlu bana. Programda mümkün olduğunca detaylı ama herkesin anlayabileceği biçimde basit sportif tüyolar veriyorum. Ofiste masa başında yapılabilecek egzersizleri anlatıyorum, dünyadaki popüler sporlardan bahsediyorum, spor selülite iyi gelir mi gibi merak edilen sorulara cevap veriyorum.

Genelde dekorasyon programlarının temposu düşük olur. Siz tempoyu düşürmemek için neye dikkat ediyorsunuz?
Ebru Kılıç: Bugüne kadar yapılan dekorasyon programları son derece sıkıcıydı. Ya çok ağdalı bir dille yapılıyor ya da “Haydi evinizi sarıdan yeşile boyayalım” deniyor. Beni mesleki anlamda geliştiren bir program seyredemedim hâlâ. Biz de bu iddiada değiliz ama hiç olmazsa ben televizyonda ya yakın geçmişten ya da bugünden konular seçiyorum. Tasarım dünyasından yeni ürünleri tanıtıyorum ve tasarım trendlerini anlatıyorum.