Cumartesi Herkesin sevdiği "kıl adam"

Herkesin sevdiği "kıl adam"

08.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Herkesin sevdiği kıl adam

Richie Varon'u eğlence camiasından olup da tanımayan yoktur. Buz Bar'a kimin girip kimin girmeyeceğine karar veren oydu. Bir gecede beş mekan gezip "piyasada" boy gösteren oydu. Şimdi ise Boyner'in telefonla yardım hizmeti Back-Up'ta eğlence danışmanı olarak çalışıyor. "Bu nasıl bir iş?" diye soranlara eğlence hayatı ile ilgili akıl defteriniz diyebiliriz. Mesela "Formula 1'e gideceğim, ne giyeyim?", "Bu gece kız kıza dağıtmak istiyoruz, ne yapalım?", "Tool konserine bilet alamadım, bana ayarlayabilir misin?", "Sevgilime evlenme teklif edeceğim, ne alayım?" gibi sorularınıza yeni trendleri göz önünde bulundurarak anında yanıtlıyor. Bu konuda deli gibi kafa yormak ve sonrasında pişman olmaktan kurtuluyorsunuz. MS hastası olmasına rağmen neşesinden ve enerjisinden hiçbir şey kaybetmediği kıpır kıpır hallerinden belli oluyor. "Herkes bana 'piyasa' adam derdi. Popomun üzerinde duramazdım. Sürekli gezerdim. Şimdi 33 yaşındayım ve artık yoruldum" diyen Richie Varon'la eğlence hayatını A'dan Z'ye konuştuk. axcum011.jpg ize eğlence hayatının kurdu mu demeliyim? Çünkü Türkiye'de "eğlence danışmanı" unvanı ile çalışan tek kişisiniz diye biliyorum. Evet, çok iddialı ve radikal bir tanım ama doğru, kurtadamım! İstanbul'da benim yaptığım işi yapan kimse yoktu. O yüzden hep ilgi çeken bir adam oldum. Çünkü babam hep "Benim çocuklarım tüccar olacak, müzisyen değil" derdi. Elime hiçbir enstrüman vermedi. Verseydi, belki de şu an ünlü bir müzisyendim. Ailenin yüz karası, okulda çift gidiş giderdim. Daha o zamanlarda eğlencenin içinde olacağım belliydi. Baksanıza kanımda varmış eğlenmek.Mesela babam Büyükada'daki Değirmen'in işletmecisiydi. Ben o zaman 10 yaşındaydım. Sürekli oraya gider, insanları gözlemlerdim. Sonra Amerika'ya okumaya gittim ama amcamın yanında tekstil işi yaptım. Bana göre olmadığını anladım. 2001'de Buz'da başladım eğlence işine. Kapıda müşteriyi seçen kıl adam bendim. Yedi yıldır da bu işin içindeyim. Babanız ünlü müzik prodüktörlerinden Nino Varon'du. Neden müzik değil de eğlence sektörü? Artık eğlenceye yön veren adamım. Çünkü çok yoruldum. Buz'dayken sabahlara kadar kapıda durup buz gibi havada insan seçmek, karşındakini kırmak; bunlar çok zevkli şeyler değil. Bana kıl adam derlerdi. "Komplekslileri, ezikleri, gösteriş meraklılarını Buz'a almazdım" Eğlence hayatının göbeğindeyken şimdi Back-Up'ta arka planda, öğüt veren adamı oynuyorsunuz. Buz'da mekana giren kişileri seçtim yıllarca. İçeri girebilenler hava atarken giremeyenler de kıl olurdu bana. Adamı konuşmasından giyimine iyice incelerdim. Kompleks sahibi, gösteriş meraklısı, ezik insanları almazdım. Mesela bir adam çok lüks bir arabadan inip "N'aber koçum" derse onu almazdım. Ya da beyaz gömleğini karnına kadar açıp boynuna kocaman bir madalyon asan birini de. Bence ayakkabı kişiliğin aynasıdır. Doğru ayakkabı benden artı puan alırdı. Neden kıl adamdınız? Buz'dan sonra bir yol ayrımındaydım. Ya kendi mekanımı açacaktım ya da deneyimimi nasıl değerlendireceğimi düşünmekten kafayı yiyecektim. Bir gün Back-Up'ın Kurumsal Pazarlama Müdürü Safter Taşkent'le yemek yerken artık bu işten çok sıkıldığımı söyledim. O günden beri de bir senedir buradayım. Artık "kıl adam" imajından kurtulmaya çalışıyorum."Herkes bana piyasa adam derdi, popomun üzerinde duramazdım" Bu kadar deneyimden sonra kendi mekanınızı açmayı hiç mi düşünmediniz? Türkiye'de herkes prens ya da prenses. Herkes kendini ünlü ve önemli sanıyor. Herkes her şeyin en iyisini istiyor, maddi durumu ve statüsü yetmese bile. Oysa burada bu hayatı yaşayabilecek 3 bin kişi var. Yazın Sortie ve Reina'da hem yemek hem eğlence var. Yani bir taşla iki kuş vuruyorlar. Kışın Anjelique, Reina, Crystal gibi birden çok mekanı geziyorlar. Eğelence pahalı olduğu için son trend evde içip mekana gidince de bir kadeh içkiyle bütün geceyi geçirmek. Türkiye'de eğlence hayatının kuralları neler? Hayır, yok. Bakın bazıları geceyi beş mekanda geçirir. İlla görünmesi gerekir. Ben küçüklüğümden beri böyleydim. Crystal'dan çıkıp Anjelique'e, sonra Nu Pera'ya uğrardım. Herkes bana piyasa adam derdi. Popomun üzerinde duramazdım. Evde boğuluyor gibi hissederdim. Ama artık evimde eğleniyorum. Müzik dinliyor, DVD izliyor ve köpeğimle vakit geçiriyorum. Nu Pera'da pizza, Mikla'da risotto yemeyi severim. Çin mutfağında Dragon'u tercih ederim. n Bir eğlence danışmanı olarak nasıl eğlenirsiniz? Kendinize sakladığınız mekanlar? Askere veda partilerinde Cahide'yi öneriyorum. Travestiler ve dansözlerle çok çılgın bir eğlence oluyor. İnsanlar şımarıyor. Bekarlığa veda partisinde kızların evine erkek dansçı bile gönderdiğimiz oluyor. Travesti şov isteyenler için telefonumda gerekli numaralar kayıtlı.Manzarası olmamasına rağmen en iyi balık restoranı Sultanahmet'teki Sabahattin. Mezeleri müthiş ve fiyatları çok uygun. Ünlü balıkçı Adem Baba'nın kalkanları ile evde kalkan partisi yaparım. En iyi müzik çalan gece kulübü Dans'tır. Pisti çok güzel. 1980-90'ların müziği çalar. Biraz gay'lere hitap eder. En güzel manzaralı restoran Nu Teras ve Mikla. Cihangir'deki Smyrna ve Nişantaşı House Cafe çok iyi. Caz için İstanbul Jazz Center, Nardis ve Ghetto'yu öneririm.En güzel suşi Mori'de. Hem ucuz hem de çok başarılı. En güzel piknik yeri Büyükada.En trendi içki nane yapraklarıyla hazırlanan votka soda.Bebek Mangerie'de kahvaltı yapmanızı öneririm. Nutella'lı simitleri ve omleti muhteşem.Evlenme teklif edecekler için en iyi yüzük adresi Swarovski veya Tiffany&Company.Yurtiçi tatili için Bozburun'a, yurtdışı tatili içinse Prag'a gitmek lazım. "Travesti şov isteyenler için telefonumda gerekli numaralar kayıtlı" "Önerdiğim mekanla bir çifti barıştırdım" Çağrı Merkezi'nde saat 07.00'den 24.00'e kadar çalışıyor. Eğlence ile ilgili arayanların istekleri öğreniliyor ve bana iletiliyor. Ben de ona göre önerimi yapıyorum. Ama bunun dışında telefonum sürekli açık. Direkt beni de arayabiliyorlar. Bana göre bu konuda en önemli şey bütçedir. Çünkü işin sonunda rencide olmak var. Mesela "Ben bu gece 30 YTL'nin üzerine çıkmak istemiyorum" diyor. Ben de Kalamış Marina'daki Ertekin Bar'ı öneriyorum. Back-Up'ta nasıl bir sistem içinde çalışıyorsunuz? Tabii. 40'lı yaşlarında bir adam, ağlamaklı bir halde beni aradı. Karısıyla kavga etmiş ve ayrılma safhasına gelmişler. "Onun gönlünü almam lazım, şık bir yerde yemek yedirmek istiyorum. Parası hiç önemli değil" dedi. Ben de Marmara Pera'nın üzerindeki Mikla'yı önerdim. "İnanılmaz bir manzarası vardır, yeniden evlenme bile teklif edebilirsiniz" dedim. İki gün sonra beni aradı ve "Barıştık" dedi. Şu ana kadar yaptığınız en ilginç öneri ne? Hiç önerinizle "hayat kurtardınız" mı? Bir adam aradı, gece karısıyla bir bara gitmek istediğini söyledi. Ben de bir yer önerdim. Sonra beni geri arayıp "Burası çok pahalıydı. Ayrıca çok kadın vardı, hepsi bana baktı ve karımla kavga ettim" dedi. Peki önerinizi hiç beğenmeyip size kızan oldu mu?