Hipnoz

Zihnimizin bir çalışma seviyesini gösteriyor bu kelime.Beynimize aşırı bilgi girişi olduğunda "hipnoz"a giriyoruz. Konserde, futbolda, teniste, bir şeyi çok dikkatli olarak yaparken veya izlerken...Ancak, Türk insanı yıllardır sorunlarla uğraşıyor. Sorunlarla uğraşırken, uğraştığı sorunun "hipnoz"u altına giriyor, farkında olmadan. Kriz hipnozu, darbe hipnozu, politika hipnozu, futbol hipnozu, tarikat hipnozu, para hipnozu, iş ve kariyer hipnozu, yarışma hipnozu, sınav hipnozu, uzun yol hipnozu ve daha binlercesi...Tabii, bu durumda "an" ve "gerçek" algılanamıyor, duyular kullanılamadığından.Türk insanının hipnozu bilmeye ya da öğrenmeye ihtiyacı yok.Sadece, kendisinin kendisini uyandırması gerekiyor. Farkına varması, geleceği planlaması ve davranış seviyesinde yapmaya başlaması, kaynaklarına uygun, kendi karar verdiği hedefler için.Serdar Bilgiliye küfredenler hipnozdaydı. Geçmişte otoriteye karşı gösteremedikleri veya başarısızlığa olan içsel tepkilerini dışavurdular. Bunun ise kimseye yararı olmadı. Beşiktaş ve Türk futbolu kaybetti.Bilinmesi gereken tek şey şu: "Futbol da insandan önemli hale gelmemeli." *NLP bilgilerin davranış seviyesindeki uygulamalarını anlatır, nedenlerini anlatmaz. Bu mesajlardaki bilgileri hayatınıza uygulayarak yaşadığınız dünyayı daha kolay yönetebilirsiniz. Hipnoz kelimesi giderek daha fazla duyulur hale geldi.